Laboratuvardan ayrıldıktan kısa süre sonra Yasuke Matsuda, görkemli bir hava veren büyük bir kapının önünde durdu ve duruşunu düzeltti.
Neden bu kadar endişelisin? Kendiyle alay etmek istedi ama aynı zamanda, gerginliğin kaçınılmaz olduğunu fark etti. Bu onun, Umudun Zirvesi Akademisinin iç özel binası, görevli binasına ilk girdiği zamandı. Burası kampüsün doğu tarafında öğrencilerin girmesinin yasak olduğu tek binaydı ve tabi ki de onu yolda durduran birçok öğretmene, durumu açıklamak zorunda kalmıştı. Ancak bu yeterli değildi - son hedefi kendi başına özel bir yerdi, bu yasak bina için bile özeldi.
Yasuke Matsuda kafasını kaldırdı ve önündeki kapıya baktı.
Bu, ona ziyaretçilerin hoş karşılanmadığı hissini veren, gösterişle dekore edilmiş tahta bir kapıydı. Üstüne yerleştirilmiş metal levhada \“Umudun Zirvesi Akademisi\’nin İdare Komitesi Toplantı Odası\“ yazıyordu. Burası iç özel binanın, iç özel odasıydı. Öğretmenler bile buraya davet edilmeden giremezdi. Böyle özel bir odaya giren biri için gerginlik kaçınılmazdı. Ama, yine de -
\“Bu hiç benlik değil…\“
Matsuda boğazını temizledi. Baskılayıcı atmosfer tarafından tamamen yutulmadan önce kendini neşelendirmeye çalıştı. Sonra yumruğunu kaldırdı ve kapıyı iki kez tıklattı.
Oda, bir sınıftan olabildiği kadar farklıydı. Tavan, kolonlar ve duvarlar Matsuda\’ya iç karartıcı gelecek biçimde, aşırı fazla dekore edilmişti. Öne adım attı, ayak sesleri kalın halı tarafından yutuluyordu.
\“Seni bu kadar kısa bir sürede çağırdığımız için özür dileriz.\“ Sesi şaşırtıcı biçimde aydınlık ve neşeliydi. Bu ses, Umudun Zirvesi Akademisi\’nin müdürü Jin Kirigiri\’ye aitti. Matsuda bu adamı her gördüğünde ne kadar genç olduğuna şaşırmadan edemezdi. Onun zihninde müdür beyaz saçlı, bıyıklı ve donuk renkli bir takım giyen, orta yaşlı bir adamdı. Hala otuzlarında olan Kirigiri bu iş için fazla gençti.
\“Lütfen otur. Bu şekilde konuşmak daha kolay olur.\“
Geniş yuvarlak bir masa odanın ortasında duruyordu. Etrafına antika sandalyeler dizilmişti. \“Afedersiniz\“, dedi Matsuda en yakındaki sandalyeye otururken, böylece Kirigiri\’nin tam karşısına yerleşmiş oldu. Oturduğu anda, bir sürü çift gözün ona dikkatle baktığını hissetti. Bu gözler, masanın etrafında birbirlerine belirli mesafelerde oturmuş dört yaşlı adama aitti. Hepsi simsiyah takım elbiseler giyiyordu, sanki cenazeden dönüyorlarmış gibi. Kravatları aynı renkti. Onların değerlendiren bakışları Matsuda\’ya, biri boynunun arkasından sıcak nefesler alıp veriyormuş gibi hissettirdi.
\“Bizim kim olduğumuzu biliyor musun?\“
Yaşlı bir sesti ve Matsuda hangi yaşlı adama ait olduğunu anlayamadı.
\“Siz Umudun Zirvesi Akademisi İdare Komitesinin üyeleri olmalısınız.\“
\“O olayla ilgili yaptığın yardımlar için içtenlikle minnettarız.\“
\“……Neyden bahsettiğinizi bilmiyorum.\“
Yaşlı adamların yüzlerindeki kırışıklıklar derinleşti. Asıl konunun etrafında gezinmek hoşlarına gitmedi.
\“Temkinli olmaya gerek yok. Her şeyi biliyoruz.\“ dedi yaşlı adamlardan biri. \“Cinayet mahallini ilk keşfeden öğrencinin sorguya çekilmesinde bize yardım ettin değil mi?\“
Cinayet mahallini ilk keşfeden öğrenci. Matsuda bu kelimeleri duyduğu anda, kalbi daha hızlı atmaya başladı. Bir soru sorarak bunu gizlemeye çalıştı. \“O öğrenciden daha çok bilgi edinmeye mi çalışıyorsunuz?\“
\“Hiç öyle değil.\“ başka bir yaşlı adam kafasını salladı. \“Bu sefer farklı bir öğrenciyle uğraşıyoruz. Bir sorunumuz var, görüyorsun. Senin yeteneklerinin çözebileceği bir sorun. Senin yardımını bekliyoruz.\“ Olay önceden belirlenmiş gibi konuştu. Bu endişe vericiydi.
\“…Reddedersem ne olur?\“
Birkaç saniye sessizlikten sonra, yaşlı adamların biri gülmeye başladı. İlk başta sessiz bir gülüştü ama sonra ikinci, üçüncü ve dördüncü adam da katıldı, odayı alaycı bir kahkahaya boğdular. Sesleri Matsuda\’ya her taraftan hücum ediyordu.
\“Yani, Matsuda,\“ kahkaha aniden durdu. \“Gerçekten bu konuda bir seçeneğin olduğuna mı inanıyorsun?\“ Yaşlı adam küçümseyen bir ses tonunda konuştu. \“Tedavi verdiğin o kız… Görünüşe göre okuldan geçici olarak ayrılmış, üstelik iyileşeceğine dair hiçbir işaret yok.\“
Bu sefer, kaşlarını çatınca Matsuda\’nın kırışıklıkları derinleşti. \“Ne demeye çalışıyorsunuz?\“
\“Ayrıca sen hala bir öğrencisin. İyileşme umudu olmayan bir aptalla zamanını harcamana izin veremeyiz.\“ Kelimeleri küçümseme ile doluydu. \“Bizim fikrimize göre, ne zaman dönebileceği bile belli olmayan bir öğrencinin uzaklaştırmasını uzatıp duramayız. Bu okulun amacı yeteneği geliştirmek. Yeteneğini kullanamayacak kadar başarısız olan öğrenciler geri çekilmeli, diğerlerinin iyiliği için… Bununla birlikte, bize yardım etmeyi kabul edersen…\“
\“Kes lan sesini, moruk.\“
\“…Ne–!\“
\“Bozuk ağzın çok konuşuyor.\“
Bir saniyede odanın atmosferi değişti. Basınç aniden yükseldi.
\“S…Seni p*ç…!\“
Matsuda ayağa kalktı ve yaşlı adamlar donup kaldı. Matsuda onlara solucanlarmış gibi baktı. Hayır, bakışı çok daha sinirli ve aşağılama doluydu – onlara ezmek üzere olduğu solucanlar gibi baktı.
\“Aptal mı? Başarısızlık mı? Sizi uyarmalıydım. Onunla dalga geçebilecek tek kişi benim. Başka kimsenin buna hakkı yok.\“
\“H...Hey! Kiminle konuştuğunu san–\“
\“Kes sesini dedim sana.\“
Sesi gerçekten onları susturdu. Alçak bir sesle konuşmaya devam etti.
\“O kız… İnsanlar onunla dalga geçse bile bunu geçiştiriyor çünkü \’kendisiyle alakası olmadığını\’ düşünüyor. Bu yüzden onu ben savunmalıyım. Savunmazsam asla rahat edemem.\“
Onun kelimeleri İdare Komitesi üyelerinin kulaklarına, açıklanamaz bir tehdit edilme hissi taşıdı. Daha yirmili yaşlarına gelmemiş biri tarafından nasıl böyle yenilmişlerdi? Cevabı bilmiyorlardı.
Yetenek sahibi birinin gücünü anlamıyorlardı. Umudun Zirvesi Akademisinin, \“Umut\“ adını verdiği güç.
\“...Ee, araya girebilir miyim?\“ Yavaş bir ses, zorla konuşmanın arasına girdi. Bu Kirigiri\’nin sesiydi. Matsuda zorlayıcı bakışlarını ona doğru çevirdi.
\“Benim bir şey söyleme zamanım geldi diye düşündüm de...\“ Kirigiri acı bir şekilde gülümsedi ve kafasını kaşıdı. Odayı dolduran gergin havaya rağmen tamamen sakin görünüyordu. Hızını kaybeden Matsuda, gözlerini yavaşça kapattı, seslice iç çekti ve geri yerine oturdu. O oturunca, Kirigiri sessiz bir tonda devam etti.
\“Matsuda, biz sadece bir iyilik istiyoruz. Sadece bizim için değil – bunu Umudun Zirvesi Akademisinin tüm öğrencileri için bir iyilik gibi düşünebilirsin. En azından, söylememiz gereken şeyi dinlemeyi göz önünde bulundurur musun lütfen?\“
Matsuda sessiz kaldı ve Kirigiri\’ye baktı, onun gerçek amacının ne olduğunu anlayamadı. Kirigiri kendi sırası gelince, durumun kontrolünü tekrar elde etmek için elinden geleni yaptı. \“Senden dinlemen dışında bir şey istemeyeceğim. Reddetmeye karar verirsen, kararını kabul edeceğiz.\“ Ön hazırlık bitince, direkt olarak ana konuya geçti.
\“Sanırım sana o olayı açıklamama gerek yok ama yine de ilk önce oradan başlamalıyız.\“ Kirigiri boğazını temizledi, ellerini önünde birleştirdi ve devam etti. \“Bir ay geçti ve hala olanlara inanamıyoruz. Böyle korkunç bir olayın, Umudun Zirvesi Akademisi içinde gerçekleşmesi… Hala bir kabusta yaşıyormuşuz gibi hissediyorum.\“
\“Ama bu gerçekten yaşandı!\“ diye bağırdı yaşlı adamlardan biri.
\“On üç çocuk!\“ diye bağırdı diğeri. \“On üç kurban ve olayın nasıl gerçekleştiği hala belirsiz! Bu kadar berbat bir şey neden bizim okulumuzda yaşandı?!\“
Bağıran sesler durduğunda, Matsuda aklındaki şeyi söyledi. \“Yani… hiç polise haber vermediniz mi?\“
\“Tabi ki vermedik! Verseydik ne olacağını sanıyorsun?! Bu neyi çözerdi?! Bu suçluyu tutuklayarak başa çıkılabilecek bir sorun değil!\“
\“Ama… kurbanların aileleri ne olacak?\“
\“Biz onunla ilgileniyoruz!\“ diye bağırdı başka bir yaşlı adam, hiç duraksamadan. \“Böyle şeyleri kafana takmana gerek yok!\“
Konuşma şeklinden yargılarsak okul, ailelerle ilgilenmek konusunda çoktan önlem almıştı. Bir önceki mezunlardan iyilikler istemiş olmalılar. O mezunların çoğu Umudun Zirvesi Akademisi markasının gücü sayesinde yüksek mevkilere geldiler - eğer bu marka saygınlığını yitirirse, onlar da her şeyi kaybederler.
\“...Haklısınız, buna kafa yormamalıyım. Öyleyse, benden yapmamı istediğiniz şey ne? Şu bahsettiğiniz \’diğer öğrenci\’ - onun da bu olayla bir alakası vardır, değil mi?\“
\“O öğrenciden, bu olayın arkasındaki gerçeği netleştirecek bilgiler edinmeni istiyoruz.\“ diye cevapladı Kirigiri.
\“Gerçeği netleştirmek mi…? Bu bir çelişki değil mi? Olayın üstünü örtmeye karar vermediniz mi?\“
Üstünü örtmek. Matsuda, okulun sırrı tutmada tek güvendiği kişiydi. Bu yardımına karşılık olarak, yüksek miktarda bir araştırma bursu ve laboratuvarı için ekipman ile ödüllendirildi. Bu muhtemelen, onun gerçek bir bilim insanı olduğunun başka bir kanıtıydı.
Ancak bu, işbirliği yapmayı kabul etmesi için tek nedeni değildi. Diğer nedenleri tek bilen Matsuda idi.
\“Evet, kulağa bir çelişki gibi geliyor, değil mi\“, diye cevapladı Kirigiri, kısa bir duraksamadan sonra. \“Fakat bu bir zorunluluk. Bu olayı saklamanın gerekli olduğuna son derece inanıyoruz ama hala bilmediğimiz çok şey var. Tamamen anlayamadığımız bir şeyi saklayamayız. Bu yüzden düşünüyoruz ki olayın başında ne olduğuna ilişkin hikayeyi tamamen bulmalıyız. Umudun Zirvesi Akademisini korumak için… bu örtbas kusursuz olmalı.\“
Kirigiri bunların hepsini, hiçbir şüphe etmeden söyledi. Umudun Zirvesi Akademisini korumak için her şeyi yapardı. \“O aynı benim gibi, değil mi?\“, diye düşündü Matsuda.
Bir şeyi korumak için başka bir şeyi feda etmek - şu an bu, tam olarak benim de yaptığım şey.
\“...Öyleyse sorguya çekmemi istediğiniz şu öğrenci kim?\“
Kirigiri kurumuş dudaklarını yaladı ve Matsuda\’ya tedbirli bir yanıt verdi. \“Bunu önceden sana söylemedik ama cinayet mahallini ilk keşfeden kişi dışında, hayatta kalan iki kişi daha var.\“
Hayatta kalan iki kişi… Doğal olarak, Matsuda onları ilk defa duymuştu.
\“Onlar, olayın arkasındaki gerçeği bulmak için çok gerekliler tabi ki. Cinayeti ilk keşfeden kişiden hemen sonra, onları da sorguya çekseydik sorun olmayacaktı… Ama belirli durumlardan dolayı, bunu yapamadık.\“
\“…Durumlar?\“
\“Biri olaydan beri komada. Diğeri, neyse ki yaralanmadan kurtuldu ama… kısa süre sonra kayboldu. O öğrencinin şimdi nerede olduğunu bilmiyoruz.\“
Bir komada olan öğrenci, bir de kayıp öğrenci. Bu şartlar gerçekten zorluydu. Ama hala bir ihtimal vardı –
\“Komadaki öğrenciden bilgi edinmeye çalışmamı istiyorsunuz, değil mi?\“
Kirigiri başını salladı. \“Aynen öyle.\“
Sonrasında saklamak için bir gerçeği bulmak. Bu kesinlikle çılgınca bir şeydi ama aynı zamanda tam Matsuda\’ya göre bir işti.
Bu sanırım benim şansım. Onu koruma şansım.
\“Anladım\“ dedi. Başka seçeneği yoktu. \“Ne yapabilirim bakacağım.\“
\“Bir şey yapabileceğini düşünüyor musun?\“ Yaşlı adamlardan biri hemen sakinleşti ve otoriteyi geri kazanmaya çalıştı.
\“Söylemek için çok erken. Öğrencinin durumuna bağlı. Ne olursa olsun, elimden geleni yapacağım.\“ diye net bir cevap verdi Matsuda, ve yüzünü Kirigiri\’ye döndü. \“Ama kayıp öğrenciye ne olacak? Burada boş boş oturmayacaksınız, değil mi?\“
Kısa bir sessizlikten sonra, Kirigiri öne eğildi ve Matsuda\’nın gözlerinin içine baktı. \“...Seni endişelendiren bir şey mi var?\“
Bakışları keskindi ve bu bakışlar, en özel düşüncelerini okuyabilirmiş gibi hissetti Matsuda. Bu bakıştan kaçma isteğiyle gözlerini kaçırdı. \“Hayır, sadece merak ettim.\“ Sesi titriyordu ve bunu gizlemeye çalışarak devam etti. \“Demek istediğim, kayıp bir öğrenci çok şüpheli, değil mi? On üç öğrenciyi öldüren ve birinin komaya girmesine neden olan suçlunun, o olabileceğini düşünmüyor musunuz?\“
Yaşlı adamlar fısıldamaya başladı, fısıltıları tüm toplantı odasında yankılandı. Sadece Kirigiri sakinliğini korudu.
\“Aynı dediğin gibi. Durumlara bakılırsa, bu öğrenci aşırı şüpheli.\“
\“Bu durumda –\“
\“Bu durumda ne?\“ Kirigiri zorla araya girdi. \“Bu sadece bu olayın üstünü örtmeyi destekliyor. Eğer öyle yapmazsak… bu okulun sonu olur. \“
Bu okulun sonu mu…?
Kirigiri\’nin ifadesi, Matsuda\’yı meraklandırdı.
Bu, kaybolan öğrencinin özel biri olduğu anlamına mı geliyor?
Belli bir isim aniden Matsuda\’nın zihninde gezinmeye başladı. Bu adı sadece, hep bir şehir efsanesi olarak gördüğü söylentilerde ve gizemli hikayelerde duymuştu. Ama bu kişi gerçekten varsa, bu olayla gayet bir alakası olabilir.
Durum böyle ise, her şey mantıklı. Bu olaya \“Umudun Zirvesi Akademisinin En Kötü Olayı\“ demek bile mantıklı.
Mantıklı, ama aynı zamanda berbat.
Matsuda bu kelimeleri kalbinin derinliklerinde fısıldarken, şakaklarından bir damla ter aktı.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.