Yukarı Çık




19   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   21 

           
"On yıl öncesine çok keskin mizaçlıydın, yumuşuyorsun"
Afeng duraksadı, şaşırmıştı.

Sonra masanın bir köşesindeki Huajin'e çevirdi bakışlarını. Ardından sessizce yemeğe devam etti. Huajin bahsedince o da fark etti. Bunu düşünürken yemeğe devam etti.

Öte yandan yazar da sessizce yemeğini yiyordu. Sanki burada değilmiş gibi arkaplanda kalmaya çalışıyordu.

Huajin'in hemen yanında oturan Jian çatala dokunmadı. O daha da sessizdi.

"Ne oldu?" Yemeğe başlamadığını görünce sonunda dayanamadan sordu Huajin.

"Sen...yemiyorsun" sıkıntılı ve endişeliydi Jian. Usta hasta mıydı ?

"Haha, ben yiyemem" 

Aynı.

Ustası hayatta olduğu dönemler de aynı cevabı vermişti. "Neden ?" Neden ? Önceden de sormuştu ama cevabını hiçbir zaman alamadı.

"Önemli bir şey değil, yemeğini ye" başını ovarak ikna etti.

Jian sessizce başını eğdi. Anlayamıyordu. Ustasını asla yemek yerken görmedi. Anoreksiya mıydı? Aslında gerçekten zayıftı.

"Anoreksiya mısın ?" Düşünmeden sordu. Gerçekten endişeli.

"Hayır" gülümsedi ama cevabını vermemişti. 

Anoreksiya ? Değilse neydi ? İnsan mı  değildi? Ama her canlının yemeğe ihtiyacı vardı. Bu ustasından kaynaklanan bir sıkıntıydı.

Sessizce yemeğe başladı. Huajin uslu bir çocuk olduğunu görünce başını tekrar ovmadan edemedi. Jian'ın çocuk olduğu gerekçesiyle konunun unutulacağını  düşünerek umursamazlıktan geldi.

Lâkin yemek sonrası Jian yazarı çoktan bir köşeye sıkıştırmıştı. "Onun neyi var ?" Söylemezse boğacak gibi bakıyordu. Belki de paranoya olmaya başlamıştı...

"Bu...onun için normal bir şey. Yemek yemesi tam tersine bedenine zararlı. Sıvı dışında tüketmiyor."

"Neden ?" Anlayamıyordu, neden?

"Şey, o ailesi tarafından terk edildi." Amanda nereden başlayacağını bilemiyordu. Ama Jian onu sürüklemiş ve kapıyı kapatarak dik dik bakmıştı. "Baştan başla" dikkatli bakışları baskı uyguluyordu.

***

Jian odaya nasıl döndüğünü bile anlayamadı. Oda boştu ve yapayalnızdı. Gözleri kızardı, buraya daha önce gelmiş olsaydı ne olurdu sanki? Ona destek olmak istiyordu.

Şimdi anlıyordu ki ustası hakkında hiçbir bilgi bilmiyordu.10 yıl aç bırakılmak? Ya ölseydi?

Eğer ailesi öldürülmeseydi Jian bir saniye beklemez hepsini tek tek cehenneme yollardı. İşkence? İstismar? Daha çocuk iken hemde ?

Kaygılıydı.

Yatağa tekrar uzandı. Her zamanki gibi odada en yoğun yatağındaydı kokusu. Başını yastığa gömdü alışkanlıkla. Ustası hakkında hiçbir şey bilmiyordu. Hatta öyle ki onunla iken sanki hiç çocukluk yaşamamış gibi bir imaj bile oluşturmuştu gözünde. Sanki hiç çocuk olmamıştı.

Neyse ki ölmedi.

Ama Amanda ona ölse bile sorun olmayacağını, gücü ile reenkarnasyon büyüsü yapabileceğini söylemişti.

Bekle...

Reenkarnasyon.

Ustası şuanki haline göre, önceden daha olgundu. Şimdi ise daha genç ruhlu...ya...Öyleyse?

Ustası reenkarnasyon geçirdiyse ve onun olduğu dönemde gözlerini açtıysa? Şok öldü bu düşünce karşısında. Öyleyse o ustanın gençliğinde miydi ? Bekle...bir dakika...

Ya burası gerçekten illüzyon kristali değilse? 

Hızlı öğrenmenin bir yolu var mıydı? Derin düşüncelere daldı...

***

Amanda tedirgindi. Jian'ın düşünce yapısını tahmin etmek onun için çok zor değildi. Burayı hayal olarak gördüğünü ve gerçek olarak algılamadığını anladı. Ya...zaten hayal diyerek kaosa sebep olursa ? Buna izin veremezdi. Ona bir ipucu vermeli...bu nedenle ufak bir ima ile reenkarnasyon konusunu açtı ona. Huajin için içinden özür diliyordu ama bu kaçık kafayı yerse illüzyondan çıkmak adına Huajin'i öldürmeye dahi kalkabilirdi. Kendini bunu yapmak zorunda hissetti.

***

"Bir yolu var"
Kristalde olup olmadığının bir yolu var. Kristal hayaller aleminden oluşur, ne kadar gerçekçi olursa olsun. Hayaller gerçeklerle şekillerde de hayaldir. Illa ki bir açığı vardı. Krisgalde her duygu hissedilebilir, bir duygu dışında; arzular.

Bunu tasarlayan imparator Huajin idi ve onun deneyimleriyle ortaya çıktı, hiçbir ilişkiye girmemiş biri olarak bu tür arzuları açık bir şekilde illüzyonda barındıramazdı. En basit ilişki bile... biliyor ustası bu konularda çok aptalcaydı. Tecrübesiz ve deneyimsiz.

Basit bir el ele tutuşma dahi bu nedenle bu tür illüzyonda absürt kaçmalıydı. Ama insan vücudu hissediliyor ve el ele tutuşmanın tek manası arzu değildi. O zaman ancak bir ileri ki adım olabilir; öpüşme.

Yüzü baştan ayağa kızarırken başını yastığa gömdü. Aldığı koku başını döndürürken fikirlerinin daha çılgınca uçuşmasına sebep oluyordu. Bunu...yapamaz. Kucağında olduğu için göstermese bile vücutları sırf temas halinde diye kalp atışları aşırı şiddetliydi. Çok çabuk bir ilerlemeydi bu, önceki hayatında ustası ile hayatında sadece 3 defa cilt teması olmuştu. Şimdi ise...aşırı bolluktaydı. Yapamazdı, ya yaparsa ? Ustası nasıl bakacaktı? Gerçek olmasa dahi yüzündeki o iğrenti hayatını karartırdı.

Baştan ayağa vücudunu buz kesiyordu, yüzü soluklaştı. O gittikçe cürretkarlaşıyor ve açgözlülükle daha fazlasını istiyordu. Ama böyle gidemez...

-Devam Edecek-

Ah Jian, daha bir çocuğun bedeninde olduğunu unuttun Jian...







Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


19   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   21 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.