Yukarı Çık




1   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   3 

           
Violet'in hiç tereddüt etmeden savurduğu acıtan sözlere karşı Aileen irkildi. Onun sinirinin bozulmaması Violet'i sakinleştirecek değildi.

Bu arada Aileen'in yanındaki genç adam bütün bu olaylar olurken sadece sırıtıyordu, kafasından neler geçtiğini anlamak imkansızdı. O Everett Düklüğünün ikinci oğlu Roen'di.

Roen'e kısacıktan bir bakış attıktan sonra Aileen göz yaşlarının akmasına izin verdi.

"Neler diyorsun, abla! Aile olduğumuz için endişelenmem doğal. Sen beni sevmesen de..."

"Seni burada istemediğimi biliyorsan burada olmaman gerekirdi. Zaten baş ağrım var. Senin yüzünden daha da kötüleşecek."

"...Aileen senin hakkında endişelendiği için buraya geldi. Ne kadar bu kadar soğuksun?"

Doğru. Adamın olaya karışmasıyla Violet'in dudaklarına bir sırıtış yerleşti. Neden beraber geldiklerini merak etmişti ama şimdi nedenini anladı. Bu yüzdendi.

"Hayır ağabey, ben iyiyim." dedi Aileen. "Ablam öyle dese bile..."

İnce kız ağabeyini Violet'e karşı konuşmaktan caydırırken, incinmiş ve gözlerinden her an yaşlar dökülecek gibi görünüyordu. Bunun kısa bir performans olduğuna dair hiçbir işaret yoktu.

Onları böyle izleyen biri kan bağı olan kardeşlerin kimler olduğu hakkında şüpheye düşerdi. Homurdanan Violet hafiften sırıttı.

"Bu kadar affedici olman sorun oluyor. Violet, nasıl daha dikkatli olacağını bilmen gerekir ama hep bu kadar keskin sözler savuruyorsun."

"Eğer bıçaklanmak istemiyorsan buraya gelmemeliydin. Seni neden hoş karşılamalıyım?"

"Böyle desen bile sen alışılmadık bir şekilde eziklik gösteriyorsun, değil mi."

"Az daha ölüyordum, değil mi? Kes."

"Evet, aynen, hala aynı konuşuyorsun."

"Birinin aniden değişebileceğini mi düşünüyordun?"

Roen, Violet'in ne kadar sinsi bir şekilde sözlerini değiştirdiğini fark edince alaycı bir şekilde güldü, başta resmiydi sonra ise laubaliydi. Burada diken üstünde olması için bir sebep olmayan Aileen diken üstünde olan tek kişiydi.

Gerçek ağabey ile kardeşin konuşmasına dayanamayan Ailen, Roen'i tekrar Violet'le konuşmaktan caydırmaya çalıştı.

"Ben gerçekten iyiyim ağabey. Ablamın ben yeteri kadar iyi olmadığım için benden nefret ettiğini biliyorum... Hiih. Ben, ben gerçekten ablamla yakınlaşmak istiyorum ama..."

"Sorun yok Aileen. Senin suçun değildi. Boşver sen, Violet bugün yatağın tersinden kalkmış, o yüzden geri gidelim."

Geri dönen ikiliye karşın Violet onları hiçbir şey demeden izledi ve bir orta parmak kaldırdı.

Roen ve Aileen ona arkalarını döneli çok olmuştu bu yüzden düklük hanedanının en büyük kızının yaptığı kaba davranışı görmemişlerdi.

Tüm davetsiz misafirler gittikten sonra onun etrafı sonunda sessizleşti.

Sonunda birazcık huzur ve sessizlik alabilirdi. Violet hemen yatağına geri yattı yoksa hemen başka biri gelebilirdi.

Mikhail, Roen ve Aileen ile uğraştıktan sonra her zamankinden daha yorgundu.

Küçük kardeşi, üçüncü oğul Cairn şu anda akademide olduğu mutluydu.

Violet-hayır, Yeon Ha-yoon sonunda kendi başına kalmıştı ve mutlu bir şekilde gözlerini kapattı.


***

Everett Düklüğünün en büyük kızı Violet S. Everett'in geniş çaplı bir tarihi vardı.

Ona takılan lakaplar sadece boş sözler değildi. Tüm zamanların en çirkef kötü kadını. Kız kardeşini daima kıskanan yeşil gözlü canavar. Buz kalpli, Everett'in kötü cadısı.

Bu tarz lakaplarla nasıl sahip olduğu meçhul. Ancak Violet ya da Yeon Ha-yoon ona söylenen bu isimleri reddetmedi.

Birden bire, önceki hayatını hatırlamıştı.

Ölüme yakın bir deneyim yaşadıktan, göle düştükten sonra önceki hayatını hatırlaması çok saçma bir şekilde tasarlanmamış mıydı?

Violet içten içe şikayet etti, romanlar bile bu kadar tahmin edilebilir değildir.

Onun durumunu netleştirmek gerekirse onun ruhu göç etmemişti. Sınıflandırmak isterse o, reenkarne olmuştu diyebilirdi. O gerçek kimliği olan on dokuz yıl yaşadığı Violet kimliğine sadık kalmıştı. Sadece önceki hayatının anılarını hatırlamıştı. Bu yüzden şu anki kişiliğine karşı bir uzaklık hissetmedi.

O, önceki hayatını şansız bir şekilde yaşamıştı. Ve buraya doğmuştu ve bir şekilde önceki hayatının anılarını hatırlamıştı.

Eğer biri Yeon Ha-yoon'un hayatını tanımlamak isterse kullanacağı kelime acınası olurdu, Violet'inki ise haşin.

Geniş çaplı bir tarihi olan düklük hanedanında doğmuştu. İki ağabeyi ve bir erkek kardeşi vardı ve tüm dünyadaki en değerli mücevher olarak yetiştirilen düklüğün tek kızıydı.

Yine de, Violet'in hayatı fazlasıyla haşindi.

Sekiz yaşına girdiği bahar hayatı daha kötü oldu; Violet'in genç kuzeni Aileen düklük hanımı olarak Everett ailesine katılıp her şeye burnunu soktuğunda.


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


1   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   3 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.