Diğerlerinin üzerinde duran varlıkların bulunduğu Göksel Düzlem, onun hemen altındaki İmparatorluk Düzlemi ve Noah’ın geçiş yaptığı ortak Ayaltı Boyutsal Düzlem!
Bu yıldızlı Boyutsal Düzlemlerin hepsi son derece uçsuz bucaksızdı, ancak bu düzlemlerde hareket eden Boyutsal Hükümdarların bakışlarında, uzayın bu uçsuz bucaksız genişliklerinin bile sınırları vardı.
Ayaltı Boyut Düzleminde.
Bu düzlemde son yüz binlerce yıldır her şey her zaman olduğu gibi ilerliyordu; varlıklar güç kazanıyor, daha da fazlası düşüyor ve ölümün nihai salınımıyla karşılanıyordu. Ayaltı Boyut Düzleminde yükselen pek çok güç nesli vardı, ancak bunların Gruplara ait olduğu tekil gerçeği her zaman sabit kaldı!
Bunun nedeni, bu Grupların Ayaltı Düzleminin sınırları içinde gücün zirvesine yükselen güçlü Boyutsal Yöneticilere sahip olmaları ve geniş Örgütlerini kendi ailelerinin veya astlarının ellerine bırakırken Ayaltı Düzleminin üzerinde duran daha yüksek Empyrean Düzlemine yükselmeleriydi.
Bu varlıklar Yükselmişler olarak bilinirlerdi ve yükselişlerinden sonra Ayaltı Boyut Düzleminin genel olaylarıyla nadiren ilgilenirler, sadece tüm soylarının veya hiziplerinin yok olmakla karşı karşıya kaldığı aşırı durumlarda müdahale ederlerdi.
Dolayısıyla, Ayaltı Düzlemde son on binlerce yıl boyunca gücün bazı Boyut Yöneticilerinden diğerlerine el değiştirdiği sürekli bir döngü yaşandı!
Bu çağda, güçlü duran üç Grup vardı; Noah’ın şu anda hakkında bilgi edindiği grup İlkel Boyut Hükümdarları Düzeni, ikincisi Sadık Hükümdarlar ve en korkunç ve gizemli olanı da Düzen ve Kaderin Koruyucuları olarak biliniyordu.
İlkel Boyut Hükümdarları, Sadık Hükümdarlar ve Düzen ve Kaderin Koruyucuları!
Son on binlerce yıldır Ayaltı Boyut Düzleminde hüküm süren Üç Grup. Bu grupların içinde, kendilerine Boyutsal Hükümdarların Eşsiz Unvanı verilen birkaç varlık vardı; yani Ayaltı Boyut Düzleminin geniş bölgelerini yöneten ve Hükümdar unvanını kazanmaya yetecek kadar değerli olan varlıklar.
Bu Hükümdarlar arasında bazıları birkaç normal ve bazı Yüksek Seviye Evrensel Yasaları kavradıkları için orta derecede güçlü sayılabilirdi, ancak Ayaltı Düzlemdeki diğer tüm Hükümdarların üzerinde duran zirve varlıklar vardı ve bunlar Kader, Karma, Kaos, Işık, Aether, Yaşam ve Ölüm gibi Yüksek Seviye Yasaların yoluna adım atmalarını sağlayacak kaynakları kendilerine verebilecek Boyut Yarıklarına ellerini daldırmış varlıklardı!
Ayaltı Düzleminde dolaşıp Uzayın kıvrımlarında gizlenmiş Diyarlardaki nadir Boyut Yarıklarını bulacak kadar şanslıydılar ya da Empyrean Düzlemine Yükselen selefleri tarafından kendilerine devredilen böyle konumlanmış yarıklara sahip olacak kadar ayrıcalıklıydılar.
Bu Çağda, her üç Grupta da Kader ve Kaos’un soyut yasalarını tamamıyla kavrayan 1 Boyut Yöneticisi vardı. Tesadüfen, bunlar aynı zamanda bu gruplar içinde en fazla güce sahip olan varlıklardı, bir elin parmaklarını geçmeyen Kader ve Kaos Boyut Yarıklarından gelen nadir Ganimetlerin çoğu onların etki alanına giriyordu!
Kader ve Kaos yasalarını kavrayan bu varlıklar, kaderin gizemli akışına ve Ayaltı Boyut Düzleminde sürekli genişleyen Kaos denizine karşı son derece duyarlıydılar.
Kader!
Çok az varlığın anlayabildiği muğlak bir kavramdı ama aynı zamanda pek çok varlığın hayatının yönünü belirleyen bir kavramdı.
Bu özel günde, kaos ve kader yasalarını etkin bir şekilde kullanabilen Boyut Yöneticilerinin büyülü meskenlerinde.
THRUM!
Mana bu varlıkların bedenlerinden bilinçsizce fışkırırken, Evrensel Yasaların parlak altın ve karanlıkta parlayan “özünü“ serbest bıraktılar!
Öz!
Öz, mananın daha da yüksek bir formuydu ve pek çok varlığın farklı türdeki yasaların enerjilerini tanımlamak için kullandığı bir terimdi!
Bu üç güçlü Boyutsal Hükümdarın bedenlerinden, kaderin ve kaosun evrensel yasalarının özü çılgınca etraflarında uçuşurken, zihinlerine bilgi akmaya başladı; bu yasalardaki yüksek başarıları, kendi kaderlerinde ve genişleyen kaos denizinde büyük değişiklikler hissetmelerini sağladı.
Ayaltı Düzlem’e hükmeden Grupların en tepesinde duran 3 Boyutlu Yöneticiler, Ayaltı Düzlem’in kader nehrinin çalkalandığını, kaos denizinin yükseldiğini gördüklerinde yüz ifadelerinde büyük değişiklikler oldu ve hepsine tek bir mesaj verildi!
Egemenliklerinin başı dertteydi!
Hükmettikleri geniş dünya ve Diyar kümeleri çok yakında ellerinden alınacak, daha önce hiç karşılaşmadıkları yabancı bir güç onlara hükmetmeye gelecekti.
Şu anda Ayaltı Düzlemde hüküm süren üç Gruptan hiçbirine ait olmayan bir güç onları ele geçirecekti!
...!
“...!“
Boyutsal Yöneticilerin kalpleri böylesine inanılmaz bir bilgiyi nasıl kabul edeceklerini bile bilmedikleri için suskundu.
Onlar uzun zaman önce İmparatorluk Boyut Düzlemine adım atmış olan Yükselmiş varlıkların geride bıraktığı Hiziplerin liderleriydi, kim onları yıkacak kadar cesur ve hatta güçlü olabilirdi ki?
Bu şok edici bir gelişmeydi çünkü her şey bir yana, Kader ve Kaosu kavrayan Boyut Yöneticilerine kendi kaderlerini değiştirme ve trilyonları etkileyecek olan yaklaşmakta olan kaosu kontrol etme şansı verildiği için bazı Yüksek Seviye Yasaların korkunç gücünü daha da gösterdi!
Aldıkları mesaj açıktı, çünkü onlar için geriye kalan tek şey kaderlerini değiştirmek için ne yapacaklarına karar vermekti!
İlkel Boyutsal Hükümdarlar Tarikatının bir meskeninde, kasvetli bir ifadeye sahip bir varlık, daha fazla bilgi çekerken manasının Kökeni içindeki Kader özünün serbestçe akmasına izin verdi.
Sonraki birkaç saniye içinde, egemenliğine yönelik tehdidin dışarıdan geldiği gibi üç gruptan herhangi birinden gelmediğini doğrulayabildi, bu da Ayaltı Düzlem’deki uzayın gizli ve keşfedilmemiş kıvrımlarında bir yerlerde - Düzenlerini tehdit edebilecek kadar yetenekli bir gücün yükseldiği anlamına geliyordu.
“Pekâlâ.“
WAA!
Boyutsal Hükümdar altın bir ışıkla parlayan gözlerini açtı ve kararını hemen o anda verdi. Doğal olarak, o ve kader nehrinden bu bilgiyi alan diğer iki kişi, öngördükleri kader gün ışığına çıkmadan önce bu tehdidin önünü kesmek için harekete geçecekti!
Kısa süre sonra harekete geçtiklerinde yüzleri kaderin parlak cazibesiyle doluydu, kader nehri ve kaos denizi bilinmeyen bir yöne doğru ilerlemeye başladıklarında sürekli değişiyordu.
---
Sadece saatler sonra şok edici emirler Ayaltı Düzlem’in güçlü Grupları içindeki güçlü varlıkların saflarına yayılmaya başladı!
Komutlar basitti, hatta tüm fraksiyonların geçmiş yıllarda pasif bir şekilde yaptıklarına benzer şeylerdi.
Ancak bu kez, hepsinin son derece agresif bir şekilde yapması gereken bir emirdi - Boyut Yöneticileri ve Gözetmenlerin aktif olarak yayılması ve uzayın kıvrımları boyunca daha eşsiz yerler ve gizli Alemler için geniş Ayaltı Düzlemini araştırmasıydı!
İster henüz karşılaşmadıkları nadir Yarıklar doğuran yeni oluşmuş Alemler olsun, ister yeniden doğuş sürecindeki yok olmuş Alemler olsun, üç Grubun kontrolü altındaki bölgeleri artıracak bir Fetih çağrısıyla Ayaltı Düzlemi’ni taramaları emredildi!
Bu emir, çok sayıda fırsat anlamına geldiği için her tarafta coşkuyla karşılanan bir emirdi.
Bu aynı zamanda Ayaltı Düzlemindeki pek çok gizli Diyarın, kendilerini ve Diyarlarındaki Yarıkları kontrol edecek güç merkezlerinin inişini tecrübe etmelerine neden olacak bir emirdi.
Bu aynı zamanda, hiçbir endişe duymadan boş bir hayat yaşamak isteyen belirli reenkarnatör için de bir yıkımdı; bilinci şu anda, üstlerinden olmak üzere olanlarla ilgili emirleri almış olan Düşük Rütbeli Diyar Gözetmeni Drax’ın zihnini ele geçiriyordu!
“...Sen ciddi misin?“
Şu anda Noah, Annalise ve Rose ile birlikte Ejderha İmparatoru’nun tepesindeki pikniğini çoktan bitirmiş ve bu yasadaki kavrayışını %100’e çıkarmaya çalışmak için [Lifebourne] Boyutsal Canavarlarla savaşırken Sonsuz Pota’ya girmişti.
THRUM!
Telekinetik İmparator’un muazzam enerjisi, beraberinde Yaşam, Aether, Işık ve Karanlığın Evrensel Yasalarının özünü taşırken, gözleri mavi ışık dallarıyla parlarken ifadesi ekşidi.
Bu korkunç zihinsel enerjilerin dalgaları, canavarların zihinleri yok edilirken karşılaştığı PLATİN Canavar Dalgasını perişan etti, bazı saçma eylemler yüzünden ruh hali saniyeler içinde kötüleşen Noah’ın yüzünde ekşi bir ifade vardı!
Boş bir hayat sürmeye kararlı olsa da, birileri onu mümkün olan her şekilde çatışmaların içine çekmek için aktif olarak ellerinden geleni yapıyormuş gibi hissediyordu.
BOOM!
Zihnindeki planlar ve fikirler değiştikçe, öfkesini korkunç PLATINUM Dereceli Boyutsal Canavarlara karşı çıkardı.
Kötüleşen ruh halinin ortasında, Sonsuz Pota’nın geniş zemininin bir köşesinde, parlak akkor kanatları olan ve etrafındaki yıkıma bakarken dikkatli bir ifade takınan altın bir figürü neredeyse kaçırıyordu.
Neredeyse.
WAA!
Ancak bir saniye sonra odaklandığında nefes alış verişi sakinleşti ve gözleri sonsuza dek aramış gibi göründüğü ilk Kader Ruhuna kilitlendi!
Akkor Kader Hazine Düzlemine götürecek bir Kader Ruhu!
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
