Kendisine doğru bakanlara dönüp, onlara bakabilir ve onları da görebilirdi!
>Dictum İmparatoru’nun Nomolojik Fermanı başarılı bir şekilde Yarı-TABOO Kademesine yükseltildi.>
Bu yükseltilmiş Ferman, güçlü bir varlığın onu aradığı sırada anında yürürlüğe girdiği için Noah’ın gözlerinden ihtişam yükseliyordu!
>Premium Okuyucu>’nun yetenekleri, kadere yönelik savunmacı Yarı-TABOO Nomolojik Fermanlara sahip olmayan tüm varlıklar için geçerli olacak şekilde büyük ölçüde genişletildi ve hatta Gerçeklikler arasında kaderin dokumasını kavrayabilme gibi küçük bir şansa bile sahip oldu.>
>Kader Gözü> yeteneği, tanıdığınız ve düşündüğünüz kişiler hakkında her şeyi ortaya çıkaracak şekilde >Talihin Gözü> olarak değiştirildi; yalnızca keskin bakışlarınızdan kaçabilenler sizden saklanma şansına sahip. Bakışlarını size çevirenlere istediğiniz her türlü bilgiyi verebilir, karşılığında siz de onlara bakma şansını elde edersiniz.
WAA!
Az önce olanları açıklayan bilgi istemi aşağı indi, bu Talihin Gözü özelliğinden geliyordu!
Noah, henüz başkaları kendisine doğru bakarken, yanlış bir bilgi seti hazırlamamıştı ve bu yüzden Gözsüz Ermiş denen korkunç varlık kendisine doğru baktığında kendi bilgilerini engelledi.
>Dictum İmparatorunun Yarı-TABOO Alevleri yanar ve >Yazarın Bakış Açısı>nı, yeterli bir bedel ödendiği sürece kişinin kendi kaderini ve başkalarının kaderini değiştirebilen Nihai bir Yeteneğe dönüştürür. Kaderin sayısız yolları açıldıkça, Dictum İmparatoru’nun hükmü izlenen yollara karar vermek için inecektir.>
Noah’ın tam olarak anlamak için araştırması gereken yüksek yeteneklerin özeti ortaya kondu, hatta Yüce Kan Hattı gibi fantastik bir şeyin kilidi bile açıldı!
Daha önce hiç böyle bir Kan bağı Noah’ın kökeninde belirmemişti ve bu Kan Bağı ortaya çıktığında, Eski İmparator Kan bağını simgeleyen tacının titrediğini, sanki tanıdık bir şeyle karşılaşmış gibi daha da büyük bir şevk ve güçle daha hızlı döndüğünü hissetti!
Kader Goblin Kralı Soyu, Kardinal Kraliyet Kurdu Soyu, Telos... şu anda sahip olduğu Soylardan herhangi biri yalnızca Ultra Nadir seviyesine ulaşmıştı.
Hatırlanacak olursa, Kan Soylarının Katmanları Yaygın, Yaygın Olmayan, Nadir, Ultra Nadir, Yüce ve son olarak... Saygıdeğer Kan Soylarıydı!
Bu aşamada, Noah aslında bir Yarı-TABOO Nomolojik Fermanından bir Yüce Kan Soyu elde etmeyi başarmıştı, vücudu ve kökeni zaten tepki veriyor ve bu Kan Soyunun ne anlama geldiğini anlamaya çalışıyordu.
"Gözcü..."
WAAA!
Noah, bu sözleri sessizce söylediğinde etrafındaki öz ve ışık parıltısı aniden durdu.
Çevredeki tüm Özler durdu ve bir an sonra her şey Noah’ın bedenine doldu ve Kozmik formu yavaş yavaş değişti!
Tüm vücudunu oluşturan Kozmos’un yıldız ışığı, pırıl pırıl açık ten çiçek açarken, soldu, vücudu omuzlarından yarı saydam bir ışık yaydı, hayali bir Gerçekliğin ışıltısıyla parlayan canlı bir cübbe çiçek açarak, üzerine örtüldü.
Üzerinde dönen kıpkırmızı altın tacı, bir an sonra hayali bir Gerçeklikle boyandığı için rengi değişti ve Noah’ın bedenine güçlü ve muazzam bir öz yetkisi dalgaları yağdırmaya başladı!
BOOM!
Taç bu ihtişamlı ışığı serbest bıraktığı anda, Noah’ın gözleri titredi ve bir an sonra, ışık hızında dairesel bir hareketle çiçek açarken, görüş alanının genişlediğini hissetti! Bir anda tüm Sonsuz Gerçekliği ve mikrosaniyeler sonra da kendi Ev Gerçekliğini kapladı ve çok geçmeden Gerçeklikler Arası Sınıra girerek, genişlemeye devam ederken, bu Gerçekliğin kenarlarını da kapladı!
Bakışları ve görüş alanı, gittikçe daha da genişledi ve bu otorite altında kapsanan sayısız varlığın kaderinin ipleri ona çıplak bir şekilde uzanırken, kapladığı bu alanın altında meydana gelen her şeyi izliyormuş gibi hissetti.
Bu, Gözcü’nün Yüce Soyu’ydu.
Nadiren görülen varlıklardan oluşan bir Soy, şu anda bile Noah bu Soyun sadece temel fizyolojisi olarak kabul edilebilecek şeyleri alıyordu ve gerçekte neler yapabileceğine dair hiçbir şey araştırmamıştı bile!
Fizyolojisi tek başına Gerçeklikten daha geniş bir mesafeyi kapsıyordu ve bakışları altındaki tüm varlıkların kaderleri açığa çıktıkça, genişlemeye devam etti; normal bir Daha Yüksek Varlığı alt edecek kadar muazzam miktarda bilgi alma kapasitesine sahipti.
"Ha?"
Bu sahneye alışmaya çalışırken ve Gözcü’nün görüşünü kendi Gerçekliği üzerinde kullanırken, gözleri aynı varlıktan kaynaklanan zayıf bir altın ışık çizgisi ve parlak bir altın ışık sütunu içeren belirli bir yere doğru çekildi!
Ve böyle bir fenomenin kaynağı kendisinden o kadar da uzakta değildi, çünkü izini sürdüğünde Adelaide’den başkasını göremedi.
Henüz kavramaya başladığı Gözcü’nün Yüce Soyu’yla ilk gördüğü varlık Adelaide’di; gözleri merakla ona ve vücudundan çıkan farklı kader ışınlarına kilitlenmişti.
Hızla anladığı zayıf çizgi ondan geliyordu ve onu çok fazla faktörün gölgesinde bırakan parlak ışın, taşıdığı bir şeyden geliyordu!
Kozmik Kutsal Topraklar’da uzun yıllardır taşıdığı bir şey!
Dış dünyada sadece birkaç gün geçmişti ama Kozmik Kutsal Diyar’da, Adelaide’in bu uzay alanını birkaç kez terk ettiği hesaba katılmazsa, yaklaşık 100 Yıldan fazla bir süre geçmişti.
Yüz yılı aşkın bir süredir... bu eşsiz kadın onun soyunu taşıyordu.
Noah, düşünceleri kader ışınına uzanırken, bu varoluşu temsil eden kaderin kör edici ışınına baktı!
"Yeterince uzun olmadı mı?"
BZZZT!
Sesi manyetikti ve düşünceleri tek başına hayali bir altın elin oluşmasına ve saf altın ışıktan oluşan bu altın ışını çekmesine neden oldu... bu ışın, sanki elin yaklaştığını hissetmiş gibi şaşırtıcı bir şekilde zalim bir parıltı yaydı, ancak kaynağını algıladıktan hemen sonra sakinleşti ve hayali elin onu kavramasına izin verdi, o anda parlak bir öz parıltısı ortaya çıktı!
Ne olup bittiğinden habersiz, Ruhani Bitkiler Alanı’nda yürüyen Adelaide’in figürü, şok içinde karnına bakarken, durdu; etraf Mana ve derin öz dalgalarıyla dalgalanmaya başlarken, karnından altın rengi bir ışık yayılmaya başladı!
Not: Kahretsin!!!!! Oğlum bunlar da neeee! Çok fazla şey oluyor gerçekten. Şaka gibi artık tek bir bölüm bile olaysız bitmiyor. 😅
Not: Infinite Mana bir başka be!!!!!
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
