20/Saf Yang Çiçeği


Su Yang’ın hizmetinin fiyatını 10 Premium Puandan 100 Premium puana çıkardığı ve günde en fazla 25 müşteri göreceği haberi hızla yayıldı. Birçok kişi, özellikle de daha önce ucuz ve uygun fiyatlıyken hizmetinden yararlanma şansı bulamayanlar veya daha sonrasına kadar beklemeye karar verenler, değişikliklerden memnun değildi. Bununla birlikte, tekniğini daha önce deneyimlemiş olanlar, bunu tekrar hissetmek için memnuniyetle 100 Premium Puan ödeyeceklerdi. Ne yazık ki, hepsinin bir ay daha geri dönmesi yasaktı.

Su Yang’ın kişinin Yin Qi’sini artırabildiğine dair haber ise, saçma ve absürt bir şey olarak hızla göz ardı edildiğinden, kimse bundan bahsetmeye zahmet etmedi.

Hizmetinde yapılan değişikliklerin ertesi günü, Su Yang’ın yaşam alanının dışında her zamanki uzun kuyruktan eser yoktu. Su Yang, fiyatı artırırsa işlerin yavaşlayacağının farkındaydı, ancak aldırmadı ve sabırla beklemeye devam etti.

-

-

-

Gün batımı yaklaştığında, Su Yang’ın yaşam alanına yaklaşan bir figür görüldü. Güzel siyah saçları beline kadar uzanıyordu, uzun boylu ve güzeldi ve çekici, iyi gelişmiş vücudu ardında bitki kokuları bırakıyordu.

Su Yang kapıyı açtı ve ziyaretçiyi gülümseyerek karşıladı: 

"Selamlar, Yaşlı Lan."

Gelen kişi, morali bozuk görünen Yaşlı Lan’dı.

"Hizmetinizi övmek için harcadığım onca çabadan sonra, gidip bunu yok etmeniz gerekiyordu. Şimdi ne planlıyorsun?" 

Bu değişikliklere şaşırmış olsa da Yaşlı Lan, Su Yang’ın bunu zor kazanılmış itibarını yok etmek niyetiyle yaptığına inanmıyordu.

"Yorulduysan, her gün gördüğün müşteri sayısını sınırlayabilirsin, ama fiyatı on kat artırmaya ne gerek vardı? Sakın bana açgözlülüğün gözünüzü kör ettiğini söylemeyin. Size şunu söyleyeyim, ne kadar iyi hissettirirse hissettirsin 30 dakikalık bir zevk için 100 Premium Puan harcamayı göze alabilecek pek fazla Dış Saray öğrencisi yok."

Su Yang onun sözlerine güldü ve şöyle dedi:

 "Yaşlı Lan... eğer birisi Yin Qi’nizin kalitesini arttırabilirse, o kişiye ne kadar ödemeye razı olursunuz?"

"Ne?" 

Yaşlı Lan ona bu soruyu neden sorduğunu anlamamıştı ama cevap çok açıktı.

"En düşük kalitedeki bir Derin Yin Hapı zaten 3.000 Prim Puanı tutuyor, ancak Derin Yin Hapı’nın kişinin Yin Qi’sini artırarak yaptığı şeyi 100 Prim Puanı gibi düşük bir fiyata yapmaya hazırım. Eğer bu bir pazarlık değilse, o zaman ne pazarlıktır bilmiyorum."

"Ne?! Birinin Yin Qi’sini arttırabilir misiniz?!"

 Yaşlı Lan şok olmuştu. Nasıl olur da buraya gelmeden önce böyle bir şey duymamıştı?

Su Yang başını sallayarak onun şüphesini doğruladı.

 "Yin ve Yang Qi kişinin vücuduna benzer şekilde çalışır. Eğer iyi hissetmesini sağlayabilirseniz, o zaman daha iyi çalışacaktır."

"..." 

Yaşlı Lan onun mantığını biraz saçma bulsa da bir şey söylemedi.

"Peki onların Yin Qi kalitesini nasıl artıracaksınız?"

"Elbette ellerimle."

"..."

 Yaşlı Lan şakaklarını ovuşturdu, görünüşe göre stresliydi.

 "Su Yang, düşündüğümden daha aptalmışsın..."

"Ben mi aptalım?" 

Su Yang onun sözleri karşısında şaşkına dönmüş görünüyordu.

"Eğer birinin Yin Qi’sinin kalitesini gerçekten artırabiliyorsan... nasıl bir tehlike içinde olduğunun farkında mısın? Tarikat tarafından öğrenilirse, bir daha güneş ışığını görmeyi unutabilirsin. Ama ne mutlu sana, artık ölene kadar her gün kızlara dokunabilirsin."

Yaşlı Lan, Su Yang’ın gözlerinde bir umutsuzluk belirmesini bekliyordu ama Su Yang’ın gülümsemesi onu şaşırttı!

"Neden gülümsüyorsun? Sana şaka yapıyormuşum gibi mi görünüyor?"

"Şu anda beni alıkoymaya çalışmıyor olmanız beni gülümsetiyor."

Su Yang’ın sözleri Yaşlı Lan’ı şaşkına çevirdi ve ardından hafifçe kızardı.

"Seni parmaklıklar ardında görmek kulağa çok cazip gelse de, ben kendi öğrencilerime bir araçmış gibi davranacak biri değilim,"

 diyen Yaşlı Lan’ın ifadesinden melankolik bir hava yayılıyordu.

Yaşlı Lan’ın melankolik ifadesi Su Yang’ın zihninde bazı imgelerin yanıp sönmesine neden oldu.

"Düşündüğüm gibi... gerçekten de birbirlerine benziyorlar..." 

diye iç geçirdi.

"Su Yang... Merak ediyordum... tüm bunların amacı ne? Yaptığın şeyi neden yapıyorsun?"

 Yaşlı Lan, Su Yang’ın kendisine yaklaştığı günden beri neden cennete meydan okuyan el tekniklerini tarikata açıklamaya karar verdiğini düşünüyordu.Bildiklerine ve insanların onun hakkında söylediklerine bakılırsa, Su Yang zihinsel sorunları olan, çekingen ve omurgasız bir adamdı ve Dış Saray’da bir masaj salonu açmak gibi cesur ve dikkat çekici bir şeyi asla yapmazdı.

Ancak ne kadar uzun ve zor düşünürse düşünsün, Su Yang’ın planlarına bir türlü akıl sır erdiremiyordu.

"Bunu neden yapıyorum? Çok basit..." 

Su Yang cevap vermeden önce iki kez düşünmeye bile gerek duymadı: 

"Birincisi, xiulian tabanımı ilerletmek için kaynak elde etmek üzere Prim Puanlarına ihtiyacım var ve ikincisi, zedelenen itibarımı onarmak istiyorum."

"...Ne?" Yaşlı Lan’ın ifadesi bir an için dondu ve onun sözlerini anlamaya çalıştı.

"Tüm bunları sadece birkaç Prim Puanı için mi yapıyorsun? Bu kadar kaynak gerektiren neyi satın almaya çalışıyorsunuz?"

"Saf Yang Çiçeği," 

dedi Su Yang ona hiçbir şey saklamadan, çünkü hiçbir şey saklamaya gerek yoktu.

"Saf Yang Çiçeği mi?! Neden böyle bir şeye ihtiyacın var? Bir tane elde etmeyi başarsan bile, onu nasıl kullanacaksın? Xiulian seviyeniz Yang Qi’nizi arttırmak için kullanmayı düşünmek için bile çok düşük!" Yaşlı Lan, Su Yang’ın Kırmızı Şeytan Çiçeği olarak da bilinen Saf Yang Çiçeği kadar güçlü ve kaotik bir şeyi hedeflemesini beklemiyordu.

Bırakın Yaşlı Lan’ın kendisi gibi Gerçek Ruh Âlemindeki bir uzmanı, Toprak Ruhu Âlemindeki uzmanlar bile Saf Yang Çiçeğini kendilerini tehlikeye atmadan tüketmekte zorlanır, hatta yanlış kullanıldığında doğrudan patlayarak ölürlerdi.

"Doğal olarak, Saf Yang Çiçeği ile başa çıkmak için kendi yöntemlerim var. Ancak bunun için önce onu elde etmem gerekiyor." 

Yaşlı Lan gözlerini ona dikti. Saf Yang Çiçeği ile başa çıkmak için kendi yöntemleri mi var? Bu adamın daha ne kadar sırrı var?

"Hımm. Eğer intihar edeceksen, en azından ben tamamen iyileşene kadar bekle."

 Yaşlı Lan soğuk bir şekilde homurdandı:

 "Her neyse, tedavi için iki gün içinde döneceğim..."

Su Yang sakince gülümsedi ve uzaklaşırken ona şöyle dedi:

 "Bir sonraki görüşmemizde yoğunluğu artıracağım, o zamana kadar... kendinizi hazırlayın."

Yaşlı Lan, Su Yang’ın alaycı sözlerini duyunca neredeyse tökezliyordu. Unutmak istediği anılar yeniden su yüzüne çıktı ve yüzü kızardı. Adımları hızlandı ve Su Yang’ın görüş alanından hızla kayboldu.