Her nasılsa, Keşfedilmemiş Grotto Sanctum’unun aslında Noah’ın şu anda öğrenmekte olduğu bu Boyuta uzanan bağlantıları vardı.
>Bu, Dracolich Boyut İmparatorları’nın, Chthonian Boyut İmparatorları’nın, Abyssal İnsan Lich İgrençlikleri’nin , Buz Titanları’nın, Abyssal Canavarlar’ın ve diğerlerinin Lejyon ordularına liderlik ettiği, soğukluk ve ölümle dolu eşsiz bir Boyuttur. Keşfedilmemiş bir Grotto Sanctum da bu Boyutun izlerinin neden mevcut olduğu bir muamma olsa da...>
Ölümle dolu bir Boyut, Noah’ın sadece ondan herhangi bir iz elde etmek için sabırsızlanmasına neden oldu!
Dracoliches, Buz Titanları ve çok daha fazlası!
"Bu yaratıklar benden önce..."
>Niflheim Boyutu’nun Abyssal Canavar Soyundan geliyor olmalılar... ama sadece burada bulunmaları bile normal bir şey değil>.
Noah’ın bakışları sadece önündeki yaratıklarda olduğu için Lavalliere pek çok şey düşünüyor gibiydi, iskelet varlıkların gözlerindeki mavi alevler yanarken, ayakları kasvetli yüzen kara parçasına tam olarak bastı.
Bilgi yükselirken, Kainos İmparatoru’nun Gözleri bu yaratıkların üzerinde parlıyordu.
>Abyssal Lejyon Kaplan> #%#$*
>Abyssal Lejyon Kaplan>*$&
>Abyssal Ölümsüz Dişi Aslan> #$*$&
Noah, onlardan çok az bilgi alabildiği için verdikleri bilgilerin çoğu karmakarışıktı ve bunun nedeni Niflheim Boyutundan gelen soğuk ve karanlık özün eşsiz korumasına bağlanmasıydı!
İki Abyssal Hortlak Kaplan, Hortlak Dişi Aslan’ın arkasında ilerlerken, en güçlüsü en önde duruyordu.
Noah’ın yarattığı tehlikeleri bir şekilde haber veren eşsiz duyuları olduğu için pek çok kişiden daha zekiydiler, aralarındaki en güçlüsü öne çıkarken, 29 göz kamaştırıcı altın Halo ve bir Siyah Halo tamamen ona kaynaştı.
HUUM!
Noah’ın gözleri önündeki Abyssal Hortlakların bedenleri kat kat büyürken, etraflarını saran parlak gümüş aurora kanat çiftleri Noah’a tek bir kelime bile söylemezken, gümüş gri Yükseliş Halolar’ı yukarıdan patlayarak, yıldız özüyle aşağıya doğru inerken, etraf yoğun bir sesle patladı!
Güç ve verimlilikle hareket ederlerken, Noah, Lavalliere’in sesini duydu.
>Bu Boyuttan gelen yaratıkların benzersizliğini deneyimlemek üzeresiniz>.
Niflheim Boyutundan gelenlerin benzersizliği!
O anda, Abyssal Hortlak Dişi Aslan’ın gözleri ölüm alevleriyle parlarken, gümüş ve kemikli kanatları parladı.
Bir sonraki saniyede ilerliyor gibi görünüyordu...
SHAA!
Yok oldu.
Sadece o değil diğer iki daha az güçlü Hortlak da ortadan kaybolmuştu!
"..."
Ve her şey sessizliğe büründü, sadece çevredeki kasvetli su kütlelerinin soğuk dalgaları hissedilebiliyordu.
Oluşmaya başlayan buzul kümeleri uzaklarda çatırdarken, Noah, gerçekten de Abyssal Hortlaklar’ın nereye kaybolduğunu göremiyor ya da hissedemiyordu!
>9 Boyut boyunca, Niflheim’dan gelen uzmanlar Suikast İmparatorları olarak bilinir. Gerçekten güçlü bir İmparator size karşı harekete geçtiğinde... nasıl öldüğünüzü bile bilemezsiniz.>
...!
Çok geç olana kadar hissedemeyeceğiniz korkunç varlıklar.
Ve yine de... Noah, Yükseliş Halolar’ı ile birleşmemiş ya da herhangi bir savunma becerisi kullanmamıştı bile.
Uzaktaki tek altın ışık kubbesine doğru yürümeye devam ederken, en ufak bir rahatsızlık duymuyor gibiydi!
Hatta bu sırada Lavalliere ile rahatça konuşuyordu; onun konumundaki diğer varlıklar böyle bir zamanda herhangi bir yönden gelebilecek bir saldırıya karşı hazırlıklı olurdu.
"O halde, bu öz üzerinde de kontrol sahibi olmanın bir yolunu bulmam gerekiyor. Bu bana daha da saçma rotalarda uçabilmem için kanat verecek!"
WAA!
Efsaneler tarafından bile kolaylıkla fark edilemeyen Gerçeklik boşluklarında saklanan Abyssal Hortlaklar bile onun tavrını gördüklerinde saldırmadan önce bir saniyeliğine durakladıkları için görüntüsü şaşırtıcı ve kaygısızdı.
Neden Haloları’nı çağırmıyor ve en güçlü haline ulaşmıyordu?
Ya da biraz hazırlık bile yapmıyordu? Bu varlık neden bu Etki Alanı’nda sanki kendi eviymiş gibi özgürce dolaşıyor gibiydi?
BZZT!
Kökeninin yarısı ölü bir Gerçekliğe sahip olan en güçlü Abyssal Hortlağın üzerindeki mavi alevler yükselirken, eşsiz özünü ve vahşetini en az 5 Milyon Gerçek Gerçeklik Hasar Değerine dayanamayan tüm varlıkların bedenlerini ve ruhlarını delip, yok edecek kemikli bir noktaya dönüşen tek bir pençeye odakladı!
Yönsüz... bir saldırı fırladı!
En güçlü Abyssal Hortlak Canavar’ın soketleri, korkunç saldırısı yukarıdan gelmeyi seçerken ve her şey ağır çekimde hareket ederken, rengarenk saçlarla dolu kafayı hedef alırken, uğursuz alevler yaydı.
SHAA!
Çevredeki özün ve zamanın hareketi yavaşladı.
Abyssal Hortlak Canavar’ın mavi alevleri dalgalanırken, Kökeni’nin içine şok edici derecede soğuk bir ürperti girdiğinde, düşmanının rengarenk saçlarından bir santim uzaktayken, Hortlak Kökeni’nin güçle titreştiğini hissedebiliyordu!
Bir sonraki anda, İsimsiz Kainos İmparator’u yüzünü, başına saldırı geldiği yöne doğru kaldırdı. 5 Milyondan fazla Hasar Değeri taşıyan korkunç saldırı tam tenine doğru gürlerken, yüzünde sinsi bir gülümseme vardı!
Ve şimdi bile... hiçbir savunma yeteneği ya da herhangi bir şey kullanmamıştı!
Abyssal Hortlak, bu manzarayı akıl almaz bulurken, saldırısı yere indiğinde alevleri alarmla yükselmeye başladı!
BZZZT!
Şok edici bir sahne Abyssal Hortlağın alevlerinin neredeyse sönmesine neden olurken, uzay titredi ve büküldü.
Dikkatsiz bir acemi EFSANEYİ yenmese bile yaralayabilecek korkunç saldırısı... hedefinin saçının bir teline bile dokunmak için tek bir santim bile geçememişti!
Peki bunu nasıl yapabilirdi?
Çağlar boyunca ayrıcalıklı bir temele sahip olan korkunç bir varlığın Doğuştan Gelen İlkel Savunma Bariyerini nasıl delebilirdi?!
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.
