1822: Kanınızı ve Sadakatinizi Sunun! I


Ölümcül deniz suyunun buzul dalgalarıyla çevrili yüzen kara parçasında.


Gerçeklik nehirleri gibi yükselen yuvarlak dipli ve sivri kristal kenarlı, çok renkli devasa kristal taşlar Noah’ın ellerine tutuşturuldu ve bunlar hakkındaki bilgiler zihnine girdi,  bunlar gerçek ve hakiki Grotto Nacres’ti!


Noah’ın ganimet olarak elde edebileceği sahte Grotto Nacres sadece Varoluşun iki Yönünü güçlendirebilirdi. Ancak gerçek Grotto Nacres çok daha farklıydı.


>Grotto Nacre>:: Zaman içinde Grotto Sanctum’ların en yoğun Etki Alanlarından doğal olarak oluşan Gerçeklik değiştiren özün bir birleşimi. Kişinin İlkel aşamadan başlayarak, Varoluşun tüm Yönlerini aynı anda rafine edebilirken, Gerçekliğin Doğal Yasalarına olan Yakınlığını hafif arttırken ayrıca kişinin Gerçeklik Geçitler’ine güçlendirici bir etki sağlar.


...!


EFSANE’NİN aradığı muazzam hazineler, tüm Tabakalarını aynı anda geliştirirken, Gerçekliğin Doğal Yasalarına olan Yakınlıklarını da arttırır.


Dahası, Gerçeklik Geçitleri üzerinde güçlendirici bir etki elde edebilirlerdi ve bu, dahi kitleler tarafından da aranan bir şeydi!


Bu durum Noah için farklıydı çünkü Sonsuz Gerçeklik Geçitleri zaten devasa ve eşsizdi ve Üçüncü Sonsuz Rüya bitip, Sonsuz Gerçeklik Gourmandizing Boyutsal Gerçekliğe dönüşümünü tamamladığında Geçitleri de bir değişim geçirmek üzereydi.


Noah, iradesiyle Grotto Nacre ile oynarken, >HOŞ GELDİNİZ>’i geride bırakanların kimliğini merak ederken, kendi düşüncelerinde kaybolmuştu, ancak Andur ve diğerleri Gerçekliğe ulaşmak için temellerini serbest bıraktıklarında önünde patlayıcı bir Öz fırtınası patladı!


Sonsuz Söğüt Ağacı ve Gerçeklik Ursidae’si Noah’a saldırmaya hazırlanırken, Andur... kat kat alevli kuyruklara sahip bir Ejderha Anka Kuşu’nun görkemli formu çevredeki denizlerdeki donmuş buzulların erimesine neden olurken, aslında aurasına hükmetti.


Sakinlik ve ciddiyetle Noah’a baktı, çünkü birden fazla Runik Ecritures’e sahip bu dahi aynı zamanda Kader konusunda da uzmandı ve bir EFSANE olduktan sonra bile... kaderinin etrafındaki karanlığın değişmediğini gördü!


Bir Gerçeklik oluşturduktan sonra bile, bırak bu varlığa yaklaşmayı sanki aralarındaki güç farkı daha açılmış gibi hissediyordu!


"..."


Gerçeklikler’ini yeni oluşturmuş olan diğer ikisi altın Kader Taşı’nın canlı formuna karşı hareket ederken, o saldırmadı, sesi aslında hayatı boyunca söyleyeceğini hiç düşünmediği kelimeleri söylemek için yankılandı.


"Bağışla beni."


...!


HUUUM!


Yenilenmiş bir gurur ve şevkle hareket eden diğer iki dahi, içlerinden en güçlüsünün, özellikle de seçkin bir Soy’dan gelen bu gururlu varlıktan böyle sözler duyunca şok içinde titredi!


"Andur, ne yapıyorsun?! Biz Gerçekliğe ulaştık, o ise hâlâ Yükselişin Dokuzuncu Kademesinde! Aynı anda üç EFSANE’den gelen saldırılara dayanamaz!"


Gerçeklik Ursidae’sinin sözleri, katılaşmış tacı görkemle parlarken, yankılandı, ancak Andur hala bir hamle yapmadığı için gücünü korudu.


Önlerinde Grotto Nacres ile sanki hiçbir şeymiş gibi dönen devasa Kader Taşı’na baktıkça, kaderi ona her şeyin ne kadar berbat olduğunu söylüyordu, hayatta kalmak uğruna gururunu zorla yok etti ve...


...!




...!


Ejderha Anka Kuşu’nun görkemli formu gerçekten de başını eğdi.


HUUM!


"Lütfen. Canımı bağışlayın."


Sonsuz Söğüt Ağacı ve Gerçeklik Ursidae’nin kavrayamadığı bir sahne, katılaşmış bir tacı ve çoklu ecrituresleri olan bir varlığın gerçekten de bir başkasına boyun eğmesiyle gerçekleşti.


.


Neden üçü tek bir varlığa karşıyken bunu denememişti ki?!


Gerçeklik Ursidae’nin heybeti, hayali Gerçekliği feryadıyla parlarken, çılgınca yükseldi.


"Neden-"


BZZZT!


Bir Boyutun baskıcı kudretiyle dolu çok renkli yıldız ışığından ölümcül bir ışın fırladı ve Sonsuz Söğüt Ağacına da zincirlenmeden önce Gerçeklik Ursidae’sine çarptı.


...!


Bu varlıkların ruhları ve iradeleri titreyerek, bedenlerine baktıklarında, Savunma Değerleri 5 Milyonu aşması gereken Doğuştan Gelen İlkel Savunma Bariyerleri’nin tamamen parçalandığını ve bedenlerinin de kısa süre sonra onları takip etmek üzere parçalandığını gördüler.


’Yani... başını eğmesinin nedeni buydu...’


Bu, iradesi kaybolan isteksiz Ursidae Gerçekliği’nin aklındaki son düşünceydi!


Olayların bu şok edici ilerleyişinin ortasında Andur, Ana Gerçeklikten gelen her türlü gurur ve kibir iradesini görmezden gelerek, başını eğdi - göğsündeki ışıltılı pullar soğuk deniz tabanına değene kadar daha da eğildi.


Milyonlarca yıllık Varoluşu ona savaşmasını söylüyordu!


Bir Kainos İmparator Adayı olarak Varoluş Unsurları ve otoritesi, bir İmparatorun başını eğmesini kabul edemediği için titriyordu, tacını çevreleyen ecrituresler titriyordu!



Yine de kaderinin tamamen kararmadığını görebildiği için başı yukarı kalkmadı.


"Hmm."


Başının üzerinde tacı olmayan varlığın büyüleyici sesini duydu, çünkü iki yeni Yükselen EFSANE’nin yaşam güçlerinin artık olmadığını hissedebiliyordu!


"Seni öldürecektim."


...!


Bu korkunç sözler yankılanırken, canlı Kader Taşı ışıkla parladı ve soldu, Obsidyen bol pantolon ve gömlekle süslenmiş ışıltılı şeytani yakışıklı varlık arkasında tek bir altın kanat çırparken, belirdi.


Ejderha Anka Kuşu’na doğru süzülürken, rengarenk saçları soğuk denizlerde parlarken, Gerçekliğin Özü ile dönen mor altın rengi yükselen boynuzları olan görkemli ejderha başının tam önünde belirirken, görüntüsü büyüleyiciydi ve birçok kadının çöküşü olacaktı!


Andur eğilirken, sessiz kaldı çünkü her şeyi belirleyecek çok önemli bir anın geldiğini hissediyordu.


Önündeki varlık Yükseliş Halolar’ı ile birleşmemişti, Andur şimdi bir hamle yaparsa onu gafil avlayabilirdi!


Ancak bu düşünce ortaya çıkmadan önce, Andur kaderinin tamamen karardığını gördü, bir an sonra vücudu parladı ve Yükseliş Halolar’ı vücudundan ayrıldı.


Üzerindeki Hayali Gerçeklik Geçitleri, bir kez daha konuşurken,  soldu!


"Lütfen."


...!


Bu akıl almaz bir eylemdi ama Noah, Ana Gerçekliğin İmparatorluk Ejder Anka Soyu’nun bu şaşırtıcı İmparator Adayına bakarken, sakin bir şekilde konuştu:


"Kanını sun."


...!