Bölüm 2507: Alexander King! III


Aurelia’nın gözleri, coşkulu bir altın ışığıyla parıldarken, içlerindeki heyecan da görülebiliyordu!


Böylesine gerçek bir heyecan ifadesi, yıllarca yaşamış bir Apex Aeonik Yaşam Formunda sıkça görülen bir şey değildi ve bu ona ulaşılamaz bir güzellik ve merak duygusu veriyordu.


“Yağma’ya dayalı bir EXTREMITY Temel’i mi? Tüm söyleyeceğin buydu.“


“Mmm... Peki ya benim Sınırlarım ve EXTREMITY Dynamisler’im?“


9. katmanın üzerindeki katmanlar Meridyenler olmadan var olamazlar...“


Konu Yağma olduğunda sersemlemiş olsa da, Noah, ellerini sallarken, elleri, Alemin Yeniden İnşası ve Varoluş Yapılandırması ışıklarıyla parlamaya başladığında, kadının mantığı hâlâ yerindeydi.


“Apex Aeonik Yaşam Formu olarak Kavramlarınız ve otoriteniz bir kenara bırakılacak ve Yeniden Yapılandırmanızın sonunda kullanılacak. Hiçbir şey kaybolmayacak.“


Yetenekleri ortaya çıkmaya hazırdı.


Aurelia, onun iki farklı Mutlak EXTREMITY Dynamis’i Otorite’si ile titreşen ellerine baktı, kendini hazırlamış gibi nefes aldı ve başını sallayarak, seslendi:


“Pekâlâ, hadi yapalım şu işi. Tüm bunlardan sonra benim Demir Ocağım da en azından seninkiyle aynı seviyede olsa iyi olur!“


Ata Lernaeal Aurelia, izleyeceği yolu seçen ilk Apex Aeonik Yaşam Formu oldu.


Ve Noah, otoritesini kullanırken ve kadının altın saçlarının çılgınca hareket etmesine neden olan kiraz ve zümrüt ışıklarından oluşan durdurulamaz ışık dalları gibi hareket ederken, gecikmedi.


Bu, Apex Aeonik Yaşam Formu herhangi bir savunma yapmadığından, iki EXTREMITY Dynamis’inin özlerinin Varoluş Unsurlar’ına akmasına izin verirken, bedenine battılar.


Noah’a, şu anda varlığını paramparça edebilecek kadar derin bir erişim ve kontrol seviyesi verirken, varlığının etrafı karmaşık bir şekilde sarıldı!


’Canlı varlıkların kaderleri ne kadar da ilginç.’


Noah, daha bir iki gün önce 5. ve 6. Sınır Katmanlar’ını kavrarken, nasıl olup da Aeonik  EXTREMITY Cennet’ine adım attığını düşündü.


Ve şimdi, işte buradaydı. İki Apex Aeonik’i ortadan kaldırmıştı


Çok kısa bir süre önce onları kaldırmıştı ve şimdi bu türden başka bir Yaşam Formu’nun Varoluş Unsurlar’ını elinde tutuyordu...


BZZT...CRACK!


Bir Mutlak EXTREMITY Dynamis’inin yadsınamaz otoritesi, bir Apex Aeonik Yaşam Formu’nun EXTREMITY Meridyenler’inin bu varlığın Kökeni ile birlikte çatlamasına neden oldu.


Bu bir Hasar ya da Savunma Değeri meselesi değil, daha güçlü bir istekli taraf üzerinde uygulanan [Alemin Yeniden İnşası] Otorite’siydi!


“Ah...“ Aurelia, hayatının eserinin şu anda kırıldığını hissetti, bu herhangi bir varlığın umutsuzluğa kapılacağı bir şeydi, ancak Sınırlar’ının içinden aktığı Kırık EXTREMITY Meridye’ninin otoritesini izlerken, gözlerinde bunun bir hata olduğuna dair bir düşünce bile yoktu... parçalanmış olsalar bile, onlarla ilgili her şeyin korunduğunu ve bir kenara bırakıldığını gördü!


Yaşam gücünün bol otoritesi. 200’lerin eşiğini çoktan aşmış olan Apex Aeonik Ruh Değerler’i. Ruhu’nun derinliklerindeki Demir Ocağı.


Alemi, mümkün olan en düşük noktaya indirilirken, onu var eden her şey daha sonra kullanılmak üzere bir kenara bırakıldı!


Görüşü, yavaş yavaş kaybolmaya başladı.


Ne kadar zaman geçtiğini bilmiyordu ama belli bir noktadan sonra sadece tek bir varlığın sesini duyabiliyordu.


“Talih, yapınızın temelini oluşturacak ve Aleminiz Talih, Yağma’ Takdir-i İlahi, Genesis, Fetih, Demirci Ustası, Kader, Kısmet... ve Quintessence’den oluşacak.“


Sesi, onun Âleminin yeni Düzlemlerini belirledi.


Onun EXTREMITY Temel’ini belirlemeye devam edecek olan Düzlemler!


Tekrar kendine geldiğinde, altın gözleri göz kamaştırıcı altın kelimelerin ince havadan belirdiğini görürken, vücudunun yeniden güçlendiğini fark etti


>Sonsuz Hyperversal Cennet’in Efendisi Aleminizi ve Varlık Yönler’inizi EXTREMITY’E daha da yaklaştırarak, Yeniden Yapılandırıyor.>


>Quinessential Yağma EXTREMITY Temel’i yoluna koyuldunuz.>


...!


Önündeki sözler gözlerinin açılmasına neden oldu, çünkü o anda geçmiş benliğinin bir kenara bıraktığı kısmının ona geri dönmeye başladığını hissetti.


Kendini yabancı hissediyordu ve şu anki benliği kadar saf değildi.


Neredeyse tüm bunları yapan varlığa geçmiş benliğinden gelen şeyleri geri getirmemesini söylemek istiyordu ki, iradesi geri dönen her şeyin rafine edildiğini ve yeniden inşa edildiğini, Yüce Aeonik Varlık olarak geçmişteki başarılarının birçok malzemeden biri olarak kullanılmasıyla,  Alemi’nin hızla kendini yeniden oluşturmaya başladığını gördü!


Sonra... ruhunda kilitli olan Demir Ocağı’nı bir kez daha hissetti.


En büyük hazinesi, tam da çekirdeğinde nabız gibi atıp, ışık saçarken, devasa bir Ganimet dağı gibi görünüyordu.


Talih Riviere’si.


Kendisinden ve onları Noblesse savaş alanına doğru kovalayan Orion’dan daha güçlü bir düşmanın ölümcül savaşında bile çıkarmadığı en büyük hazinesini sadece başka bir seçenek olmadığını hissettiğinde, kullanacaktı!


Daha Gerçek Talih İmparatoru olmadan önce Atölyesine demirlemiş olduğu kalıntının harikulade bir ışık yaydığını hissetti...


>En büyük eseriniz, oluşmakta oolan Quintessential Yağma EXTREMITY Temel’i  ile rezonansa giriyor.>


>Atölyeniz, Quinessential Yağma EXTREMITY Temel’ine layık bir araca dönüşürken, Quinessential Yağma’nın ışığında güneşlenmeye başladı!>


“Ah...“


Altın Yağma ışığının dağlar kadar Yadigâr, Mücevher ve Aeonik EXTREMITY Hazineler’inin üzerinden aktığını hissettiğinde, iradesi büyük bir heyecanla parladı.


Sonunda, Talih ve Yağmalar’ın gerçekten anlama yolunda olduğunu hissetti ve Ruhu önünde beliren altın ipuçlarının hiçbirini sorgulamadı, değişimlerini ve getirebilecekleri her şeyi tamamen araştırıyordu!


Not: Kadın, resmen yürüyen Yağma oldu.  Favorim bu kadın bundan sonra.