Bölüm 3397: Sınırsız Saplantı! III


Manzara tam bir Felaket’ti.


Yarı Varoluş Kesen Altın Titanlar’dan yalnızca biri Hamle yaptı ve buna rağmen bir Tüzük Birleştirme Antediluvian Leviathan ve koruduğu Varoluş Kule’si, Varoluş Tüzüğ’ü Varoluşlar’ının İşgal ettiği bir Düzine Varoluş Kule’si ile birlikte paramparça oldu, daha az Güç’lü olanlar tarafından yönetilen birkaç Düzine Kule de dahil!


Elbette, Bu bir Yıkım Sahnesi’ydi.


Ve yine de!


Bu Yıkım’ın arasında Dokunulmamış tek bir Kule vardı!


Etrafında, Göz Kamaştırı’cı Altın bir Çark oluşmuş ve Koparılmış Varoluş Işığ’ı yayarak, dönüyordu.


Bu Donmuş Zaman Alanı’nda hareket edebilen tek şeydi!


Çiçek açtığında, birçok Varoluş Kendi’ni Duygular’la sorgularken, bulmuştu. 


Bunca zamandır Saklanan, Onlar’ın tarafında bir Varoluş’u Koparan Varoluş gerçekten var mıydı?


Bu Pek Çok Varoluş İçin bir soruydu - OMNİFATHER’IN Tresoverse Alanı’na giren birden fazla Varoluş Kesen Varoluş olup, olmadığı merak konusuydu.


Şu anda, bu korkunç Altın Titanlar her an Gerçek Varoluş’u Koparan Varoluşlar Hâli’ne gelebilecekleri için Onlar’a gerçekten ihtiyaç duyulacaktı!


Eğer Dokumalar’ı çökmezse.


Eğer birçoğu Koparma’da başarılı olursa.


OMNİFATHER’IN Tresorverse Ayet’i Kan Gölü’ne dönebilirdi!


HUUM!


Kuklos’un Kesilmiş Altın Çark’ı ağır ve tartışılmaz bir şekilde döndü.


Altın Titan haykırırken, Çılgın Gözler’le bu Kuruya’na baktı.


"Benim için kır... Benim için kır!!"


Sözler’i çıldırmış bir Varoluş’un Sözler’iydi.


Ancak Güc’ü Çok Gerçekti çünkü Mor Parlaklık, Altın Varoluş Kulesi’nin üzerine inen bir Yok Oluş Işığı’nı beraberinde getiriyordu!


Ama...


WU!


Çark, Ağır bir şekilde dönmeye devam ederken, Varoluş Kulesi’nin etrafında, Omni Derece’de Güzel bir İmparator’un Puslu İllüzyon’u belirdi.


Varoluş’un Kutsal Karmaşıklık Rün’ü Merkezi’nde Hız’la dönerken, 81 Meridyen Parlak bir şekilde aydınlanmıştı, Bakışlar’ı şu anda Son Derece Soğuk’tu!


Ama Gözler’i.


Gözler’i Altın Titan’a doğru bakarken... İnkar Edilemez bir Saplantı’nın İpuçlar’ını taşıyordu. Sakin Yüzü’ne tam olarak Uymayan Karmaşık bir Öfke ve Nefret gösteren bir saplantı!


Ancak Bu Gözler Altın Titan’a sanki onu çoktan ölmüş kabul etmiş gibi bakıyordu.


Figür’ü ortaya çıktığında, bazıları daha önce Varoluş’un İlkeş Ağacı’nın Kökler’ine tırmanırken, O’nun Yüzü’nü gördüğü için pek çok Varoluş şaşırmıştı


Bağımsız Devletler Topluluğu’na mensup olanlar, Genel Vali onu sorduktan sonra bu Varoluş’un Yüzü’nü ve ayrıntılarını gördükleri için daha da şaşırmışlardı - Hatta üç Altın Köken’li Tresorverse Varoluş Kulesi’nden birine ulaşabildiğinde, daha da şaşırmışlardı.


Bağımsız Devletler’in bir Koruyucu’su olması gerektiği halde öyle olmadığı için Figür’ü gizemle örtülüydü. Zayıf olmalıydı, Varoluş Durumlar’ına zar zor girmişti ama yine de... değildi! Düşman olarak etiketlenmemesinin tek nedeni, bu noktaya kadar Yaşlı Adam Eudemus’un ona Kefil olmasıydı.


Ve şimdi, Kesilmiş bir Kaynak gösterdi- Ve bu yine de Kuklos muydu?!


Çok uzaklarda, Bağımsız Devetler’in Genel Vali’si Kulesi’nde Alev Alev Yanan Gözler’le bu yöne doğru bakıyordu!


Antediluvian Leviathalarcın arasında, şu anda Çok Denkli bir Varoluş Kulesi’nin etrafında Entropi Dalgalar’ıyla yanan ve şok içinde Bakan Bir’i vardı.


Bu... İlkel Ağaç’ın Kökler’inde yarıştığı Genç Arkadaş’ı değil miydi?!


Birçok bakış ve tepki vardı.


Ancak söz konusu adam tüm bunlarla ilgilenmedi ve Önü’ndeki Düşmanlar’a odaklandı; Kutsal Köken İlkel Megalonyalı’nın Dokumalar’ı, sanki onca Döngü önce yaşanan o yok etme sahnesi tekrar tekrar Yüzü’nün önünde oynuyormuş gibi uğulduyordu.


Meridyenler’i nabız gibi atarken, Kan’ı Alev Alev yanıyordu.


Dokumalar’ı güçlendi ve Onlar aracılığıyla Infınıverse Megalos Fizyolojisi’nin Ağırlığı’nı taşıdı ve onu Kuklos’un vızıldayan Dokumalar’ı aracılığıyla döndürdü!


"Zaman, Çark’ın Dokumalar’ının yalnızca bir parçasıdır."


HUUM!


Ses’i en az Altın Titanlar kadar Nefret’le yankılanıyordu. 


"Çark’tan önce Sen’in Zamanı’nın ne önemi var ki?"


...!


Çok Katı görünen dönen Çark’tan Altın Basıncı ve Ağırlığı’nda Kçr edici bir Işık fışkırdı.


Işık parladı ve aslında Mor Parlaklığ’ı ve Onlar’ca Omniverse’yi kaplayabilecek bir Alan’a dönüşen Hâyâlî Saat’i parçaladı ve bir Halcyon Deniz’i gibi devasa Altın Titan’a çarpmak için yükselirken, Trilyonlar’ca Küçük Altın Tekerleğ’e dönüştü!


BOOM!


Durdurulamaz bir gelgit gibi ileriye doğru çarptı ve çok Hız’lı olduğu için her şeyi aydınlattı.


Ağırdı ama yine de çok Hızlı’ydı!


Sayısız Altın Tekerlek Altın Titan’ın gövdesine güçlü bir şekilde çarptı ve tekrar tekrar sorarken, muazzam bir Ağırlık ve Basınç uyguladı...


"Varoluş Çarkı’ndan Önce Zaman Nedir?"


"Varoluş Çarkı’ndan Önce Zaman Nedir?!"


"Çark’tan Önce zaman nedir?"


Tekrar ve tekrar, Vücud’u Altın Çarklar Denizi’yle birlikte böyle bir Niyet’le bombardımana tutuldu.


"OOOOH!"


Çatışma dağılırken, çıldırtıcı bir Mor Hararet’le kükredi, ancak ağır hasar almamış olmasına rağmen İfadesi Öfkeli’ydi... vücud’u şu anda dengesizlikten titriyordu.


Birçoklar’ı Varoluşlar’ını Koparırken, Kendiler’ini inzivaya çekmelerinin nedeni buydu.


Varoluş’un Koparma yaptığı şeye şüphe Tohumlar’ı ekebilecek herhangi bir ağır kesinti ölümcül olabilirdi!


Ve Tüzüğ’ü  sorgulanırken, Trilyonlar’ca Tekerleğ’in bombardımanına maruz kaldıktan sonra... Dokumalar’ı şimdi istikrarsızlıkla titriyor ve çökmeye başlıyordu!


Çöküyor!


"Altın Titan, kendisini soğukkanlılıkla izleyen Hâyâlî figüre doğru dipsiz bir Öfke’yle böğürdü, diğer Altın Titanlar da, yüz ifadeleri ağırlaşırken, yanına geldi. Hepsi, sorumlu Varoluş’un bitmek bilmeyen Yüzü’ne doğru bakarken, Gözler’i Kötülük’le doluydu.


Tüm Yarı Varoluş Kesen Altın Titanlar’ın ve onların arkasındakilerin Bakışlar’ı!


Yalnız bir Varoluş Kulesi’ndeki tek Adam geri adım atmadan Onlar’ın Bakışlar’ını ve Bakışlar’ını üzerine çekti, Hâyâlî görüntüsü Otorite Dalgalar’ı halinde nefes alırken, Gözler’indeki Saplantı daha da yükseldi, Kükreme’si dışarı taştı!


"Hadi gelin!"


WAA!