’Zevk’ Şeytaniçe yolunun Dizi 6’sıydı. Klein, Madam Sharon’un ruhuyla iletişime geçtiğinde formülün tamamını öğrenmişti. Tam detaylarını hatırlaması zor olsa ve anılarını tazelemek için genellikle rüya kehanetinden yardım alsa da, yalnızca ana malzemenin adını duyması bağlantıyı kurmasını sağlamıştı. Bu nedenle hemen dönüp alıcıya baktı, adamın figürünü, ten rengini, maskeden açıkta kalan hatlarını dikkatle inceledi. Zevk Şeytaniçesi’nden önceki Dizi’nin adı Cadı. Cinsiyetleri ne olursa olsun, bu süreci geçince hepsi kadın oluyor. Ancak bariz bir şekilde bu alıcı erkek... Henüz Cadı olmamış, o halde neden Zevk Şeytaniçesi’nin ana malzemesini almak istiyor? Hmm... Acaba başka biri için alıyor olabilir mi? Belki de bir Cadı’nın müttefiki ya da sadık bir astıdır? Ancak, oldukça köklü bir örgüt olarak, Şeytaniçe Mezhebi ilgili malzemelerin hepsine sahip olmalı. Doğal eğilimleri de göz önünde bulundurulursa, iksirleri yapmak için önceki üyelerden geriye kalan Beyonder özelliklerini kullanmaları normal olurdu... Bu alıcının arkasındaki Cadı, örgütle bağlantısını kaybetmiş olabilir mi? Bu düşünceler sebebiyle, Klein aklına gelen ilk fikir toplantı sona erdikten sonra adamı takip etmekti. Ancak dikkatli bir şekilde düşündükten sonra bu fikirden vazgeçmişti. Bilgelik Gözü’nin katılımcıların güvenliğini sağlamak için aldığı tedbirleri aşıp adamın izini nasıl süreceği bir kenara, adamın güç seviyesinden emin olmaması ve kehanet yapacak vakti olmaması kalbinin sesini dinlemeyi seçmesi için yeterliydi. Belki de adamın arkasındaki kişi tek bir Cadı değil de çok daha güçlü bir Beyonderdır? Dahası, Cadılar’ın Zevk Şeytaniçesi’ne geçmesi iyi bir şey. Cadılar felaketlere neden olup pek çok masum insana zarar veriyor, ancak Zevk Şeytaniçeleri’nin odağı zevk... Basitçe anlatmak gerekirse, bu Dizi seviyesinde toplum için daha az tehlikeliler... Yetişkin bir Kara Dul Örümceği’nin İpek Bezi zaten oldukça pahalı ve nadir bulunan bir malzeme sayılırdı. Tıpkı Klein’ın Dizi 6’ya geçmek için ihtiyaç duyduğu Bin Suratlı Avcı’nın hipofiz bezi ve İnsan Derili Gölge’nin Özellikleri gibi... Bu malzemelerin fiyatı neredeyse başkentteki bir evin fiyatının yarısı kadardı, bu nedenle alıcı tatmin edici bir cevap alamamıştı. Daha doğrusu, kimse cevap vermemişti. Bu nedenle toplantı bir süre sessizce devam etti, ta ki tombul Eczacı yanında getirdiği ilaçları satmaya başlayana kadar. Önceki denemeleriyle birlikte pek çok devamlı müşteri edinmişti. Üç dakikadan kısa bir süre içinde satabileceği her şeyi satmış ve toplam 50 poundun üzerinde nakit toplamıştı. Bilgelik Gözü toplantının sona erdiğini duyurduğunda, tüm katılımcılar farklı kapılardan sırayla ayrılmaya başladı. Sıranın Klein’a gelmesi de çok uzun sürmemişti. Alandan yeterince uzaklaştığında, maskesini ve pelerinini çıkarıp Doğu Bölgesi’ne yönelen Klein buz gibi gecenin içinde bir süre yürüdükten sonra Siyah Palmiye Sokağı’na geldi. Yolda bir mağazaya uğrayıp koltuk altı kılıfı da almıştı. Tek odalı evine geldiğinde hemen tabancasını çıkarıp Beyonder mermilerinin bulunduğu metal kutuyu açtı. Özenli bir şekilde kutudaki her tür mermiden iki tane çıkardı. Sonra da mermileri teker teker hazneye doldurdu. Artık hazır olan tabancasını eline alıp ağırlığını ve duruşunu test etti. Sonra da halinden memnun bir şekilde tabancasını koltuk altı kılıfına yerleştirip diğer hazırlıklarına geçti. Önce, demir sigara kutusundaki Kara Göz’de bir tuhaflık olup olmadığını kontrol etti. Azik’in bakır düdüğünü de mermilerin olduğu metal kutuya koyup Kutsal Gece Tozu’nun yardımıyla kutuyu maneviyat duvarıyla sardı. Böylece antik, zarif düdüğü tamamen koruma altına almıştı. Üç tılsımın şekil ve konumlarını da doğruladıktan sonra vakit kaybetmeden gri sisin üstündeki dünyaya geçti. Burada hızlıca bir kehanet gerçekleştirdikten sonra, tamamen rahatlamış bir şekilde yeniden sokaklara döndü. Köprünün güneyinde bulunan Verdi Sokağı’na gidecekti. Hırsızın Ana Anahtarı bulduğu ev bu sokaktaydı! Klein, Çırak formülüne dair ipuçlarını da orada bulabileceğine inanıyordu. Zaten uzun zamandır bu sokağı keşfetmek istiyordu, ancak aniden trajik bir şekilde ölen adamın hayalet benzeri bir yaratığa dönüşmüş olabileceğinden şüpheleniyordu... Bu nedenle arındırıcı mermileri alana kadar oraya gidecek cesareti bulamamıştı. Bir Sihirbaz asla hazırlıksız performans sergilemez! Klein, en ekonomik ulaşım biçimi olan buharlı metro seferleri bitmeden köprünün güneyine ulaşmış, sonra da toplu taşıta binerek Verdi Sokağı’na gelmişti. Saat oldukça geçti ve tüm Backlund ürpertici bir yağmurun etkisi altındaydı. Sokakta neredeyse hiç yaya yoktu, camın üzerindeki yağmur damlacıkları da gaz lambalarından gelen ışığı bulanıklaştırdığından her şey bir rüya gibi görünüyordu. Klein, dikkat çekmemeye çalışarak bölgede dolaşıp bir süre 32. Birim’i gözlemledi. Sonra da binanın yanına yaklaşıp ikinci kata tırmanarak balkon kapısından kolayca içeri girdi. Burada anormal bir zincirleme reaksiyona sebep olabileceği düşüncesiyle Ana Anahtarı yanında getirmemişti. Evin düzeni son derece normal görünüyordu. İkinci katın tamamında, iki balkonu birbirine bağlayan bir koridor uzanıyordu. Yan taraflarda da yatak odaları, bir banyo, bir solaryum ve bir aktivite odası vardı. Klein, balkondan içeri sızan kızıl ay ışığında, tüm odaların kapılarının açık olduğunu görmüştü. Her yer darmadağınıktı, eşyalar her yere saçılmıştı. Bunun sebebi önceki hırsızlık olayı olmalı. Her şeyi alamayacağı için en değerli şeyleri aramış... Ancak Ana Anahtar sayesinde, kapıları açmak için uğraşmasına gerek yoktu... Klein tek tek odaları dolaşarak mistisizmle alakası olabilecek şeyleri aramaya başladı. Bir süre sonra tüm odaları bitirmiş, merdivenlere ulaşmıştı, ancak herhangi bir şey bulmayı başaramamıştı. Tam merdivenlere doğru ilerlemek üzereydi ki aniden karşısında bir figür belirdi! Merdivenlerin köşesinde, duvara yaslanmış bir şekilde duran figürün sırtı Klein’a dönüktü. Siyah saçları o kadar gürdü ki neredeyse boynunu kaplamıştı. Ruh Görüsünü çoktan aktif hale getirmiş olan Klein tepki verme fırsatı bulamadan figür aniden hareket etti! Sırtı ikinci kata dönük halde kalırken boynu gıcırdayarak geriye dönmüştü! Puslu, zayıf ve hayali kızıl aydınlığın altında, gözleri korkuyla yuvalarından fırlamış gibi görünüyordu. Pat! Pat! Bu sesler figürün yere düşen gözbebeklerinden gelmişti! Bang! Çok geçmeden başı da kopup ahşap merdivene düştü. Uzun zaman önce ölmüş; maneviyat parıltısı yok... Klein hala son derece sakindi, az önce olanları bir filmi izler gibi izlemişti. Adamın eski, siyah kıyafetlerindeki detaylardan, onun da evi ziyaret eden başka bir hırsız olabileceği sonucunu çıkarmıştı. Ancak ne yazık ki diğer hırsız kadar şanslı değilmiş. Acaba Ana Anahtar buradaki tehlikeyi mi kısıtlıyordu... Belki de o anahtar gidince tüm korkunçluklar serbestçe dolaşmaya başlamıştır? Klein hemen tabancasını çıkarıp tetiği çekmeye hazır bir şekilde ilerlemeye devam etti. Merdivenleri yavaşça inip cesede yaklaştı. Çömelip kısa bir süre incelese de, adamın boynunun bükülmüş olmasından başka bir şey bulamamıştı. Birkaç saniye düşündükten sonra dikkatli bir şekilde merdivenlerden aşağı inmeye devam etti. Ahşap bir merdivende olmasına rağmen en ufak bir ses çıkarmıyordu. Bir adım, iki adım, üç adım. Sonunda merdivenleri inmiş, zemine ulaşmıştı. Burada karşısına uzun bir koridor çıktı. İçeri sızan kızıl ay ışığı, balkonun hatlarını az çok belli ediyordu. Buradaki odaların kapısı da tıpkı üst kattakiler gibi açıktı ve her yere eşyalar saçılmıştı. Ancak bu katta oturma odası, yemek odası ya da mutfak yoktu! Burası ikinci kat! Zaten ikinci katta olan Klein, merdivenlerden aşağı inmiş ancak yine kendisini ikinci katta bulmuştu! Ve bu süreçte olağandışı herhangi bir şey de fark etmemişti! Ancak o, paniğe kapılmaması gerektiğini biliyordu. Yavaşça arkasını dönüp baktığında, aşağı doğru giden bir merdiven olduğunu gördü. Demek ki özel yeteneğim, rüya istilası ve ruh kanalizasyonu gibi Beyonder güçleri aracılığıyla, Beyonder güçlerime saldırılmasına karşı direnç gösterebiliyor... Ve içinde bulunduğum ortamın gerçek dünya olup olmadığını anlamamı sağlıyor... Ancak halüsinasyonlardan hala etkileniyorum... Klein hemen cebine uzanıp kibrit kutusunu çıkardı. Adımlarını sayarak, üç adımda bir kibrit çöpü atarak ilerlemeye devam etti. Böylece bir kez daha merdivenlerin köşesine ulaşmış, başı bedeninden ayrılmış olan cesedi görmüştü. O anda, boynunun arkasında soğuk bir rüzgar esti, tüm tüyleri diken diken olmuştu. Pa! Klein hemen parmaklarını şıklattı ve arkasında, tavana kadar yükselen kırmızı alevler meydana geldi. Dişlerini ve pençelerini çıkarmış bir canavarı andıran bu alevlerin arasında yanan hiçbir şey yoktu. Klein, tam arkasını dönüp bakmak üzereydi ki bedeni aniden donup kaldı. O sırada yavaşça boynuna doğru uzanan sol elini ’bastırmak’ için çok çabalıyor, istemsizce titriyordu. Birkaç saniye sonra yavaşça iç çekti. Sol elini cebine sokmayı başarmış, maneviyat duvarını kaldırmış ve mermilerin bulunduğu metal kutuyu açmıştı. Hemen Azik’in bakır düdüğünü çıkarıp merdivenlerin üstündeki havaya doğru fırlattı! Bu hamleyle vücudundaki soğukluk ve katılık da anında ortadan kalkmıştı. O anda Klein, uğursuz ve soğuk bir kütlenin, topu yakalamak için atılan bir köpek gibi Azik’in bakır düdüğüne atıldığını hissetti! Ancak endişeli değildi, gülümseyerek sağ elini kaldırıp bakır düdüğe nişan aldıktan sonra tetiği çekti. "Güle Güle." Bang! Altın renkli arındırma mermisi o soğuk, belirsiz nesneyi tam on ikiden vurmuştu. Kan donduran bir çığlık eşliğinde, alevlerin arasında bir insan silüeti belirdi! Parlak ve sıcak ışığın etkisi altında, tüm soğukluk ve kötülük hızla ortadan kaybolmuştu. Klank! Azik’in bakır düdüğü yere düşüp birkaç kez sıçradıktan sonra birinci kattaki oturma odasına yuvarlandı. Böylece başını kaldırıp etrafına bakan Klein çevrenin büyük ölçüde değiştiğini fark etti. Cesedin başı hala gövdesinin üstünde duruyordu. Adam kendi elleriyle kendisini boğmuştu. Heh, hazırlıklı olduğunda her şey çok kolay aslında... Klein gülümseyerek yeniden merdivenlerden aşağı yöneldi. Bu kez gerçekten birinci kata ulaşmayı başarmıştı. Azik’in bakır düdüğünü yerden aldıktan sonra, etrafında başka hayalet ya da gölgeler olup olmadığını görmek için birkaç kez havaya atıp tuttu. Herhangi bir sorun olmadığından emin olduğunda da doğrudan bodruma gitmeye karar verdi. Ancak merdivenlerden inmiş kapıya yönelmek üzereyken, karşısına çıkan sahne duraklamasına neden oldu. Rüya kehanetinde gördüğü, uzun masanın üstündeki kahverengi defter.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
