Bölüm 3928: Quintessential Tiranlık! III


Alexander, diğerleri gibi izlerken, bu giderek, karmaşıklaşan durumda başka neler olacağını tam olarak görmek istiyordu!


Pyrion, Politik olarak tehlikeli olduğu için bu komik olabilecek bir durumda Kendi’ni kapana kısılmış bulmuştu. 


Yüzündeki ifade, kamuoyunda saygısızlığa uğramış, ancak şimdi Onur’unu korumakla Onur’lu Yaşayan Varoluş olan bir Varoluş’a hakaret etmekten kaçınmak arasında İmkansız bir seçimle karşı karşıya kalan Bir’inin ağırlığını yansıtıyordu!


Bu, görünüşte önemsiz Kat Sakin’inin Onurlu düzeyde destekçisi olduğu gerçeği, aralarındaki etkileşimin tüm Dinamikler’ini değiştirmişti. 


Kişisel öfkesi hesaplamaya yenik düştüğünde Altın Reng’i Alevler’i biraz sönükleşmişti, ancak bu geçiş, Kendi Etki Alan’ı içinde Mutlak Hakimiyet’e alışkın Bir’i için açıkçası acı vericiydi!


Noah, rahatsız edici olacak kadar uzun bir sessizlikten sonra aynı kayıtsız tonla konuşmaya başlamıştı. 


“Buraya satın almaya geldim. Satacak mısın?“


WAA!


Yaşayan Elemental bu Sözler’i duyunca nefes verirken, keundini kontrol etmişti. 


“Ne... Ne sunabilirsin ki?“ Pyrion, Ses’inde hayal kırıklığı ve zar zor bastırdığı kızgınlık Tonlar’ı ile sormuştu. “Sadece ihtiyacım olan eşdeğer değerdeki bir şey veya daha değerli Bir Şey karşılığında satarım!“


Eşdeğer Değer’de olmalıydı!


Paradoksal Katlar’dan bir Kat Sakin’i, Tezgâh’ın Kapıları’ndan geçerek, ulaşabileceği Hazineler’e sahip bir Yaşayan Varoluş’un ilgisini çekecek neye sahip olabilirdi ki?


Bu zorlu görev karşısında Noah, tam da bu A’nın gelmesini bekleyen Bir’i gibi gülümsemişti. 



Gözler’ini kısa bir süre kapattı ve Bilinc’i, İmkansız Mesafeler’i aşarak Erken Örtülü Kıyı’da bulunan harikalara dokunmuştu. 


Yaşayan Varoluşlar’u Arzu ile çılgına çevirecek Hazineler’i barındıran Yer’e! 


Kutsal Varoluş Bal’ını hiç düşünmedi bile - O Altın İksir, Erken Yaratıklar’ın bile peşinde olduğu bir Şey’di!


Bu Yer’e Tek Bir Damla bile getirirse, o Damla’yı Erken Kutsal Sular’la Milyon Lat seyreltse bile, Varoluş’un Genişliğ’inin Ötesi’nden dikkat çekecek bir kargaşaya neden olacaktı.


Bu’nun yerine, farkındalığı Kıyı’yı süsleyen çok sayıda Cam Wok’a odaklandı, her Bir’i Erken Kutsal Sular ve Erken Yaşayan Deniz Canlılar’ının parçalanmış Bedenler’iyle doluydu.


Onlar’ı görmek dudaklarına bir gülümseme getirmiş ve mevcut amaçlarına mükemmel bir şekilde hizmet edecek parçalanmış et içeren belirli bir Wok’u seçmiş ve O, Erken Örtülü Kıyı’dan kaybolmuştu. 


Erken Yaratıklar’ın Düşünceler’i çok belirsizdi. Kutsal Su ve Erken Yaşayan Deniz Canlılar’ının Parçalar’ı gibi önemsiz bir Şey’in... Sorun yaratmadan kullanmak için iyi bir araç olacağını biliyordu!


Karışıklıklar, Evet.


Ayrıca, Sigrid ile ilgili belirli bir amaç için Bu’nu yapıyordu!


Noah, Aeternitas Concordia’da Gözler’ini tekrar açtığında, El’ini rahatça sallamıştı! 


Önünde’ki boşlukta bir Cam Wok belirdi, kristal yüzeyi çevredeki Kuleler’in Altın Reng’i Işığ’ını yansıtıyordu ve içindeki Buhar, Kendi İç Işığ’ını taşıyan spiral şeklinde yükseliyordu. 


Kaba, kendi yumuşak Işıklar’ıyla titreşen Erken Kutsal Sular’la çevrili, Karmaşıklığ’ı tam bir mucizeyle Rafine Edilmiş, hazırlanmış bir Erken Yaşayan Deniz Canlı’sı Formu yatıyordu!


Wok ortaya çıktığı anda, yakınlardaki Varoluş’un Doku’su O’nun Varoluş’una tepki olarak titremişti! 


BOOM!


Yakın bölgedeki Yaşayan Varoluşsal Otorite’nin yoğunluğu, bir dönüşüm kaskadıyla yukarı doğru patladı ve orada bulunan Herkes, yaşadıklarını anlamaya çalışmak için çabalamıştı! 


Wok’tan, durgun Su Yüzeyinde’ki Dalgalar gibi muhteşem bir Koku yayıldı ve beraberinde Çok Derin ve Karmaşık Esanslar taşıdı!


Etki Alan’ı içindeki her Varoluş, Kat Sakinler’i ve Yaşayan Varoluşkar, Varoluşlar’ının arzuyla ve ihtiyaçla titrediğini hissetmişlerdi. Takıntı’ya varan bir ihtiyaç.


Etki Ân’ında ve Varoluşsal’dı. Büyülenmiş bir şekilde bakan Kat Sakinler’i, birdenbire şok içinde ayağa kalktılar, en çılgın Hayaller’inin Ötesi’nde bir dönüşüm vaat eden hisler dikkatlerini çekmişti! 



Karşılaşmayı tarafsız bir eğlenceyle izleyen Yaşayan Varoluşlar, artık Wok’a zar zor bastırılmış bir Açlık ve Şok ifadesiyle bakıyorlardı!


Ama Hiçbir i Pyrion Aureus’un Kendi’si kadar derinden etkilenmemişti.


Hiçbir’i.


Yaşayan Elemental’in Vücud’u, Varoluş’u daha önce hiç olmadığı şekilde titremeye başlamıştı. 


Varoluş’unun her bir parçası, O Kab’ın içindekileri elde etmesi gerektiğini, hayatta kalmasının O Mucizevi Madde’ye erişmesine bağlı olduğunu haykırıyordu.


“O’nu alacağım! O’nu alacağım! Takas yapalım!“


Gözler’i şaşkınlık ve açgözlülükle parıldarken, Sözler Bilinç’li bir düşünce olmadan ağzından dökülmüştü! 


Dikkatli Müzakereler ve Ölçülü değerlendirmeler, O’nun ihtiyacının ezici aciliyeti tarafından bir kenara itilmişti! 


Ama Noah, tam da bu tepkiyi bekleyen Bir’inin sabırlı ifadesiyle sadece Baş’ını sallamıştı! 


Konuşmaya başladığında, Eller’inde basit bir Kase belirdi, Herkes’in dikkatini çeken görkemli Wok’a kıyasla neredeyse sıradan görünen bir Kap.


“Sabırsızlık,“ diye başladı Noah, “İstek ve İhtiyaç, Arzu ve Gereklilik arasında ayrım yapmayı hiç öğrenmemiş Olanlar’ın İşaret’idir. Benim sunduğum Şey’e bakıp, hemen Her Şey’i talep ediyorsunuz, sanki bir Kaçınılmazlık gibi... Yaşayan Varoluş’un tatlılığını ilk kez tadıyormuşsunuz gibi.“


Ses’inde, Sözler’inin gerçekten çok derin bir etki yaratmasını sağlayan nazik bir küçümseme vardı!


“Bu Tür Özellikler’le, bu aceleci davranışla, sonuçları düşünememe veya akıllıca pazarlık yapamama Yeteneğ’iyle... Çok geçmeden Kendiniz’i Ölür’ken, bulabilirsiniz. Varoluş... Sabırlı Olamayanlar’a karşı pek sabırlı değildir.“


BOOM!


Noah, Kase’yi hafifçe kaldırdı, basit seramik yüzeyi bir şekilde orada bulunan Herkes’in dikkatini çekmeyi ve tutmayı başardı.


“Hayır, sana teklifim bu Wok’un tamamı değil. Sen... Tek bir Kase alacaksın. Bu Kase’yi kabul edeceksin. Bu basit Kase’yi aldığın için bana teşekkür edeceksin.“


...!


Bu açıklama, toplanan kalabalığı sarsan bir Varoluş Çark’ı gibi çarpmıştı! 


Tek bir Kase!


O’nun sakladığı şeyin büyüklüğü, Wok’un içerdiği mucizevi Madde’nin büyük çoğunluğu, gerçekten istedikleri hiçbir şeyden mahrum kalmamış olan Varoluşlar arasında şok dalgaları yaratmıştı! 


Pyrion Aureus bu Sözler karşısında titredi, Altın Reng’i Alevler’i çaresizliğin düzensiz ritmiyle titriyordu.


Ancak Rasyonel Zihni Bu Sözler’den geri çekilse de, Varoluş’u o azalmış Porsiyon’a bile Muazzam bir Özlem’le titremeye devam etmişti! 



Bu tepkiyi veren tek Varoluş o değildi.



Birçok Canlı Varoluş çevredeki Alanlar’da ilerlemeye başlamış, Gözler’i aynı çaresiz açlıkla parıldarken, bu inanılmaz Hazine’den Kendi Paylar’ını alabilmek için pazarlık yapıp, yapamayacaklarını hesaplıyorlardı!


Noah, Pyrion’un tereddütünü sakin bir sabırla izledi, sonra umut vaat eden bir Yaratığ’ın önemli bir sınavda başarısız olduğunu izler gibi hayal kırıklığına kapıldı.


“Benden hiçbir şey öğrenmedin mi, Küçük Elemental?“ Diye sordu azarlayarak. “Tereddüt mü ediyorsun? Şimdi bile, bir daha asla gelmeyebilecek bir fırsatla karşı karşıya kalmışken, Şüpheler’in kararını gölgelemesine izin mi veriyorsun?“


Noah’ın Tiranca hakkındaki Düşünceler’i Eş’i görülmemiş Seviyeler’e ulaştığında, Tiranlığ’ın Mor Işığ’ı Noah’ın etrafında muazzam bir yoğunlukla parlamaya başlamıştı!