Yukarı Çık




8.1   Önceki Bölüm 

           
Cilt 2 - Özel Kısa Hikayeler - 5: Gizli Sandık (Göğüs).


Tembellikle geçen bir yaz gününün öğleden sonrası.


Kulüp odasında tek başıma huzurlu bir zaman geçiriyordum.

 “…Yalnız olmak harika.“

Düşünmeden kelimeler ağzımdan dökülüverdi.

Başlangıçta sadece bir kitap ödünç almaya gelmiştim ama beni rahatsız edecek kimse olmayınca, kulüp odasında bir kitapla dinlenmek inanılmaz derecede keyifliydi.

Ardından, elim sayfanın ortasında donakaldı.


“Bu ses de ne…?“

Koridorun aşağısından bir şıpırtı sesi geliyordu. Kulüp odası, eski okul binasının en ücra köşesindeydi. Ses yaklaşıyordu. Ayak sesleri mi? Çıplak ayak sesleri mi?

“Güzel! Kapı açık! Nukkun, içeri giriyorum!“

Neşeli bir sesle, Lemon Yakishio odaya girdi. Bir plastik şişeden bir şeyler içiyor ve nedense elinde sırılsıklam olmuş bir çift ayakkabı tutuyordu.

“Vay canına, ayakkabıların damlıyor. Neden bu kadar ıslaksın?“

“Birkaç arkadaşımla su savaşı yapıyordum da, ayakkabılarım tamamen ıslandı.“

…Su savaşı mı? Lisedeyiz, biliyorsun değil mi? Yine de, güneşin sevdiği dışa dönük güruh için, gençlik adına yapılan küçük kural ihlalleri beklenen bir şeydi. Yakishio’nun bile sevimli ve oynak davrandığı günleri olmalıydı.

“Yakishio, ıslak çoraplarını masanın üzerine koyma! Askılar var- ah, hadi ama, ayakkabılarındaki suyu odanın içinde silkme!“

…Hayır. Bu kız tam bir baş belası. Islak ayakkabılarını ve çoraplarını bir askıya asıp kurumaları için pencereden dışarı sarkıttım.

“Teşekkürler! Nukkun, bir gün kesinlikle harika bir eş olurdun.“

“Sadece suyla daha dikkatli ol. Bu oda kitaplarla dolu.“

Bunu söylerken, nihayet Yakishio’nun ne giydiğini fark ettim ve hemen başka yöne baktım. Bluzu ikinci düğmesine kadar açıktı ve göğsündeki güneş yanığı izi çok belirgindi.

“Ne oldu, Nukkun? Aniden başka yöne baktın.“

“Çünkü… gömleğini düzgünce iliklemelisin.“

“Yaz mevsimindeyiz! Elbette birkaçını açık bırakacağım. Nukkun, sen böyle tamamen iliklenmişken sıcaklamıyor musun?“

“Ha? Ama kravat takmak zorundayım, o yüzden bariz bir şekilde en tepeye kadar ilikliyorum…“

Mantığımı görmezden gelen Yakishio, parlak, masum bir gülümsemeyle bana yaklaştı. O güneş yanığı izi dosdoğru görüş alanıma doğru ilerliyordu.

Nukkun bunu hep düşünmüşümdür ama, yeterince çılgın değilsin. Kravatını gevşet, birkaç düğme aç. Belki farklı bir saç stili de denersin.“

“İik! B-Bekle, çok yakınsın!“

“Hadi ama, kravatını gevşet! En az iki düğme açmalısın. Vay canına, tenin ne kadar da beyaz, Nukkun~“

“Dur! Düğmelerimi açma! Ya biri bizi bu halde görürse!?“

Evet. Böyle anlarda her zaman biri ortaya çıkar ve onun adı-

“Fuah!? N-Ne… siz i-ikiniz…“

“Ah, Komari-chan! Selam.“

Chika Komari. Daha şimdi açılmış olan kapıda duran Komari, ağzı hafif açık bir halde, Yakishio’nun ona neşeyle el sallamasını şaşkın bir sessizlikle izliyordu.

“Komari-chan, katılmak ister misin?“

“İhh!? B-Ben almayayım…“

Komari telaşla başını iki yana salladı, sonra yarıya kadar açtığı kapıyı sessizce kapattı. Ayak sesleri koridordan hızla uzaklaştı.

“Ah, gitti. Komari-chan eve gitti.“

“…Kesinlikle her şeyi yanlış anladı.“

“Yanlış anlaşılacak ne var ki? Sadece sana yeni bir imaj kazandırıyordum. Bunda şüpheli olan ne?“

“Eh? O-O… şey… bilirsin… o…“

Belli belirsiz cevabım üzerine Yakishio kravatımı bıraktı.

“Ne olduğundan pek emin değilim ama belki de yanlış anlaşılmayı düzeltmeliyiz. Ben Komari-chan’ı geri getirmeye gidiyorum!“

“Ah, bekle! Gerek yok-“

Onu bir saniyeliğine bile durduramadan Yakishio, Komari’nin peşinden fırladı.

Geride kalmış, darmadağınık kıyafetlerime baktım- ve aceleyle kulüp odasından hızla kaçtım.

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


8.1   Önceki Bölüm