Noah arka planda eridi, figürü kükreyen gücün senfonisinde bir fısıltıya dönüştü!
Bazı Varoluşlar, görülmek istemeden, Varoluş’un sessiz köşelerinde mutlu bir şekilde hayatlarını sürdürdüler. Ancak diğerleri, başlı başına bir beyan, tanık olunmak, hayranlık duyulmak, korkulmak için bir talep olan bir zarafet ve amaçla hareket ettiler.
Şu anda Noah gölgelerin içindeydi ve bu avantajlı konumdan, en beklenmedik şekilde başlayan korkunç bir çatışmayı izliyordu!
Valkyrie Anastasia’nın görkemli, teatral beyanından sonra, savaş alanı derin, beklenti dolu bir sessizliğe bürünmüştü.
Orada süzülüyordu, İlk Katlar’ın,karanlık tuvali üzerinde ateşli bir mücevher gibi, bakışları uzaklardaki Aethelgard’ın altın duvarlarına sabitlenmişti.
Dudaklarında keskin bir gülümseme belirdi, saf, katıksız bir güven ifadesiydi.
> - [Gilgamesh Egemenliği]: Saldırı Gücü. Ana Güc’ü, [İlkeler], [Yaşayan Astral Kodeksi] Sistem’i, [Glifler]...>
> - [Erken Laboratuvarlar]: Saldırı Güc’ü. Ana Güc’ü, seri üretilen [Yaşayan Varoluş Zırh’ı – Yargıç Model’i], [İlkeler], [Glifler]...>
...!
Ve savaş gerçekten başlamıştı!
Çünkü bir sonraki anda, kendi kendine dayattığı belirsizliğin gölgesinde saklanan Noah’ın gözleri, artık Saf, Analitik verilerin pencereleri hâline gelmiş, imkansız, korkunç güzellikte bir olayı yakalamıştı.
Aethelgard Surları’nda, Vulcan gibi Varoluşlar, Varoluşlar’ı Doğa’nın Kanun’u olan Yaşlı Erken Yaratıklar, tek vücut olarak hareket ettiler.
Bu koordineli bir saldırı değil, senkronize, Mutlak İrade’yle yapılan bir senfoni idi!
Ellerini aynı anda kaldırdılar ve Varoluşlar’ının Öz’ünden, Grimoiresler’inden yeni, parlak bir ışık yayıldı!
HUUM!
Yaşayan Astral Kodeksler’ini etkinleştiriyorlardı!
Bu görkemli ve korkutucu bir manzaraydı.
Bu, On Beş Eski Titan’ın başlarının üzerinde, hayali Astral Arcana Glifler ortaya çıktı, her biri parıldayan, saf, düzenli ışıktan oluşan Kavramsal kartlardı.
Bunlar, farklı, İmkansız Varoluşlar’a açılan pencerelerdi ve her biri benzersiz bir mucizeyi, farklı bir yıkım aracını tasvir ediyordu.
Bazıları aynıydı, ortak bir cephaneliğin, kolektif alet kutularındaki ortak, korkunç bir aracın kanıtıydı.
>On Beş [Astral Arcana Glifler] aynı anda etkinleştirildi.>
>Nadirlik Değerlendirmesi: Tüm Glifler [Nadir] veya [Sıradışı] sınıflandırmasına sahip görünüyor.>
>Analiz devam ediyor. Oluşurken, varoluşsal imzalarını yakalamaya çalışıyorum..>
İlk Katlar’ın üzerindeki gökyüzü, Yeni Doğan Çarklar ve Unutulmuş Kavramlar’ın oluşturduğu dönen, kaotik bir tuval, paramparça oldu.
Çiçek açan Glifler’den, çağırma başladı.
Birinden, bir dağ ortaya çıktı!
Bir dağ!
Bir yansıma değil, imkansız Boyutlar’da Gerçek, Fiziksel bir şey, zirvesi Kat’ın gök kubbesine değiyordu.
Granit ve İlkel öfkeden oluşan bir devdi ve tek, uğursuz gözü, saf, elemental öfkenin erimiş çekirdeği, yaklaşan Yargıçlar lejyonuna sabitlenmişti.
Sonra, düştü!
BOOOM!
Bir diğerinden, kabuğu cilalı obsidiyen renginde, yaprakları jilet gibi keskin gümüş bıçaklardan oluşan, devasa bir ağaç ortaya çıktı.
Ateş veya ışıkla saldırmadı, ama Saf, Kavramsal bir sessizlik dalgasıyla, düşmanlarının savaş çığlıklarını silmeye çalışan bir ses sönümleyici alanla saldırdı!
Üçüncüsü bir Buzul çağırdı, sadece soğuk değil, aynı zamanda Hareketsizliğ’in Somutlaşmış hâli olan, Mutlak Sıfır Derecesi’nde bir buz kıtası.
Dördüncüsü, her biri küçük, vızıldayan bir tüketim makinesi olan Milyarlar’ca kristal çekirge sürüsü yarattı.
Zamansal Donla kaplı iskelet bir Mamut, her adımında Ölümsüz’ü Olumsuzlayarak, Yaşlanma Dalga’sı yaratıyordu.
Yargıçlar’ı kendi içlerine Katlamaya çalışan saf, Uzamsal bir Distorsiyon Girdabı’. Mutlak, temyiz edilemez bir kararın ağırlığıyla inen tek, devasa, altın bir tokmak!
On beş Astral Arcana Glfiler güçlerini serbest bıraktı, Tüm Katlar’ı silip süpürecek bir yıkım dalgası bıraktılar.
Bu imkansız saldırı karşısında, Valkyrie Anastasia’nın kendinden emin, şakacı gülümsemesi anında kayboldu ve yerini saf, parlak bir öfke maskesi aldı.
“Sizi pislikler!“ diye bağırdı, sesi saf, katıksız bir öfkenin çığlığıydı.
Bir Saniye sonra, arkasındaki binlerce Yargıçlar tek vücut olarak hareket etti. Kalkanlarını kaldırmadılar; Kendileri kalkan oldular.
Kusursuz beyaz zırhları, fiziksel bir Varoluş olacak kadar parlak bir ışıkla parladı. Birbirlerine kenetlendiler ve şekilleri, Mutlak, sarsılmaz Saflığ’ın mükemmel, kusursuz bir duvarını oluşturdu. Bu, İrade’yle inşa edilmiş bir Kale, birleşik, Teknolojik Güc’ün Kalesi’ydi!
On Beş saldırı O’na çarptı.
BOOM!
Dağ parçalandı. Buzul mamutu geçici bir toz bulutuna dönüştü. Yargı çekici vurdu ve tek bir korkunç an için durdu. Yargıçlar’ın duvarı inledi, birleşik savunmalarının ışığı titredi ama kırılmadı.
Her şeye dayandılar, kendi korkunç güçlerinin sessiz, meydan okuyan bir kanıtı olarak.
Ama... Bedeli çok büyüktü. Astral saldırıların sonuncusu sönükleşirken, çağırılan yaratıklar ve Javramlar geldikleri hiçliğe geri dönüşürken, Yargılar’ın saflarında korkunç, mekanik bir titreme yayıldı.
Neredeyse yarısı spazm geçirmeye başladı, beyaz zırhları kaotik, dengesiz bir ışıkla titriyordu. Kendi İç Enerjiler’inin, Her Şeyler’inin akıl almaz bir miktarını kullanmışlardı - Sistemik Çöküş’ün eşiğine getiren, umutsuz, ya hep ya hiç savunması.
Öne çıkanların yarısı... Hizmet dışı bırakılmıştı!
İlk çatışma bitmişti.
Ve Aethelgard’ın Kadim Erken Yaratıklar’ı, eski, korkunç büyüleriyle liderliği ele geçirmişti.
Noah izliyordu, zihni sessiz bir analiz motoru gibiydi. Astral Arcana Glifler güçlüydü, evet. Ama bir soğuma süresi vardı. Bir Sınırlama.
Yine de, bu Eski Erken Yaratıklar cephaneliklerinde bu türden Düzineler’ce, Yüzler’ce kart bulunduruyorlarsa, bu Sınırlama gerçekten önemli miydi? Güçler’i gerçekti. Korkunçtu. Ve çok, çok gerçekti!
>Efendim, ilk saldırıda kullanılan üç [Nadir] Arcana’nın Varoluşsal İmzalar’ını tam olarak yakalayıp, Analiz Edebildim.>
>Güçleri... Dikkate değer. Ve mekanizmaları benzersiz. Bu, derin stratejik potansiyele sahip bir Sistem.>
...!
Not: Gene ve gene haklı çıktım. Bugün birisi Sonsuz Ölçeklemeden bahsetti bir seri attı bu seri Neredeyse Wod düzeyinde bir seri Adui bunu görürsek iyi olur dedi. Sonsuz Ölçeklenmeden bahsediyordu. Ama bunu muhtemelen sonlarda göreceğiz dedi. Ben de merak etme en fazla serinin ortasında Sonsuz Ölçeklenme yoluna gireriz dedim. Bugün ne göreyim, Noah artık Sonsuz Ölçeklenme Yol’una girdi. Daha Roman’ın başlarındayız. Yarısında bile değiliz. Ben, daha mükemmel şeyler bekliyorum dedim ve anlatmaya başladım. Gene haklı çıktım. Onun dışında Noah bugün öyle şeyler kazandı ki... Daha önce demiştim ya Kurgusal Karakterleri aynı güç seviyesine hıza koyun sâdece yetenekleri konuşsun Noah başı çeker dedim ama Rimuru ve Anos biraz zorlayabilir dedim. Şimdi... Pek de önemli değiller artık. Çünkü onlar Mana’ya bağlı. Ama Noah? Ehehehehe. Rimuru’nun kafasındaki sistem var ya... O bile etkisiz kalacak. Sırf Mana ya bağlı olduğu için. Onun dışında Noah artık aklınıza gelebilecek her türlü Direnc’i yok sayabilir ve olumsuzlayabilir. Noah’ın karşısında Her türlü dirence sahip bir karakter mi var? Aslında kurgusal karakterler arasında böyle bırısı yok da ama farz sayalım var. Önemli değil Noah tüm dirençleri yok sayabilir ve olumsuzlayabilir. Birisi İnfinite Mana ile dalga geçer ise ki bunlar seriyi bile okumamıştır şunu diyin: Yarısına bile gelmeden, Kurgusal, Meta, Sonsuz Ölçekleme, Her Türlü Direnc’e sahip olma ve bunları atlayabilme yok sayma... Hepsini gördük ve bunları aşmaya başlıyoruz. O kişi ise oturur ve susar. Meta ve Sonsuz Ölçekleme çok önemli. Noah artık iyice hatırı sayılır karakterlere yenilebilir. Güncel Noah artık bambaşka bir şey. Yakında Mana Dışında şeyler de göreceğiz. Yollar.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.