Yukarı Çık




4336   Önceki Bölüm 

           
Bölüm 4337: DİZ ÇÖK! IV


>Hasat başladı.>


>Rızanız olmadan bölgenize ayak basan tüm Varoluşlar’dan Vergi Toplanıyor.>


>Tatiana, Sadist Hayalperest: Mevcut Güc’ün %37’si Hasat Edildi.>


>Baş Öl’ü Erken Yaratıklar (Ortalama): Mevcut Güc’ün %34’ü Hasat Edildi.>


>Hasat edilen Tüm Güç Biriktiriliyor ve Ölçülüyor...>


...!


Noah, Tatiana ve ordusundan görünmez, parlak Yeşil-Altın ışık akımlarının, doğrudan kendisine akan bir Haraç Nehri gibi fışkırmasını, soğukkanlı bir maske takmış yüzüyle izledi!


Tatiana’nın yüzünde ilk kez gerçek, derin bir şok belirdi. Arkasında, BU Yaratığ’ın illüzyonu şiddetli bir şekilde titreyerek, parçalanmaya başladı, O’nu ayakta tutan Enerji Sanki... Vergilendiriliyormuş gibi, şekli bulanıklaşıyordu.


Noah, hafif bir iç çekişle, “Niyet Hasad’ını etkinleştir“ dedi.


...!


Başka bir Dalga, başka bir Yasa. Bu daha incelikliydi, Güçler’ini değil, İradeler’ini hedef alan Psişik bir dalgalanmaydı.


Tatiana ve Güçler’i Anında, Anlaşılmaz, Ruhlar’ını parçalayan bir yorgunluk dalgası tarafından vurulmuştu! 


Zarar Verme Niyetler’i, Şiddet Dülünceler’i, Artık Aktif ve Zorla Hasat Edilen bir Kaynak hâline gelmişti. Zaten Azalmış olan Güçler’i tekrar düşmüştü. Ve Tatiana’nın üzerinde, BU Yaratığ’ın devasa, bulanık illüzyonu, tüm Varoluş’u O’nu “disiplin etmek“ Niyet’inin bir tezahürü olan şey... Paramparça olmuştu. 


Bir cam levha gibi parçalanarak, Altın Reng’i ışık parçacıklarına dönüştü ve ardından Yemyeşil-Altın rengi alan tarafından toplandı.


Noah, BU Yaratığ’ın “Dersi“nin olduğu boş alana baktı.


“Görünüşe göre İlkeler var...“ Dedi, sesi soğuk, Pedagojik bir mırıltıydı, “Ve sonra da İLKELER var.“


...!


Aralarında hangisinin küçük harfle, hangisinin büyük harfle yazıldığını söylemek kolaydı.


Konuşurken, başını salladı ve Tatiana’ya baktı, Tatiana ise şimdi son saldırısının olduğu yere dehşetle bakıyordu. Noah’ın ifadesi neredeyse sıkılmış bir kesinliğe sahipti.


“Muhalefet’in Bileşik Faiz’ini Uygula,“ diye emretti, sesi giderek, yükseliyordu, “Ve İlke Geçersizliğ’ini: ’Hiçbir Şey Bedava Değildir’.“


...!


BOOM!


Noah’ın etrafındaki Yemyeşil-Altın ışık patladı. O’nun İlke’si olan Devasa, Kavramsal Ağaç sırtından fışkırdı, Dallar’ı tüm Varoluş’a kendini dayatan görkemli, zorba bir gölgelik oluşturuyordu. Bu Son ve Korkunç darbeydi.


Tatiana ve ordusu O’na saldırmıştı. O’na zarar vermeye çalışmışlardı. Başaramamışlardı. Ve bunu yaparak, ağır, korkunç ve şimdi ödenmesi gereken bir Varoluşsal Borç biriktirmişlerdi.


Noah’ın arkasında, Saf, parlak Mana’dan oluşan, Kıvrımlı, Kırmızı-Mavi bir Taht, İlkel Ateş Topları’ndan oluşan bir Taht oluşmuştu. O, Taht’ına oturan bir Kral gibi arkasına yaslandı ve Kırılmış, Tükenmiş ve Tamamen şok olmuş Baş Öl’ü ordusuna bakmıştı. 


Ses’i, zorba bir gürültüydü, son ve mutlak bir Yargı’ydı. 


“Hepinizin Borç’lu olduğu tüm Varoluşsal Borçlar’ı tahsil edeceğim. Hepsi şu anda Vedesi dolmuş durumda... Ve Ödeme’nin, İlkeler’inizin Otorite’si altında olmasını istiyorum!“


...!


GÜM!


Bu, bir Saldırı değildi. Bir Tahsilat. Bir Geri Alma.


Parçalanmakta olan Yaratığ’ın illüzyonu, şimdi tamamen dağıldı. Tatiana, yüzü solgun ve küllü, Güc’ü titreyen bir mum gibi, Göremediği bir Güç tarafından vuruldu, vücudu titriyordu.


Ve onun arkasındaki düzinelerce Baş Öl’ü Erken Yaratıklar... Yıkılmışlardı. Batık iskeletler gibi görünüyorlardı, Güçler’i, Işıklar’ı, Özler’i İçler’inden Emilmişti. Kabuklar’ı kalmıştı, Orijinal Güçler’inin %20’sinden azına sahip oldukları için Bedenler’i titriyordu. Sürekli Hasat İlkesi’nin özelliklerinin arka arkaya, Hızlı bir şekilde kullanılması onları sadece yenmekle kalmamış, iflas ettirmişti!


Zayıf, güzel ve eşsiz Işıklar - İlkeler’inin Otorite’si, Bedenler’inden zorla çekiliyordu, Çalınan Güc’ün Nehri, Noah’ın arkasındaki büyük Yeşil-Altın Ağac’a akıyordu.


Bu Kavramsal Güc’ün seli ona akarken, yeni bir Uyarı çiçek açtı, bu seferki tanıdık, Kaotik bir Enerji’yle renklendirilmişti.


>[Hileler Mimar İlkesi’nin Tohum’u], gelen ’Borç Ödemeler’i’ akışına bakıyor. Hasat edilen bu Otorite’nin kabul edilebilir kalitede olduğunu düşünüyor.>


>Hepsini kendine alıyor.>


>Hile Mimar, Konsept’inin ortaya çıkmasından Birkaç Saat sonra, bunun sadece bir ’Tohum’ olarak kalması için çok uzun bir süre olduğunu belirtiyor.>


>[Hile Mimar’ın] Olgunluğ’u Hızlanıyor...>


...!


Noah’ın dudaklarında soğuk bir gülümseme belirdi. Ateş’in Taht’ına oturmaya devam etti, Hasad’ının Yemyeşil-Altın ışığıyla yıkanarak, şok olmuş, sarsılmış ve tamamen yıkılmış Tatiana ve ordusuna baktı.


Tek Parmağ’ını kaldırdı.


“DİZ ÇÖK’ÜN.“


...


Ve o kelimeyi söylediği anda, her biri 5 Kentilyon Hasar Veren Güneş Kıvrım’ı olan Düzineler’ce İlkel Ateş Topu, etrafındaki Nana Deniz’inden fışkırmıştı! 


Vurmadılar. Sadece... Ortaya çıktılar. Biri Tatiana’nın başının üstünde. Biri Valerius’un başının üstünde. Her bir Öl’ü Yaratık için bir tane ve her bir Son, eriyen ve artık Güçsüz olan Öl’ü Varoluşsal Zırh için bir tane.


Diz çökmezlerse, Ateş Toplar’ı düşecekti. Mevcut, tükenmiş, çökmüş halleriyle, tüm Öl’ü Yaratıklar  şüphesiz ani ve tam bir çöküşle karşı karşıya kalacaktı.


Sadece Tatiana hayatta kalabilirdi belki.


Erken Yaratık Osmont, Ateş Taht’ında oturmaya devam ediyordu ve onlara diz çökmelerini emretmişti! 





Hasat!


Tarımsal Metaforlar’ı ve Mevsimsel Mğtoloji’yi bir kenara bırakırsak, Hasat gerçekte nedir?


Özünde, Hasat Varoluş’un En Temel İşlem’idir: Çaba sonuç olur, potansiyel gerçekleşir, yatırım getiri olur.


Bu, Ektiğiniz’i Biçeceğiniz’in garantisidir, ancak Varoluş hiçbir zaman değişim oranını belirtmemiştir ve kesinlikle Adalet vaat etmemiştir.


Peki ya Sürekli Hasat? O, bambaşka bir şeydi!


Sadece Ektiğiniz’i Biçmek değil... Herkes’in Ektiğ’ini, Sonsuz’a kadar, Bileşik Faiz’le Biçmek ama yine de Ekim yapmaya devam etmek! 


Kavramlar’ın sebze gibi yetiştiği ve Düzen’li Sulama gerektiren İlk Çiftçi’nin Bahçeler’inde gün normal bir şekilde ilerliyordu.


İlk Çiftçi, Jeolojik Çağlar’da Zaman’ı Ölçen Bir’inin sabrıyla tarlalarına bakıyordu, zaman zaman gelişmekte olan Temel Eşdeğerlik Kavram’ı için toprak karışımını ayarlıyor, Kendi’ni Yok Olma’ya doğru tekrarlamaya çalışan Aşırı Büyümüş Sonsuz Yineleme Kavram’ını buduyordu.


Yardımcıları arasında... Somutlaşan Soyut Kavramlar’a bakmakta bir amaç bulan Kat  Sakinler’i arasında, biri ayrı duruyordu ve ana bahçeden ayrılmış bir Tohum yığınına bakıyordu.


Daha spesifik olarak, kristalize potansiyelden yapılmış Hasat buğdayı gibi Yeşil-Altın renginde parıldayan bir Tohum’du bu. 


İlk Çiftçi bu yoğun odaklanmayı fark etti ve yaklaştı, eski gözleri, yüzü değil, daha derin bir şeyi tanıdığında kısıldı.


“Sen... Bir Yabancı’sın. Buraya ait değilsin.“


...!



Not: Gülünç. Gerçekten Gülünç. 


Adui: Yetmez Bu. Durun Durun Sonraki Bölümler’e de bakın. 

Okuyucular: Adui daha ne yazacaksın? Yetmedi mi Doymadın mı? 

Adui: Ne Doyması daha yeni başlıyoruz. Siz’e gerçek Güc’ün gerçek OP’UN Tanımını göstereceğim. Hatta Gerçek Güç ve Op’mu? Bunlar da az kalır. Öte’ye geçiyoruz. 



Not: Aynen böyle şeyler oluyor ldkdjdkdndıdndk. İnfinite Mana hakkında bir şey diyin lütfen. Noah hakkında. 

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.

4336   Önceki Bölüm