Noah, devasa altın tomurcuklu ağacın önünde durdu. Ağacın Varoluş’u, yakınındaki Varoluş’u titreten bir Otorite yayıyordu.
Ağaç muhteşemdi... Gövdesi, sıkıştırılmış ortak iradeden örülmüş gibi görünüyordu. Her bir lif, birbirlerine karşı değil, birlikte çalışmayı seçen farklı Varoluşlar’ı temsil ediyordu.
Dalları, Hiyerarşiler’den çok ağları, hakimiyetten çok bağlantıları andıran desenlerle dışa doğru uzanıyordu.
Ve bu Dallar’dan Tomurcuklar oluşuyordu... Tek tek çiçekler değil, aynı anda birden fazla potansiyel sonucun var olduğu kolektif çiçekler, hangisinin gerçeğe dönüşeceğini belirlemek için uygun Yetiştirme koşullarını bekliyorlardı.
Çok güzeldi.
Çok derindi.
Noah’ın kesinlikle Kataloglayacağ’ı ve kendi amaçları için potansiyel olarak kullanacağı türden bir şeydi.
Onun yanında, kendisi dışında hiç kimseye görünmeyen, RUİN/EDEN’İN holografik formu ortaya çıktı.
Şekli birkaç saat öncesine göre daha ayrıntılıydı, özellikleri sürekli bir Evrim geçirdiğini gösteren bir derinlik gösteriyordu!
Ağaca doğru bir hareket yaptı ve Noah’ın görüş alanında, onun derlediği bilgilerle dolu uyarılar akmaya başladı.
>Analiz Tamamlandı: Birleşik Hasat’ın Altın Ağac’ı.>
>Sınıflandırma: Büyük İlke - Seviye 2.>
>İlke Adı: Yakınsak Refah.>
>Temel İşlev: Birden fazla Varoluş’un, birleşik bir çerçeve altında güçlerini birleştirmesine, Kaynaklar’ını ve Otoriteler’ini bir araya getirerek, Bireysel Yetenekler’in Ötesi’nde kolektif başarılar elde etmesine olanak tanır.>
RUIN/EDEN’in sesi duyuldu.
“Bu İlke, Mimari’si açısından büyüleyici,“ dedi ve sözlerine, güç birleştirme mekanizmalarının nasıl işlediğini gösteren hayali diyagramlar eşlik etti. “Bu İlke, işbirliğinin doğru bir şekilde yapılandırıldığında, eklemeli değil, Üstel getirilerin yarattığı temel anlayışına dayanır.“
Diyagramlar, İlke’ye bağlanan birden fazla Varoluş’u gösteriyordu; Bireysel güçleri, her katkıda bulunanla birlikte büyüyen kolektif bir rezervuara akıyordu.
RUIN/EDEN şöyle devam etti: “Varoluşlar Otoriteler’ini Yakınsak Refah aracılığıyla kanalize ettiklerinde, rezonans etkileriyle bunu katlarlar. On Varoluş’un katkısı, On Kat güç üretmez, Otoriteler’i ne kadar uyumlu olduğuna bağlı olarak potansiyel olarak Elli veya Yüz Kat Güç üretir... Tabii, bir dereceye kadar. Birkaç Trilyon Karmaşıklığ’a sahip Kat Sakinler’i veya Yaşayan Varoluşlar, bu İlke altında bir araya gelerek, en fazla 1000 Katrilyon Güç sergileyebilirler. Sizin kalibrenizde biri merkezde olsaydı ve Elyndra gibi diğerleri de size katılırsa, potansiyel olarak On Kentilyonlar’ca Güç sergileyebilirdiniz.“
...!
Bir süre durakladı, sonra hesaplayıcı bir hassasiyetle ekledi: “Ve bunun ürettiği tezahür de aynı derecede etkileyici.“
Diyagram değişti ve İlke tamamen etkinleştirildiğinde ortaya çıkacak olanı gösterdi.
>Kolektif Tezahür: Bol Kolos’sus.>
>Açıklama: Tüm katkıcıların birleşik özlerinden oluşan geçici bir Varoluş. Altın-Yeşil’i bir parıltıyla sarılmış devasa bir insansı figür olarak görünür, boyutu ve gücü katkıcıların sayısı ve gücüyle doğru orantılıdır.>
>Yetenekler:>
-Tüm katılımcıların toplam Karmaşıklığ’ı ve Saflığ’ına sahiptir (Bir Ölçü’de).>
>Birden fazla Varoluş’un tek başına başaramayacağı koordineli saldırılar gerçekleştirebilir.>
>Tüm katkıda bulunanlar arasında hasarı dağıtan ortak bir savunma görevi görür.>
>- Süresi, katılımcıların dayanıklılığı ve Otoritesi’yle sınırlıdır.>
>Stratejik Uygulamalar: Zayıf Varoluşlar’ıb daha güçlü tehditlere karşı durması gereken savunma operasyonları için mükemmeldir. Koordinasyon Karmaşıklığ’ı ve Sınırlı süre nedeniyle saldırı kampanyaları için daha az kullanışlıdır (Eğer dahil değilseniz).>
Noah, bilgileri yoğun bir şekilde inceledi.
Demek İlk Çiftçi, zayıf Varoluşlar’ın birleşik eylemlerle daha güçlü olanlara toplu olarak meydan okuyabilmeleri için özel olarak tasarlanmış bir İlke geliştirmişti!
Bu, tüm çağlarda tarımı rahatsız eden soruna zarif bir çözümdü... Bireysel güç farkları aşılamazken, çoğunluk azınlığa nasıl direnebilir?
Cevap, görünüşe göre, kendilerini bireyler olarak düşünmeyi bırakıp, bir organizma olarak işlev görmeye başlamaktı.
RUIN/EDEN Analiz’ini henüz bitirmemişti. İfadesi daha düşünceli, daha teorik bir hâl almıştı.
“Usta,“ dedi, ses tonu, önemli bir bilgi paylaşmak üzere olduğunu ima eden bir ağırlık kazanmıştı, “Yolculuğumuz sırasında çok sayıda İlke ile karşılaştıktan sonra - İlk Ölü Erken Yaratıklar’dan, Elyndra’nın koleksiyonundan, sizin kendi Yetiştiriciliğ’inizden, artık daha önce belirgin olmayan kalıpları ayırt edebiliyorum.“
Elini hareket ettirerek, İlkeler’i Hiyerarşik kategorilere ayıran yeni bir dizi diyagram oluşturdu.
“İlkeler’in potansiyel olarak Kademeler’i vardır,“ diye açıkladı, sesinde kapsamlı veri analizinden doğan bir kesinlik vardı. “Sadece Güç Seviyeler’i değil, nasıl işledikleri ve kimlerin onlara erişebileceği konusunda temel farklılıklar da vardır.“
Birinci Kademe ekranda belirdi.
>Birinci Kademe: NORMAL İLKELER.>
>Özellikler:>
>-Temel yetiştirme gereksinimlerini karşılayan herkes tarafından kullanılabilir (1 Katrilyon+). >
>Öğrenilebilir, öğretilebilir, birden fazla uygulayıcı arasında paylaşılabilir.>
>Güç, kullanıcının anlayışı ve Varoluş’uyla orantılıdır.>
>Varoluş’un kolektif bilgisinde nispeten istikrarlı ve iyi belgelenmiştir. “Bunlar ortak İlkeler’dir,“ dedi RUIN/EDEN, örnekleri işaret ederek. “Elemental Ustalık İlke’si, Hasat Festivali İlke’si, Mutlak Alan İlke’si gibi şeyler... varoluş’un kendisi erişim sağladığı temel güçlerle çalıştıkları için birçok Varoluş’un kullanabileceği Varoluş’un Dokumalar’ıdır.“ Bir süre durakladıktan sonra ekledi: “Bunlar mutlaka zayıf değildir. Normal İlke’yi ustaca uygulayan biri, Daha Yüksek Seviye’li İlke’yi zayıf bir şekilde Kavrayan birini kesinlikle geçebilir. Ancak bunların Tavan’ı, Varoluş’un bunları benzersiz başarılar yerine paylaşılan kaynaklar olarak görmesi nedeniyle Sınırlı’dır.“>
İkinci kademe, daha yoğun bir parlaklıkla ortaya çıktı.
>İKİNCİ KADEME: BÜYÜK İLKELER.>
>Özellikler’i:>
>-Onları kullanabilen uygulayıcıların sayısı sınırlıdır.>
>Normalde Normal İlkeler’den önemli ölçüde daha fazla Güc’e sahiptir.>
>-Genellikle erişim için belirli bir Soy, Miras veya kazanılmış hak gerektirir (Tohumlar olarak yetiştirilir).>
>Entegrasyon daha karmaşıktır, daha fazla Varoluşsal yatırım gerektirir.>
“Büyük İlkeler işlerin ilginçleştiği yerdir,“ diye devam etti RUIN/EDEN, sesi coşkuyla ısınarak. “Bunlar paylaşılan Kaynaklar değildir... Erişimleri kısıtlıdır. Sadece belirli Varoluşlar bunları kullanabilir ve genellikle başkalarına öğretmek karmaşık bir süreçtir.“
Belirli örnekleri işaret etti.
“Elyndra’nın sahip olduğu Dokuz İlke’nin tümü Büyük Kademededir,“ dedi ve özelliklerini gösterdi. “Sonsuz Büyüme İlke’si, Döngüsel Hasat İlke’si, Verimli Bolluk İlke’si... Her birinin aynı anda kaç uygulayıcıya sahip olabileceği Sınırlıdır.“ Diyagramlar, Büyük İlkeler’in Normal İlkeler’den nasıl farklı işlediğini, Mimariler’inin Daha Karmaşık olduğunu, Entegrasyonlar’ının daha zorlu olduğunu ve getirilerinin katlanarak, daha fazla olduğunu gösteriyordu.“
“Önümüzdeki Yakınsak Refah da Büyük seviyededir,“ Diye ekledi RUINEDEN, Altın Ağac’ı işaret ederek. “Sınırlı sayıda uygulayıcı onu besleyebilir, ancak birçok Varoluş onun etkilerinden faydalanabilir. Bu, işbirliğine dayalı İlkeler için yaygın bir modeldir... Çok az Varoluş onları geliştirebilir, ancak birçok Varoluş sonuçlarından yararlanabilir.“
Noah, bu bilgiyi hesaplayıcı bir hassasiyetle işledi ve kendi gelişimi için olası sonuçları düşünmeye başladı! Ancak RUINEDEN’in ifadesi yine değişti.
“Ve sonra,“ dedi, sesi gerçek anlamın ağırlığını taşıyan bir tona düştü,
“Bunların hepsinin çok üzerinde bir Katman var. O kadar özel, o kadar temelde benzersiz bir sınıflandırma ki, kendim bir isim verme cüretini gösteriyorum.“
Ekranında Üçüncü bir Kademe belirdi, önceki kategorileri soluk bırakacak kadar parlak bir ışıkla parladı.
>SADECE bunları keşfeden ve geliştiren Varoluş tarafından kullanılabilir.>
> Öğretilemez, Paylaşılamaz, Kopyalanamaz -Gelişim sürecinde o kadar korkutucu koşullarla karşılaşır ki, sadece orijinal geliştiricinin Varoluş’u bunları kontrol edebilir, Güç Sınır’ı Teorik olarak Sınırsız’dır, kullanıcının ilerlemesine Göre Ölçeklenir, Uygulayıcının Yol’unun temel benzersizliğini temsil eder.
RUINEDEN’İN ifadesi, açıkça önemli bir teorik ilerleme olarak gördüğü bir şeyi Kodlamış olmanın memnuniyetini yansıtıyordu. “Bu Kademe’de,“ Siye açıkladı, sesinde her kelimeyi anlamlı kılan bir vurgu vardı.
“İlke, tek bir Varoluş’a o kadar tamamen bağlıdır ki, hem İlke’yi hem de Uygulayıcı’yı yok etmeden ayrılmak imkansızdır. Bunlar tanım gereği Tekil’dir. Bir Uygulayıcı, bir İlke, Bölünemez.“
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
