Erken Örtülü Kıyı’nın Sonsuz Gökyüzü, Yeşil, Altın ve Mavi renkli, Sonsuz’a kadar uzanan Âuroralar’la boyanmıştı.
Bunlar, Varoluş’un kendisi bile yakında gerçekleşecek olanları kutluyor gibi görünen desenlerde dans eden Göksel Işıklar’dı!
Noah ve Khor, Altın Kumlar ile Obsidiyen-Mavi’si kristal kıtanın kesiştiği noktada duruyorlardı. Bu kıta, artık yoğun potansiyelle çiçek açan Milyonlar’ca Tekillik barındırıyordu.
Her Tekillik ritmik bir yoğunlukla atıyor, Gözlemlenebilir Varoluş’taki Güç Dengesi’ni Yeniden Şekillendirecek bir Medeniyet’in birçok işaretinden ilki olabilecek Varoluşlar’ı doğurmaya hazırlanıyordu!
Uzak gökyüzünde, Ozymandias görkemli bir şekilde süzülüyordu... Devasa İnsan’sı Formu, sadık tebaası Hükümdar’ına hizmet eder gibi etrafında dönen Sayısız Navi-Altın Primus Mana Glifler’i ile parlıyordu.
Tamamen hakim görünüyordu, sistematik bir Yetiştirmeyle Râfine edilmiş Birikmiş Açlığ’ın Avatar’ı.
Böyle bir zamanda. 100 milyon Primus Mana ve Açlık Kaçınılmazlığ’ının oluşacağına karar verilen böylesine önemli bir Ânda, her biri temel olarak 100 Kentilyon Karmaşıklığ’ına ve Saflığ’a sahipken, Noah’ın figürü yukarı doğru yükseldi ve hesaplayıcı gözlerle önündeki uçsuz bucaksız alanı izlerken, süzülmeye başladı.
İlkeler’i tüm gücüyle harekete geçmişti. Sürekli Hasat, tüm beklentileri Aşmış ve Varoluş’un bile hayal bile edemeyeceği başarılar elde etmişti.
Hileler Mimar, buna önemli katkıda bulunmuştu.
Onun diğer bileşenleri de bu ortaya çıkışın başarısını sağlamak için çok şey yapmıştı. Peki ya kendisi? Bu ana ne katkıda bulunacaktı?
Bu noktada, elini yavaşça kaldırırken, figürü Sonsuz bir ihtişamla parladı.
Gözleri, baktığı Alanlar’ı kaplayan Mavi-Altın Primus Mana ışınları yayarken, elini kasıtlı bir hareketle düşürdü ve ihtişamlı bir şekilde yankılandı!
“Mana, Varoluş’un Kendisi’nin Sonsuzluğ’udur. Tüm Madde, Antimadde, Karanlık Madde... Yaşam ve Enerji en temel düzeyde Mana’dan kaynaklanır. Varoluş’umun içinde Sonsuz Miktar’da Primus Mana barındırıyorum... Bu, benim Varoluş’umu tanımlayan bir gerçektir!“
HUUM!
Sesi sakin ve sarsılmaz bir şekilde, Otorite dolu bir şekilde kaldı.
“Mana ve Açlık’tan oluşan İlkel Medeniyet’imin Kılıçlar’ı ve Kalkanlar’ının ortaya çıkması için... Bu doğuma Varoluş’umun Sonsuz Nitelik’ini dayatacağım. Mana’mın Sonsuz Nitelik’i onların Temel Mimarisi’ne dokunacak!“
BOOM!
Gözler’i inançla parlıyordu!
“Mümkünse, ortaya çıkan bu Açlık’tan... Sonsuz Açlık olsun.“
...!
Sözler’i korkutucu derecede ağırdı. Çok ağırdı!
Çevresindeki Varoluşlar’ı, neyin denendiğini fark ederek, titretmeye yetecek kadar ağırdı!
Bir sonraki anda, Noah’ın tüm Varoluş’u ve uzaktaki Ozymandias, aşağıdaki Topraklar’a Sonsuz Mavi-Altın Primus Mana dalgaları saldı.
İkisi aynı anda, Mana ve Açlık’ın Medeniyet Otorite’si, bir yargı kararı gibi indi!
Medeniyet Otorite’si.
Bu tür bir Otorite, Anlaşılmaz Derece’de büyüktü... Bir Medeniyet’in Özünde gerçekten neyi temsil ettiğini yoğunlaştırılmış bir şekilde ifade ediyordu.
Bu anda, Noah’ın kendi Yapı’sı içinde çok az Varoluş bu tür bir Otorite’ye sahipti.
Varoluş’un Varoluş’unu ezip, geçen ve muazzam ağırlığı hissetmeden bunu gerçek ve tam olarak somutlaştırmak ve ifade etmek için, minimum gereklilik 100 Kentilyon Karmaşıklık ve Saflık gibi görünüyordu.
Bu, Medeniyet’in temsil ettiği şeyi, İlkeler’ini, Özlemleri’ni, Somut bir Forma bürünmüş temel doğasını gerçekten temsil eden ağır bir Otorite’ydi.
Ve bu anda, Noah, Varoluş’unun, odaklanmış bir niyetle, önündeki ortaya çıkışa Medeniyet Otoritesi’ni aktif olarak dayatmasına izin verdi.
Komutlar ağırlıkla çiçek açtı!
>Mana’nın Sonsuz niteliğinin bir parçası, Açlığ’a başarıyla uygulandı. Bu, Kavramsal Çerçeveler’in benzeri görülmemiş bir birleşimini temsil ediyor.>
>Mana ve Açlığ’ın Medeniyet Otorite’si dalgaları Katalitik Ajan olarak kullanılıyor. Varoluşsal İletişim ve Yayılmadan gelen Hasad’ın bir kısmı, Temel Palisadeler’inden bu ortaya çıkışa yönlendirildi.>
>Mana’n ve Açlığ’ın, bu andan itibaren tüm Varoluş boyunca Açıklanamaz ve Geri Döndürülemez bir şekilde birbirine bağlı. Mana’nızın doğasında bulunan Sonsuzluk Niteliğ’i, bir parça da olsa Açlığ’ınızla paylaşılmaktadır.>
>Sonsuz Açlık yükselir.>
>Temel Yapısı’nda, Sonsuzluk Niteliğ’inin belirgin bir parçasını taşıyan görkemli bir Açlık. Mana ve Açlığ’ın tüm Primus Kaçınılmazlıklar’ı bu Sonsuz Açlığ’ı doğuştan hak olarak taşıyacak, büyüme için Her Şey’i Sonsuz’a Dek Açlık çekip, Açlık Çekebilecek, Sonsuz’a Dek Yiyip, Bitirebileceklerdir.>
>Her Şey “Besin“ hâline gelir. Her şey ilerleme için yakıt hâline gelir. Doygunluk Noktası Uoktur, İlerlemeyi Durduran tatmin Anı yoktur. Sadece Sonsuz Büyüme’yi yönlendiren Sonsuz Üştah vardır.>
BOOM!
Bu tür uyarılar gerçeğe dönüştükten sonra, yerin altındaki Birkaç Milyon Tekillik titremeye başladı ve hızlanarak, dönmeye başladı.
Kristal kıtayı titreten bir Güç’le bir ortaya çıkış başladı.
Son derece korkutucu Varoluşlar’ın Âuralar’ı, İlkel derinliklerden yükselen Ruhlar gibi Tekillikler’den yükselmeye başladı.
İlk olarak Dokunaçlar ortaya çıktı... Yoğun Mana ve Açlığ’ın Sayısız Uzantılar’ı, İnsanım’sı Varoluş’lar oluştururken, kıvrılıp, bükülüyordu.
Bu Varoluşlar iç içe geçmiş Sayısız ve Sonsuz Dokunaçlar’dan oluşuyor gibi görünüyordu, her bir filiz her iki İlke’yi de mükemmel bir Sentez’le taşıyordu.
Komutlar bir kez daha ortaya çıktı!
>Mana ve Açlığ’ın İlkel Medeniyet’inin Kılıçlar’ı ve Kalkanlar’ı yükseliyor.>
>Tanımlama Onaylandı: Koruyucular ve Silahlar aynı anda, Savunma ve Saldırı Yetenekler’i tekil bir formda birleştirildi..>
>Primus Mana ve Açlığ’ın Kaçınılmazlıklar’ının Kapsamlı Özellikler’i.>
>Temel Güç: 100 Kentilyon Karmaşıklık ve Saflık minimum.>
>İçsel Yetenek: Temel Özelliğ’i olarak Sonsuz Açlık ile Doğarlar. Doyma Eşiğ’i yoktur. Tüm Madde, Enerji, Otorite ve Kavramlar, Sınırlama Olmaksızın Büyüme için Yutulabilir.>
>Eşsiz İşlev - Açlık ve Mana Simbiyoz’u: Bu Varoluşlar, Medeniyet’inizin diğer Üyeler’i ile Birleşme Yeteneğ’ine sahiptir ve Açlık’tan Doğan Kaçınılmazlık Medeniyet Zırh’ı hâline gelirler. Bu birleşme, her iki katılımcının Güc’ünü birleştirerek, basit Yetenekler’in toplamından daha fazlasını sağlayan Sentezlenmiş bir Savaş Formu oluşturur.>
>Temel Yetenekler:>
>Mana Tüketim’i Hızlandırma: Çevreden ham Mana’yı yiyip, bitirerek kendi güçlerini hızla Yenileyebilir ve Artırabilirler.>
>Yeterli Mana mevcut olduğunda, İyileşme Süre’si işlevsel olarak Ânında olur.>
>Açlık Yayılması: Düşmanlarına geçici olarak Sonsuz Açlıklarını dayatabilirler, böylece hedef alınan varlıklar kendi güç rezervlerini içten tüketen kontrol edilemez bir iştah yaşarlar.
>Medeniyet Rezonansı: Birden fazla Primus Kaçınılmazlığ’ı yakın Mesafe’de faaliyet gösterdiğinde, Medeniyet Otoriteler’i uyumlaşır ve Güçlenir, mevcut sayı ile katlanarak, artan gelişmiş etkinlik Alan’ı yaratır.>
>Boşluk İştah’ı: Kendilerine Verilen Hasar dahil olmak üzere Soyut Kavramlar’ı Tüketebilir, Saldırı Eylemler’ini Büyümeler’i için yakıt olarak dönüştürebilir. Temel Güçler’ini Aşmayan Saldırılar, Zarar Vermek yerine basitçe Yutulur.>
>Sonsuz Yineleme: Açlıklar’ı Yinelemeli bir döngüde çalışır, daha güçlü olmak için Açlık duyarlar ve daha güçlü olmak Açlıklar’ını artırırlar, böylece Tavan’ı olmayan sürekli bir ilerleme döngüsü yaratırlar.>
...!
Not: Ne diyeceğimi bilemiyorum. Bugün Discord’da yüklenen bölümler’i okudum bir de ne göreyim... Her satırı ayrı bir saçma. Merak ediyorum ne diyeceksiniz diye.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.