Varoluş’un Sonsuz Genişliğ’i boyunca, Sayısız Varoluş rutin olarak diğerlerine dikkate değer bir tutarlılıkla talihsizlik diledi.
Bazen bu kıskançlıktan, bir başkasının kendilerinin arzuladığı şeye sahip olduğunu görmekten kaynaklanırdı. Bazen kendi talihsizliklerinin o diğer Varoluş’tan kaynaklandığı inancından gelir, intikamı haklı hissettirirdi. Bazen de sadece küçük bir kinden veya yaralı gururdan doğardı.
Böylece kafalarının içinde oturur ve kin güttükleri Varoluşlar’ın başına talihsizlik gelmesini sürekli diler, ayrıntılı çöküş ve acı senaryoları hayal ederlerlerdi.
Bu Varoluşlar’ın çoğunun, Olumsuzluğ’u dışa yönlendirmeye odaklanırken, fark edemedikleri şey, aslında çoğu zaman aynı talihsizliği kendilerine diliyor olmalarıydı.
Varoluş’un böyle şeyler hakkında tuhaf bir ironi anlayışı vardı.
Örneğin, komşusunun Daha Yüksek bir Alem’e ilerlemedeki başarısını kıskanan bir Kultivatör’ü düşünün. Her gün Saatler’ini o komşunun feci şekilde başarısız olduğunu, belki de Kultivasyon Temel’ini kalıcı olarak sakatlayacak güçlü bir canavarla karşılaştığını hayal ederek, geçirirdi.
Bunu canlı detaylarla zihninde canlandırırdı. Canavar saldırıyor. Komşunun Teknikler’i başarısız oluyor. Temel Çatlıyor. Kalıcı Hasar.
Ve sonra, sadece haftalar sonra, aynı Kultivatör kendi ilerleme girişimi sırasında bizzat bir Genç Efendi formunda güçlü bir Canavar’la karşılaşırdı. Teknikler’i açıklanamaz bir şekilde kritik anda başarısız olurdu. Temel’i tam olarak komşusu için hayal ettiği şekilde Çatlardı.
Özellikle kendisine Varoluş’un nasıl bu kadar zalim olabileceğini merak ederek, kafa karışıklığı içinde çökerdi; Haftalar’ca tam da bu senaryonun gerçekleşmesini görselleştirip, dilediği ironisini bir kez bile kuramazdı.
Bir başkasına dilediği talihsizlik, bir şekilde kendisi için tezahür etmişti.
Varoluş’un niyetleri kaynaklarına geri yansıtma gibi bir Yol’u vardı!
—
BU Girdap Gök Gürültüsü’nün, şu anda tamamen ve bütünüyle, Ginnungagap’a kadar kovaladığı Anomal’inin başına gelebilecek tüm talihsizliklerin gelmesini diliyordu.
O Anomal’iyi takip ettiği için, Sonsuz Açılım içindeki, aklı başında pek çok Varoluş’un aslında uzak durduğu bu benzersiz bölgeye girmişti.
Pek çok Varoluş burada, daha güvenli bölgelere kıyasla daha fazla kaynak ve daha görkemli Varoluş Dokumalar’ı olduğunu biliyordu. Ancak çoğu zaman, burayı evleri olarak gören Bozuk Ginnu Yaşam Formlar’ı yüzünden risk almaya değmezdi.
Burada güvenli bir şekilde görünebilmek için Varoluş’ub temel düzeyde gerçekten güçlü olması gerekirdi, aksi takdirde kendilerini ya bu Kadim Yaşam Formlar’k tarafından çökertilmiş ya da yerleşimlerine mahkumlar veya araştırma denekleri olarak esir alınmış halde bulabilirlerdi.
BU Girdap Gök Gürültüsü’nün, bu korkunç Yaşam Formlar’ından biriyle karşılaşmadan önce Ginnungagap’ta beş dakikadan az bir süredir koşuşturuyordu.
Bu belirli Varoluş’un Hükümdarlığ’ı o kadar tamamen korkunç ve eziciydi ki, aslında kendini öyle bir şekilde dayatmıştı ki; BU Girdap Gök Gürültüsü’nün Ginnungagap’ın dışında bıraktığı, kıymetli hazinelerini koruyan diğer Beden’ini görev yerini tamamen terk etmeye zorladı.
Bölünmüş Varoluş’u zorla tekrar birleştirilmiş, planlamasına aykırı olarak tamamen Ginnungagap’a sürüklenmişti.
Böylece şimdi kendisinin tamamı bu kaotik bölgede hapsolmuştu. Ve o, Varoluş’un Birinci Seviye Medeniyet Ölçeği’nin saygın bir Varoluş’u, adanmış ilerleme yoluyla BU sınıflandırmasına ulaşmış bir Varoluş, aslında şu anda burada hapsedilmişti.
Zar zor anladığı Kavramlar’dan oluşan zincirlerle bağlanmıştı.
Ve şu anda Varoluş’undaki tek teselli, tüm bu feci olaylar zincirinden sorumlu olan Varoluş’a duyduğu nefretti.
O Anomal’inin başına şimdiye kadar kesinlikle gelmiş olan talihsizliği tekrar tekrar hayal etti.
O Anomal’i henüz BU Sınıflandırma’sı durumuna bile ulaşmamıştı. Eğer böyle zayıf bir Varoluş Ginnungagap’ın istikrarsız bölgelerinde herhangi bir yere hareket ediyorsa, muhtemelen Varoluş’un kendi istikrarsızlıkları tarafından Ânlar içinde çözülürdü.
Kaotik ortam BU Ölçeğ’inin altındaki her şeyi parçalardı.
Ve o Ânomali ne kadar acınası derecede zayıf olduğundan, Bozuk Ginnu Yaşam Formlar’ı tarafından kaçınılmaz olarak bulunduğunda, muhtemelen onu Kaynaklar için hemen Yiyip, Bitirirler ve bir yerleşime mahkum olarak getirme zahmetine bile girmezlerdi.
Bu yüzden BU Girdap sadece o Anomal’inin mümkün olan en acı verici şekilde öldüğünü diledi ve hayal etti.
Ginnungagap’ın istikrarsız Dokumalar’ı tarafından yavaşça parçalanıyor. Varoluş’u çözülürken, ızdırap içinde çığlık atıyor. Son Ânlar’ında bunu kendi başına getirdiğini fark ediyordu!
Bu hoş Fantezi, şu anda kendisinin çektiği talihsizlik için az sayıdaki teselli ödüllerinden biriydi.
Ancak hapse doğru sürüklenirken, bu acı düşüncelere dalmışken, bir şey dikkatini çekti.
Bir Ginnu Yaşam Formu tarafından zorla Kafesler’den birine doğru götürülen BU Girdap, görüş alanının köşesinde bir şey gördü.
Kafa karışıklığıyla gözlerini kırpıştırdıktan sonra başını o yöne çevirdi ve mesafeye baktı.
Orada, savaş arenasının yakınında sakince yürüyen, tam olarak hakkında düşündüğü Anomal’inin figürüydü.
Doğrudan ona bakıyordu.
Ne?
Bu da neyin nesiydi?
Bunun bir illüzyon veya halüsinasyon olmadığından kesinlikle emin olmak zorundaydı. Hatta kendisine bunun muhtemelen başka bir Bozuk Ginnu Yaşam Formu’ndan gelen, ona psikolojik işkence olarak Varoluş’ta şu anda oynanabilecek en kötü şeyi gösteren bir tür Medeniyet Otorite’si olup, olmadığını sordu.
Ama inanılmaz, imkansız bir şekilde, uzakta tüm bu feci olaylar zincirini başlatan ve şu anda bulunduğu yerde olmasına neden olan Anomali duruyordu.
Ondan yayılan Baskı’ya dayanarak, en azından Mutlak Hükümdarlığ’ın BU Orta Derinliği veya hatta BU Temel Derinliğ’i olması gereken korkutucu derecede güçlü, kıllı bir Bozuk Ginnu Yaşam Formu’nun yanında sakince duruyordu.
Ve o Anomal’i, sanki onu burada gördüğüne şaşırmış gibi gerçek bir inançsızlık ifadesiyle BU Girdap Gök Gürültüsü’ne doğru bakıyordu.
İki’si Mesafe boyunca göz göze kilitlendi.
Aralarında tanıma parladı.
Bir sonraki anda, BU Girdap Gök Gürültüsü’nün öfkesi volkanik bir şiddetle patladı.
Onu bağlayan yakındaki Bozuk Ginnu Yaşam Formu’na doğru kükredi, sesi çaresiz bir hiddet taşıyordu.
“Oradaki o Anomal’i bir Ginnu Yaşam Formu değil! Hemen bağlanması ve çökertilmesi gerekiyor! O olmaması gereken bir Yabanc-“
Sözleri daha bitmeden, zincirlerini tutan Ginnu Yaşam Formu uzakta Noah’ın konumuna doğru bir bakış attı.
Kadim Varoluş’un bakışları Genç Varoluş’un yanında duran Ul’moreth’i buldu.
Ginnu aslında Mesafe boyunca Ul’moreth’e derin bir saygı selamı verirken, Varoluş’unda tanıma ve saygı parladı.
Sonra Ginnu, ifadesi saf rahatsızlık ve öfkeye dönüşerek, tekrar BU Girdap Gök Gürültüsü’ne döndü.
“BU İlkel Titan’ın bir misafirini hapsetmemizi önermeye cüret mi ediyorsun?“
Ginnu Yaşam Formu’nun Beden’i, Karanlık Fonem’inin bir Varyasyon’unu konuşurken, yoğunlaşmış Otorite’yle titreşti.
Korkunç güç, sadece Işığ’ın Yokluğ’u olarak değil, Fiziksel Form verilmiş Gizem ve Gizli Izdırap İlke’si olarak anında tezahür etti.
Karanlık, BU Girdap Gök Gürültüsü’nün Varoluş’unu ezici bir güçle sardı; Açığa çıkmamış Acı Kavram’ı benliğinin her bileşenine verilirken, BU Seviyesinde’ki Beden’inin bile hastalıklı siyah ve mavi renk bozulmalarıyla titreşmesine neden oldu.
Ginnu, onu Dilsel Otorite’yle iyice döverken, ızdırap içinde çığlık attı, her darbe acıyı Varoluş’a konuşan İlk Dil tarafından güçlendirildi.
Sonra, gündelik bir küçümsemeyle, BU Girdap bedenen hapishane kafesinin içine fırlatıldı.
Eşiği geçtiği anda, etrafında bağlama Logos’u aktive oldu. Kaçınılmaz hapsi yaratmak için Gramer uyumu içinde çalışan Çoklu Fonemler.
Varoluş’u yerine kilitlendi; Hareket edemiyor, kaçamıyor, içinden hâlâ yayılan acının ötesindeki düşünceleri bile zar zor işleyebiliyordu.
Mutlak nefret ve aciz öfkeyle dolu gözleri, sadece her şeyden sorumlu olan figüre doğru mesafe boyunca bakabildi.
O, hapsi çekerken, özgür duran Anomal’iye doğru baktı.
Kırabileceği Dilsel Bağlar’ın içine hapsolmuş halde, gidecek hiçbir yeri olmayan bir hiddetle içinden kükredi!
Oh!
—
Varoluş boyunca, Varoluşlar diğerlerine talihsizlik dilemeye devam eder, Varoluş’un öğretme eğiliminde olduğu temel dersi asla öğrenmezler.
BU Girdap, Ginnungagap’taki o beş dakikayı Anomal’inin acılı ölümünü canlı detaylarla hayal ederek, ızdırap, hapis ve çöküş dileyerek, geçirmişti.
Ve şimdi kendini ızdırap çekerken, hapsedilmiş, potansiyel Çöküş’ün eşiğinde buldu.
Böyle bir Düşünce dilerken, Anomal’i özgür, onurlandırılmış, korunmuş Hâlde duruyordu!
O ise Varoluş’un Kendi Dil’inden oluşan bir Kafes’te çürüyordu.
Belki de o beş dakikayı bir başkasının yıkımı yerine kendi güvenli kaçışını dileyerek, geçirseydi, Varoluş o niyeti farklı şekilde yansıtabilirdi.
Ancak böyle bilgelik, ders zor yoldan öğrenilmeden önce nadiren gelir.
Ve o bugün öğrenecekti!
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.