Yukarı Çık




4638   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   4640 

           
Bölüm 4639: Gerçekleşme! IV


Bu Sürreal sahnede, Noah şaşırtıcı bir şekilde BU Öl’ü Düzen’in tüm Derinliğ’ini imkansız bir Hız’la Sigrid’e transfer ediyordu.


Öyle ki, sadece Femtosaniyeler içinde, çağlar boyunca birikmiş Otoritesi’nin yaklaşık Yüzde Doksan’ı tamamen çekildi.[Not: Aha Femtosaniye’yide gördük. Bunu görmemiştik bak. Adui işte. Tüm zaman birimlerinden küçük küçük de olsa bahsedeceğim diyor.]


Ek görkemli İstemler tezahür etti.


>>Ortaya Çıkış Değerlendirme’si - Sigrid, Yaşayan Düzen.>>


>>Sigrid, Mana etkiniz ve Düzen’in çekilen Medeniyet Otorite’si sayesinde yeterli temel inşa etti.>>


>>Temel’i Hız’la istikrar kazanıyor.>>


>>Düzen’in Mutlak Hükümdarlık BU Yüzey Derinliği’ni kurması KAÇINILMAZ olarak kabul edildi.>>


>>Zaman Çizelgesi: Yakın.>>


>>Sonuç: Onun aracılığıyla ve rehberliğiniz altında, Düzen’in gerçek İlkel Medeniyet’i bir kez daha çiçek açacak.>>


O Ânda, Düzen’in son kalıntıları BU Öl’ü Düzen’in çöken Varoluş’undan tamamen çıkarılmak üzereyken, yırtık yüzü tam bir dehşet ve çaresiz bir öfkeyle kükremeyi başardı.


“EY YARATIK! BENİ KURTAR! BENİ KURTAR! SÖZLER’DEN BİRİNİ KULLANIYORUM!“


GÜM!


O Sözler harap olmuş ağzından çıktığı anda, Noah, bu Alan’ın dışından inkar edilemez bir Güc’ün indiğini hissetti.


Kollarını zorla yarılmış başından çekti.


Figür’ü anında Varoluş’un çok renkli alevleriyle kaplandı ve korundu.


Uzay’ın kendisi genişlerken, aralarında Engin Mesafeler tezahür etti.


Ona karşı dehşet, şok ve mutlak öfke karışımı bir ifadeyle bakarken, düzensiz nefes almasını izledi.


Figür’ü zayıf, aciz ve derin bir sefaletle dolu görünüyordu.


Yarılmış alnı çaresizce iyileşmeye çalışırken, ona baktı.


Ama kayıp gücünün Boyut’unu hissettiğinde, Otoritesi’nin olduğu yerdeki boşluğu hissettiğinde...


Sahip olduğu kalan sakinliği paramparça eden bir sesle feryat etti.


“DÜZEN’İM! GÖRKEMLİ DÜZEN’İM! BENDEN HER ŞEYİ ALDIN! HER ŞEYİ! TÜM HER ŞEYLER’İMİ! SENİN ÖLMENİ İSTİYORUM! HİÇLİĞ’E ÇÖKMENİ İSTİYORUM!“


Yüzünden Beyaz-Altın Kan Gözyaşlar’ı aktı.


“EY YARATIK! SON SÖZ İÇİN! SON DİLEĞİM İÇİN! OSMONT’UN TAM VE MUTLAK ÇÖKÜŞ’ÜNÜ DİLİYORUM! BU VAROLUŞ’TA, SENİN VAROLUŞ’UNDA, KALMASINA İZİN VERİLEMEZ! ÇÖKERT ONU! ÇÖKERT ONU! ŞİMDİ ÇÖKERT ONU!“


Son korumasını harlarken, çığlıkları çaresiz bir kesinlikle yankılandı.


BU Öl’ü Düzen’in Sözler’i Deli bir Kadın’ın sayıklamaları gibi görünüyordu.


Ama tutunacak başka hiçbir şeyi kalmadığı için kesinlikle her şeyini kaybetmişti.


Noah’ın ifadesi, onu sadece Anlar önce ondan uzaklaştıran durdurulamaz Güc’ü hatırlarken, ağırdı.


Tam kırık Varoluş’undan son kalan Otorite dalgalarını çıkarmak üzereyken.


O durdurulamaz Güç ve Momentum, Varoluş’un kendisinden başkası değildi.


Sanki etrafındaki Varoluş’un Yapı’sı ezici bir güçle parlamış gibi hissettirmişti.


İlk Dil mırıltıları bile, onunla BU Öl’ü Düzen arasında mutlak ve inkar edilemez bir ayrılığa neden olmak için kabarmıştı.


Eğer bu Varoluş’tan gelen tek bir dileğin sonucu buysa ve şimdi onun tam ÇÖKÜŞ’ÜNÜ diliyorsa...


Gözler’i bir kez daha meydan okuma ve öfke hissiyle yandı.


Gelebilecek olana hazırlanırken, tüm Varoluş’u İlk Dil’in savunma Logoslar’ı ile kaplandı.


Boşluk, Karanlık ve Paradoks Fonemler’i Kavramsal Kalkanlar oluşturmak için birleşti.


Birlik ve Bölünme Fonemler’i, Varoluş’unu hem saldırıya karşı Birleşik hem de Parçalanmaya dayanacak kadar Bölünmüş hâle getirmek için birleşti.


Başlangıç Fonem’i gerekirse, hızlı yenilenme hazırladı.


Uzakta, BU Öl’ü Düzen’in sayıklayan figürü kırık bir sesle feryat edip, ağladı.


Gözyaşlarıyla ıslanmış bakışlarını ona sabitlemiş, çaresizce Çöküş’üne tanık olmayı bekliyordu.


Noah’ın yanında, yakında tam tezahürle BU Yaşayan Düzen olacak Sigrid’in figürü, koruyucu bir şekilde yanında durmak için hareket etti.


Yeni güçlenmiş Varoluş’undan akan Düzen’in BU Medeniyet Otorite’si dışarı yayılmaya başladı.


Otorite’nin Beyaz-Altın akıntıları Noah’ı da kaplayarak, etrafında ek koruma Katmanlar’ı oluşturdu.


İfadesi, kendisine ait olanı savunmak için şiddetli bir kararlılık gösteriyordu.


Hepsi, artan bir gerilimle Varoluş’un kendisinden gelecek korkunç tepkiyi beklerken...


Hiçbir tepki gelmedi.


Mekan boyunca sessizlik çöktü.


Sessizlik uzadıkça, BU Öl’ü Düzen’in Dokumalar’ı saf deliliğin çıldırtıcı ışığıyla parlamaya başladı.


Gerginlik ve çaresizlikten çatlayan sesiyle tekrar kükredi.


“SON DİLEĞİM İÇİN ONUN ÇÖKERTİLMESİNİ DİLEDİĞİMİ SÖYLEDİM! BANA BUNU SÖZ VERDİN! PARADOKS’A DÜŞTÜĞÜMDE, İLK SEFERİNDE HER ŞEYİ KAYBETTİĞİMDE, BANA SÖZ VERDİN! SÖZÜNÜ TUTMAYACAK MISIN?!“


Sesi daha da çaresiz ve kırık hale geldi.


“BANA SONSUZLUK SÖZÜ VERDİN! BANA MUTLULUK SÖZÜ VERDİN! BANA RESTORASYON SÖZÜ VERDİN! TÜM BU SEFALETİN ORTASINDA BANA ONU BİLE VERMEYECEK MİSİN?! KAYBETTİĞİM HER ŞEYDEN SONRA?! FEDA ETTİĞİM HER ŞEYDEN SONRA?!“


Son birkaç kelimeyi söylerken, feryat edip, ağladı, tüm benliği keder ve öfkeyle titriyordu.


Beyaz-Altın kan gözyaşları kırık yüzünden akmaya devam etti.


Ve yine de şaşırtıcı bir şekilde, Varoluş’un kendisinden hala hiçbir tepki yoktu.


Noah’ı Çökertmek için hiçbir Güç inmedi.


Dileğini yerine getirmek için hiçbir Güç Tezahür etmedi.


Çaresiz yakarışlarına sadece derin bir sessizlik cevap verdi.


Anlar sonra, yaşlı yüzü ve feryat eden Varoluş Dokumalar’ının ortasında, farklı bir Güç indi.


Varoluş’un Çok Renkli Alevler’i BU Öl’ü Düzen’in kırık formunun etrafını sardı.


Ve bu Benzersiz Güç, O’nu kırık bir çocuğu kucaklar gibi bu Alan’dan tamamen uzaklaştırmaya başladı.


Bilinmeyen bir yere götürmek için. 


Gözlemlenmesi benzersiz bir sahneydi.


Çünkü şaşırtıcı bir şekilde, imkansız bir şekilde, BU Yaratık BU Ölü Düzen’in Noah’ı çökertme dileğini yerine getirmemişti!


Son sözü, son çaresiz isteği yerine getirilmemişti.


Neden?


Birçok olası cevabı düşünürken, BU Sonsuz Sözlükler’in Genesis Hükümdarı’nın gözleri İlk Dil’in Fonem Parçalar’ıyla titreşmişti. 


BU Yaratık, Noah’ın canlıyken, Ölü’den daha değerli olduğuna mı karar vermişti?


Kapalı Zamansal Döngü, Noah’ın Varoluş’unu sürdürmeyi bir şekilde gerekli mi kılmıştı?


BU Yaratık, Noah’ın eylemlerinden şimdi onu çökertmeyi göze alamayacak kadar çok mu kazanmıştı?


Kendisi anlaşılmaz bir şekilde güçlenirken, o daha da anlaşılmaz bir şekilde güçlendiği için mi? Ne de olsa Varoluş’un kendisi o. Varoluş’ta birisi güçlenir ise, o da Güçleniyor. 


Yoksa Noah’ın Henüz Algılayamadığ’ı başka bir oyun mu oynanıyordu?


İmalar’ı Ânaliz ederken, sorular zihninde döndü.


BU Öl’ü Düzen, niyetlendiği gibi ellerinde tamamen çökmemişti.


Ama ondan gerçekten ihtiyacı olan her şeyi almıştı.


Medeniyet Otoritesi’nin Yüzde Doksan’ı artık Sigrid’de ikamet ediyordu.


Yaşayan Düzen için Mutlak Hükümdarlık BU Yüzey Derinliği’ni dövmeye yetecek kadar.


Rehberliği altında Düzen’in gerçek İlkel Medeniyeti’ni Restore etmeye yetecek kadar.


Bu yüzden o anda, Noah ellerini nazikçe Sigrid’in beline koydu.


Sessiz bir kesinlikle konuşurken, onu kendine çekti.


“Gidelim.“


Bir an sonra, mekanlar arasındaki bu alandaki tezahürleri kayboldu.


Ve BU Ölü Düzen’in Varoluş’u ve Otorite’si tarafından artık desteklenmeyen bu tezahür etmiş Alan’ın kendisi, ufalanmaya ve hiçliğe Katlanmaya başladı.


Yaşayan ve Öl’ü Düzen’i ayıran örtü çözüldü.


Tüm inşa edilmiş Varoluş, oluşturulduğu Temel Dokumalar’a geri çöktü.


Geriye sadece burada meydana gelenlerin dağınık izleri kaldı.


Ve BU Yaratığ’ın BU Öl’ü Düzen’in son dileğini neden reddettiğine dair sorular cevapsız olarak kaldı. 

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.

4638   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   4640