Yukarı Çık




2   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   4 


           
Okulun içi iyi aydınlatılmasına rağmen, dışarıdaki boğucu hava Amy' yi huzursuz ediyordu. Boş sınıftan çıkıp okulun altında bulunan konferans salonuna gidiyorlardı. Nick ve Amy, Lucas'ın arkasındaydı. Nick, belli etmemeye çalışsa da endişeliydi. Her şey çok hızlı gelişmişti. Daha ne olduğunu anlamadan kendini olayların içinde bulmuştu, Amy’ nin de endişeli olduğunu düşünüyordu.
Amy de elbette endişelenmişti ama nedense korkmuyordu. Hatta heyecanlandığını kabul etmeliydi. Omzuna bir el dokununca ürperdi, refleks olarak çığlık attı ama arkasını dönünce elin sahibinin Nick olduğunu gördü ve iç çekti.
Nick sırıtarak ona bakıyordu. Amy' yi korkutmak istememişti ama kızın suratındaki ifadeyi görünce bundan zevk aldığını itiraf etmeliydi.
"Korkuttuysam özür dilerim ama buna bakmalısın."
Eski bir hastaneyi anımsatan yuvarlak geniş pencerelerden gökyüzünü işaret ediyordu.
"Ben mor gökyüzünden başka bir şey görmüyorum,” dedi Amy sakince.
"Daha dikkatli bak." Nick pencereye yaklaşması için onu çekiştirdi.
Amy gözlerini gökyüzüne dikmiş ve uçuşan morlukları anlamlandırmaya çalışıyordu. Biraz daha dikkatli bakınca fark etti ki uçuşan morluklar gökyüzünün bir parçası değil uzun morumsu yaratıklardı. Tüm gökyüzü adeta mor lekelerle kaplanmıştı. Amy şaşkınlıkla pencereden uzaklaştı.
"Ben dışarıdayken..." diye düşündü. Ona neden saldırmamışlardı ki...
Lucas arkada kalan Nick ve Amy’ nin yanına geldi. "Bunlar Wierler’in vücut bulmamış halleri."
Nick tam ağzını açmış soru soracaktı ki Lucas onu susturdu.
"Hızlı olun, arkadaşlarınızı bekletmek istemezsiniz değil mi?" Nick ve Amy birbirlerine bakıp Lucas'ı takip etmeye devam ettiler.
Soluk mavi duvarlarla çevrili koridorda ilerlerken, Amy uzun koridorun sonundaki aşağı inen merdivenleri fark etti. Lucas hızlı adımlarla merdivenlere ulaştı. Merdivenleri aşıp, yukarısına göre bir hayli karanlık olan koridorda ilerlemeye başladılar. Lucas, iki büyük kapıyı iterek açtı ve geniş salona girdi, arkasından Nick ve Amy geldi.
Amy’ nin sayabildiği kadarıyla, Nick ve kendisiyle beraber toplam on çocuk vardı. Yaşlarının birbirlerine yakın olduğunu düşündü.
Lucas, onlara ön sıradaki boş yerleri işaret ederek oturmalarını söyledi. Amy bu çocuklarla daha önce karşılamadığına emindi. Hiçbiri tanıdık gelmiyordu.
Lucas aydınlatılmış sahneye çıktı. Geniş salonda on çocuktan çıkan uğultudan başka ses yoktu.
"Ben okul müdürünüz Lucas Lyndon," gür sesiyle uğultuları bastırmıştı."Hepiniz Rüya Okuluna hoş geldiniz.“ Sesinde, Amy’ nin anlamlandıramadığı bir şey vardı. Belki pişmanlık... diye geçirdi içinden.
"Hepinizin neden burada olduğunuzu merak ettiğini biliyorum. Bu yüzden direkt konuya geçeceğim, sorularınızı konuşmam bittikten sonra alacağım."
Derin bir nefes aldı. Söyleyip söylememek arasında kalmış gibi bir hali vardı. "Bir şeyler saklıyor..." diye düşündü Nick.
"17 yıl önce bir hastanede, bir araştırma merkezi bulunuyordu. Bu araştırma merkezinde, başka bir boyuta açılan gizemli bir kapı yapıldı. Herkes kontrol altında tutulacağından emindi ama yine de bir koruma büyüsü yapılarak hastanenin etrafında bariyer oluşturuldu. Beklenmedik şekilde boyut kapılarında bir yırtık oluştu ve yaratıklar bizim dünyamıza akın etti. Koruma büyüsü yüzünden etki alanı hastaneyle sınırlı kaldı. Hastanedeki birçok insan hayatını kaybetti ve o gün bir çocuk doğdu. Annesinin vücudu bir Wier tarafından ele geçirilmek üzereydi ve bebek yarı insan, yarı Wier’di. O bebek saf kötülüğün vücut bulmuş haliydi."
Derin bir nefes aldı. " O hastane, şuan bulunduğunuz okuldur. Evet, burası bir okula çevrildi. Sizler de bu okul tarafından seçilmiş özel kişilersiniz. Sizler rüya koruyucularısınız. Kalbiniz saf iyilikle dolu. Wierler, saf kötülüğe sahip insanların rüyalarına girip onların bedenlerini ele geçirirler. Sizlerin görevi, bu okuldaki saf kötülük sahibi çocukların kötülüklerini arındırarak onları rüyalarında korumak. Sizler, bizim ve tüm insanlığın umudusunuz. Ah, unutmadan baş düşmanınız Yarı Wier yarı insan olan o çocuk... Biz ona Ölü Ruh diyoruz."
Aniden aklında bir fikir belirmiş gibi gözleri parladı ve devam etti. " Tabi ki ödülünüzü alacaksınız." Nick'e bakarak devam etti. " Burada, rüyalara girme ve rüyalarınızı yönetme gibi şeyler öğreneceksiniz. Rüya korucusu olduğunuz kişiyi başarıyla korursanız, gerçek hayatta özel güçlere sahip olacaksınız." Lucas sırıtıyordu çünkü kimsenin bu fırsatı kaçırmak istemeyeceğini biliyordu.
Salonda sessizlik hâkimdi. Amy, kendisi de dâhil kimsenin bu olanları tamamen anladığını düşünmüyordu.
Nick’ in yanında oturan kızıl saçlı çocuk bir soru sormak için elini kaldırdı. Lucas ona bakarak gülümsedi.
"Yani bizler koruyucuyuz, onlar ise kurban mı?"
Lucas sırttı." Nasıl düşünmek isterseniz."
Kimse bilmiyor diye düşündü Lucas. " Ve bilmeyecek de..." kendi kendine verdiği bir sözdü bu.

Koruması gereken bir söz.

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


2   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   4