Yukarı Çık




10   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   12 

           
Eğitim 1. Kat (4. Kısım)

 

[1. deneme, 28. Gün. 4:05]

 

Bugün uyumadığım için şanslıydım.

Envanterimden çıkardığım su şişesini kullanarak yüzümü çabucak yıkadıktan sonra çevreme bakındım.

 

Bekleme odasının içindeyim.

 

Sonunda, 28. gün.

 

 

D-günü, Maginot Hattı’m olarak kararlaştırdığım 28. gün. Bu katı tertemiz edeceğim.

 

Son 28 gün boyunca, büyümeye ve güçlenmeye odaklanmaktan başka bir şey yoktu.

Kaç kez ölümün eşiğine geldiğimi sayamıyordum.

 

Bugün sadece Öğreticinin 1. katını temizleme kararlılığı vardı.

Heyecan ve tedirginlik ufukta belirdi, belki de test günü olduğu içindi.

 

Ayrılmadan önce karnımı biraz doyurmak için için envanteri açtım.

 

Bugün için biriktirdiğim kurutulmuş eti çıkardım.

Genellikle tuzlu et  vardı, ama bugüne özel tatlı domuz etim bulunuyordu.

Envanterimdeki kurutulmuş etlerin son parçası domuz etiydi.

Yumuşak olması ve rahat çiğnenmesinin yanı sıra yağlılık hissini hafifletmeye yardımcı olan baharat, yemeyi kolaylaştırıyordu.

 

Bir ağız dolusu yedikten sonra yağlı parmaklarımı kıyafetlerimde temizledim.

Son bir yudum su içtim ve su şişemi envanterime geri koydum.

 

"Topluluk."

 

Bu, Öğreticideki diğer hayatta kalanlarla sohbet edebileceğim Topluluk ilan panosuydu.

Cehennem zorlukta yaşayan tek kişi ben olmama rağmen, diğer zorluklarda hayatta kalan pek çok kişi yoktu.

 

Zorluklar nasıl farklıysa Eğitimleri de farklıydı. Ama tüm zorluklarda bile ortak benzerlikler vardı.

 

Birkaç kişinin Öğreticinin 1. katını temizlediği zaten biliniyordu.

Bu bireyler, 1. katı nasıl temizledikleri hakkında topladıkları bilgileri paylaşmışlardı.

Topluluk duyuru panosundaki yeni bilgileri kontrol ettikten sonra kapattım.

 

Gitme zamanıydı.

 

[Sahneye girilsin mi?]

 

"Evet."

 

[Eğitim aşaması, cehennem zorluk derecesinin 1. katına hoş geldiniz.]

 

Parlak bir ışık parladıktan sonra, göz açıp kapayıncaya kadar öğreticinin 1. katındaydım.

Her zamankiyle aynıydı; karanlık, düz bir koridor.

Bugünden sonra bu koridoru bir daha görmem gerekmeyecek.

 

Karanlık koridordan rahatça koştum.

Eğer bir süre önce olsaydı çok dikkatli davranırdım, ama bu sefer farklıydı.

Gözlerim karanlıkta parladı.

 

[Gece Görüşü Sv.2]

 

[Göz Işıkları  Sv.1]

 

Gece Görüşü yeteneği de söylediği gibi, karanlıkta biraz daha net görmeme izin verdi.

Işık ve gölgeler o kadar net değildi, ama bu yetenek sayesinde karanlıkta pek fazla engel olmadan kolayca hareket edebildim.

 

Üstelik Göz Işıkları'nı öğrendikten sonra daha net bir görüş alanım vardı.

Göz Işıkları, öğrendiğim tek aktif beceriydi.

Onu kullandığımda retinamı vuran ışık dışarı yansıtılıyordu. Tıpkı gecenin ortasında kedilerin parlak gözleri gibi.

 

Göz Işıkları becerisi büyülü enerjimi neredeyse hiç kullanmamış gibi görünüyordu.

Mana hakkında hiçbir şey olmadığı için gerçekten söyleyemedim.

Kesin olan bir şey vardı; Bütün gün sorunsuzca kullanabilirdim.

Hatta herhangi bir mana gerektirmeyen aç/kapa tarzı bir beceri bile olabilir.

 

Duraksamadan koşmaya devam ettim.

Hala kat etmem gereken mesafe uzundu ama enerjimi korumaya gerek yoktu.

Teşekkür ederim, artırılmış dayanıklılık statüsü.

 

Dahası,

 

[Koşu Sv.1]

 

Koşarken bana yardımcı olan bir beceri öğrendim.

Vücudum hafifleşti ve koşarken daha az enerji kullandı.

Bu yetenek sayesinde koşmak bir esinti oldu. Beni daha da hızlı yaptı.

Sadece koşarak ne kadar ferahlatıcı olduğunu hissedebiliyordunuz.

Daha önce bilmiyordum ama koşmak beni iyi hissettiren bir şeydi.

 

Farkına bile varmadan ilk ok tuzağındaydım.

Etrafta işaretler yoktu, ama yaşadığım onca şeyin ardından tuzağın yerini sadece içgüdüsel olarak kavrayabilmek için yeterince tecrübeliydim.

Bu, yakındaki bir tuzağı gösteren hafif bir sinyal ya da ürkütücü bir atmosfer gibiydi.

 

Tik- Tik

 

Uzakta iki okun ateşlendiğini duyabiliyordum.

 

[Yükseltilmiş Duyular Sv.3]

 

Bu beceri sadece işitme yeteneğimi arttırmakla kalmadı; Aynı zamanda görme, dokunma ve garip bir şekilde tat ve koku duyum gibi duyularımı da güçlendirdi.

Daha önce bir okun bana doğru uçtuğunu bile söyleyemezdim. Sadece ok kalkanıma çarptığında biliyordum.

 

TAK-

 

TAK-

 

Birinci ve ikinci oklar kalkanıma takıldı.

Üçüncü ok bana doğru geldi.

Oku atlatmak için başımı hafifçe eğdim.

 

Sıradaki,

 

Zıpla!

 

Ok ayaklarımın altından geçti.

 

Artan çeviklik statümle, bu oklardan kaçınmak çok kolaydı.

Tecrübemin, fitliğimin ve odağımın oldukça geliştiğini söylemeye gerek bile yoktu.

İlk ok tuzağının temizlenmesi âdeta çantada keklikti.

Durmadan devam ettim.

Daha yapılacak çok şey vardı.

 

Tat. Tat. Tat.

 

Biraz daha hızlı koştum.

 

 

Tavandan yüzümün sol tarafına doğru bir ok geldi

Oka bakarken kalkanımla sakince engelledim.

Bu ok kalkanı deldi ve sıkıştı. Önceki oklardan daha güçlü bir kuvvetle ateşlenmişti.

Bu oku daha önce engellediğimde kalkanı ve sol kolumu delmişti.

 

Sırada sağ taraf.

 

Tik-

 

Kılıcım dik dururken oku savuşturdum.

Bir 'tık' sesi ile yere düştü.

 

O oku kılıcımla bloke edebilmek için neler yaşamam gerektiğini bilmek istemezdin.

Birkaç kez başarısız oldum ve aslında birkaç kez de vuruldum.

 

[Acemi Kılıç Ustalığı Sv.1]

 

[Kesme Sv.1]

 

Ancak sonuç olarak bazı beceriler öğrendim.

 

Bir sonraki, doğrudan önden gelen bir oktu.

Duyularım gelişmiş olmasına rağmen, okun gidişatını anlayamadım ve duyamadım.

 

Sadece okun nereden geleceğini tahmin edebilir ve oktan kaçınmaya çalışabilirdim.

 

Gelen oku atlatmak için eğlendikten sonra ileriye doğru büyük bir sıçrama yaptım.

Ben atlarken altımdan birkaç ok uçuştu.

 

İleri yuvarlanarak yere indim.

 

Az önce fırlatılan okun son ok olduğundan emin olduktan sonra ayağa kalkıp tekrar koşmaya başladım.

 

Bazen bunun gibi okların sıkıldığını tespit etmek zor oluyordu.

 

Yine de düşününce bu, tuzağı ilk denediğim zamanı hatırlattı.

 

İlk iki ok hakkında konuşmayalım, onları göremedim bile.

Üçüncü ok, zar zor kaçtım.

Son oka gelince, duydum.

Tabii ki kaçınmadım.

 

Her ok farklı hızlarda ateşlendi ve buna karşılık hepsi de kulağa farklı geldi.

Her bir benzersiz oku ezberlerken bana ani bir düşünce geldi.

Bu gerçek bir eğitimdi. Bir Eğitim.

Her şeyin meydan okuyucuyu eğitmek için tasarlandığını söyleyebilirim.

Kaçınması zor bir ok olsaydı tespit edilmesi kolaydı, kaçınması kolay bir ok olsaydı da daha sessiz uçuyordu.

 

Şimdi, bundan kaçın.

Bunun için gözlerini kullanmalısın. Ama bunu kolaylaştıracağım ve hemen önünüzden sıkacağım.

Sonuncusu atlatmak zordu, değil mi? Daha yüksek sesli bir ok atacağım ve daha kolay duymanızı sağlayacağım.

Eğitimin böyle çalıştığını, sürecinin böyle olduğunu düşündüm.

 

 

Eğer bu tuzaklar beni öldürmek için yerleştirilmiş olsaydı eminim ki beni çoktan öldürmüş olurdu.

Sıradan insanlar için içinde bulundukları zorluk bu şekilde tasarlanmış gibi görünebilir.

Ölümün kaçınılmaz olduğu yer.

 

Önümde 1. katın en tehlikeli tuzağı vardı.

 

Dipsiz çukur.

Genişlik yaklaşık 20 metredir. Karşıya geçmenin tek yolu, kendinizi çukura bağlanan ip boyunca sürüklemektir.

 

Bu tuzağı ilk denediğimde Gece Görüşünü öğrenmemiştim ve neredeyse uçuruma düşüyordum.

Ölümle burun buruna gelmiştim, ama şans benden yana olacak ki halata sıkı sıkı sarılarak hayata tutundum.

 

Devam ederken halatı kullanarak çukurun karşısına geçtim.

 

Kaslarımın ve statlarımın gelişmesi sayesinde geçmek o kadar da zor değildi.

Ancak sorun, o anda ateşlenen oktu.

 

Kelimenin tam anlamıyla hayata tutunduğum için oku atlatamadım ve vurulmaktan başka seçeneğim yoktu.

 

Ok tehlikesi artı düşme tehlikesi...  Bu tuzağı denerken kaç kez ölümle burun buruna geldiğimi saymak  çok zordu.

 

Ama bu sefer…

 

Tat. Tat. Tat.

 

Durmak için bir sebep yoktu.İleri hücum.

İpe ulaştığımda üzerine asılmak yerine öne koştum.

 

Bana doğru uçan okların çırpıcı seslerini duyabiliyordum ama hiçbiri gerçekten çarpmadı.

Dengeleme becerilerim sayesinde bir trapez sanatçısı gibi düşmeden koşabildim.

Bu, yüksek duyularımın birleşimi sayesinde mümkün olmuştu.

Şu anda benzer becerilerin birleştirilebileceğini öğrendim.

 

Tamam, işte uçurum tuzağı.

Şimdi en sıkıcı tuzak zamanı gelmişti.

 

Şimdi, buradan koşu bölümü vardı. 30 dakika durmadan koşmanız gerekiyor.

30 dakika koştuktan sonra bir tuzak daha vardı.

Ve bundan sonra, 30 dakika daha koşmak zorunda kalıyordun ve yine başka bir tuzak seni bekliyordu.

Bu böyle böyle devam ediyor, birçok kez.

 

Eğer engel olmadan uzun bir mesafeye gidebilseydin sana doğru mavi bir ok uçacaktı.

Bu kritik bir tuzaktı.

 

Böyle bir şeyi yaşamak zihinsel olarak yorucuydu. Sadece hayal et, gerginlik ve gerginlikle seyahat ediyorsun, ama rahatlamaya başladığın an bir ok sessizce sana doğru uçuyor.

 

Otuz dakika koştuktan sonra bile onu tetikleyen belirli mesafeyi gerçekten söyleyemiyordum.

 

Tuzakların yayıldığı mesafeler eşit değildi.

Bu yüzden gardınızı düşürmeden koşmaya devam etmeli ve fark ettiğinizde oku atlatmalısınız.

Eğitime karşı bir savaş değildi bu, uzun süre odaklanmış bir zihni korumak için yapılan bir savaştı.

Kendime karşı bir savaş.

 

[Savaş Konsantrasyonu Sv.5]

 

Başlangıçta öğrendiğim birkaç beceriden biri olmasaydı, buradaki tüm deneyimim daha tehlikeli olabilirdi.

 

Bunun sayesinde, uzun mesafeler koşarken bu tür tehlikelerin bir sorun haline gelmemesi için kendimi yeterince odaklayabiliyordum.

 

Bu beceriyi geliştirmek, pat diye ortaya çıkan okları tespit etmemi ve atlatmamı kolaylaştırdı.

 

Son 28 günde böylesine gelişme katedebildiğim için kendimle gurur duydum.

 

Yüzüme çarpan serinletici hava ile ilerlemeye devam ettim.

----------

Sitemizi ziyaret ederek önden okuyabilirsiniz.


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


10   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   12 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.