Yukarı Çık




9   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   11 

           
YeXun cevap vermeden ShuCi'ya baktı.
O cümleyi söyledikten sonra ShuCi YeXun'e doğrudan bakmaya başlamıştı. Alkolün etkisinden olsa gerek ShuCi'nın gözleri baygın baygın bakıyordu, yüzü ve boynu kızarmıştı.
"Olmaz." dedi YeXun. Sanki ShuCi'nın neden diye soracağını biliyormuş gibi devam etti:"Kardeşler arası ilişki ensesttir, kabul edilmez bir şey."
(Perry'den not: Ne diye yattın o zaman çocukla öküz.)
"..." 
ShuCi gözlerini kırpıştırdı, bakışlarından anlayıp anlamadığı belli olmuyordu. YeXun yaptığı abi kardeş oyununun onun kafasını karıştırdığını düşündü, tam gidecekken birisi onun elini çekti.

ShuCi onun işaret ve orta parmaklarını tutuyordu, bir şey söylemesede davranışlarından onun gitmesini istemediği anlaşılıyordu. O böyle sessiz sessiz dururken YeXun elini çekip giderse kendini... Şerefsizin teki gibi hissederdi.
Bu iş onu biraz zorlayacaktı.
YeXun yine kafasını çevirdi, bu hareketi dolayısıyla ShuCi onun elini bırakmak zorunda kaldı. Onun kaçmasından korktuğu için olsa gerek elini bırakır bırakmaz onun kıyafetini tuttu.
"Sadece bir öpücük."
Herhalde tüm erkeklerin içinde biraz da olsa kırılgan ve nazik olanlara karşı bir çekim vardı.
Onu çeken elin parmakları hiç güç uygulamıyordu, ShuCi'nın sesi de çok zararsız görünüyordu, aynı yavaşça kafasını çıkartıp etrafı gözetleyen yavru hayvanlar gibiydi.
Pekala
Öyleyse seni kandıracağım
Bir adım öne çıktı, kafasını eğdi ve ShuCi'nın şeftali gözleriyle göz göze geldiğinde karşısındaki kişi ona hiç gözünü kırpmadan bakıyordu. Elini uzatıp onun dudaklarının üzerine koydu. 
Elindeki tahmin ettiğinden daha yumuşak olan bu his YeXun'ü duraksattı.
Bütün erkeklerin dudağı...aslında bu kadar yumuşak mıydı?
Parmak uçlarıyla biraz daha bastırdı, öpüşmenin verdiği o hissi düşünerek, ShuCi’yı deniyormuşçasına  parmaklayırla onun dudaklarını ovaladı. Karşı tarafsa ona bakıp duruyordu.
Biraz sonra YeXun ShuCi'nın titremeye başladığını hssetti.
Sadece titremiyordu, ShuCi'nın gözleri de ardına kadar açıktı. İnanamıyor gibiydi. Utançtan yerin dibine girebilirdi. Onun bu sanki zorla tecavüz ediliyormuş gibi olan halini gördüğünde YeXun kendini bir pislik gibi hissetti.
ShuCi'nın bu halini gören YeXun kendi kendine:"Eğer devam edersem ShuCi için bu Fransız Öpücüğü gibi bir şey olur herhalde." diye düşündü.
"Öptüm." dedi ve elini çekti YeXun. ShuCi'nın ona bakakaldığını görünce güldü ve :"Nedense sen her an bayılabilirmişsin gibi hissediyorum." dedi.
Tam YeXun onun cevap vermeyeceğini düşünürken ShuCi dudaklarını kımıldattı ve parıldayan gözleriyle.
"Çok...tatlı!"
***
YeXun kendi yurt odasına döndü, ShuCi'da kendi yurt binasına girdi.
ShuCi az önceki o dokunuştan sonra hala kendine gelememişti. Sanki beyni dönüyordu, Yerde değil de bulutların üzerinde yürüyormuş gibi, havada uçuyor gibi hissediyordu.
ShuCi elini dudaklarına götürdü.
Dudaklarına dokunduktan hemen sonra sanki bir şeyi hatırlamışçasına güldü. Gülmeye başladığı için şimdi kendisini tutamıyordu. ShuCi birazcık daha güldükten sonra yurt binasının holünde deli gibi güldüğünün farkına vardı ve durarak etrafa bir göz gezdirdi.
Tam da merdivenlerin bittiği yerde LiXiang'la göz göze geldi, ağzında bir sigara vardı ama yakmamıştı. Görünüşe göre uzun zamandır buradaydı.
ShuCi'nın kalbi bir an için durdu, içinden LiXiang'ın hiçbir şey görmemiş olması için dua ediyordu.
"Xun GeGe" dedi LiXiang"Bir öpücük..."
"AAAAAAA!"
ShuCi bie sürü çığlık attıktan sonra:"Boss, öyle söyleme~"
LiXiang söyleyecek bir şey bulamamıştı. Gülerek:"Ben senin gerçekten kötü işler çevirmeyi öğrendiğini düşünmüştüm görünüşe göre her şeyi sen zorla yaptırmışsın."
ShuCi:"Sen ne kadarını gördün?"
LiXiang:"Yurt binasının önüne gelip sarhoş rolünü iyice ilerlettiğin kısımdan sonrasını."
ShuCi:"..."
LiXiang:"O sonunda seni öptü mü? Ben göremedim de."
ShuCi:"Yok...dokundu."
ShuCi LiXiang'ın onunla dalga geçmesini bekliyordu.
" Sırf dokundu diye mi iki saat deli gibi güldün?","Dokundu ve bu yüzden yüzün mü kızardı?", "Gerizekalı bundan mı utandın?" gibi laflara hazırdı.
LiXiang sigarayı ısırarak:"Bu çocuk...bayağı çekiciymiş."
ShuCi durdu.
LiXiang beğenmiş bir yüz ifadesiyle:"Ayrıca çokta marifetliymiş."
ShuCi kızık sesle:"O benim."
LiXiang ona baktı
ShuCi o bakışlardan korktu ve güçlü bir refleksle geriye doğru gitti.
LiXiang ShuCi'nın bu hareketlerini görünce gülmeye başladı.
"Ne düşünmüştün ki?" LiXiang gülerek kafasını salladı, neredeyse sigarası ağzından düşecekti:"Ben bir kaplan ile aynı yerde olmayı sevmem. Sen-ahahhahahaha çok- hahahaha çok komiksin."
Yeterince güldükten sonra LiXiang kendini toparladı ve ciddi bir şekilde ShuCi'ya bakarak sordu:"Sen artık bana ikinizin gerçek ilişkisini açıklamak ister misin?"
Herkesin gelebileceği bu yurt holünde konuşmak olmazdı, LiXiang ve ShuCi odalarının olduğu katın balkonuna çıktılar. Balkonda ShuCi olayları baştan son anlattı.
LiXiang ShuCi'nın yanındaki gerçekleri ilk öğrenen kişiydi. Herşeyi anlattıktan sonra ShuCi gerginlik içinde onun tepkisini bekliyordu.
Hiç düşünmediği bir şey oldu, LiXiang onun kafasını okşadı.
"Senin için zor olmuştur."ShuCi'nın hatırladığı kadarıyla bu LiXiang'la tanıştığından beri onun ağzından duyduğu en kibar sözlerdi. "Senin böyle cesaretli birisi olduğunu hiç düşünmezdim."
"Boss." dedi ShuCi, çok duygulanmıştı. "Ben sana aşık olacakmış gibi hissediyorum."
"Olma." dedi LiXiang ShuCi'nın lafını keserek."Ben kız kardeşimle arasında bir aşk ilişkisi olmasını istemiyorumç"
Hay sikeyim.
ShuCi kendine gelmişti.
"Yavaştan asıl konuya dönelim benze biz Sen onu sevmeye devam et. kim bilir belki bir gün o da seni sevmeye başlar. Ama yinede kendini hazırlaman lazım çünkü onu seven sendin. Eğer bu sana acı çektirirse bile bu derdi başına kendin açtın."
LiXiang durdu. Gözlerindeki ışık sönmüş gibiydi.
"Olacak şeylere üzülemezsin."
***
Cuma günü olan Mao Gai* dersi ShuCi'nın heycan içinde en çok beklediği dersti.
*Mao Gai:80'li yıllarda yaşamış olan Mao ZeDong adlı kişinin düşünce yapısı ve Çin Halk Cumhuriyeti hakkında bir ders.Mao Zedong Düşüncesine Giriş ve Çin Özellikleri ile Sosyalizmin Kuramsal Sistemi dersin tam adı Mao Gai kısaltılmış hali.
Mao Gai seçmeli bir dersti, seçmeli dersleri öğrenciler istedikleri gibi seçebiliyorlardı. ShuCi geçen hafta fark etmişti ki o ve YeXun aynı dersi seçmişler. Ama orası çok kalabalık olduğu için anca ders bitmek üzereyken fark edebilmişti YeXun'ü, bu yüzden birlikte oturamamışlardı
ShuCi arka sınıfın arka taraflarında bir yer bulup oturdu. Biraz erken geldiği için sınıfın çoğu boştu. ShuCi ara ara kapıyı yoklayarak YeXun'ün gelmesini bekliyordu.
Zil çalmak üzereydi.
YeXun hala gelmemişti ama onun yerine ShuCi'yla aynı fakültede okuyan XueJie* gelmişti.
*XueJie:Kişinin kendisinden kıdemli veya büyük olan kadınlara karşı kullanabileceği samimi hitap.
"Xiao* Ci" Liu YingLin'in üzerinde beyaz bir elbise vardı, aynı bir melek gibiydi"Yanında kimse yok değil mi? "
*Xiao kişinin kendisinden küçüklere hitap ederken kullanabileceği aynı zamanda hitaba samiyet katan bir kelime, bir manada honbae gibi.
ShuCi kafasını salladı. Liu YingLin sandalyeyi çekip oturduktan sonra ShuCi garipsemiş bir tavırla:" Üçüncü sınıf olduğunuz halde Mao Gai'ye yeni mi başladınız?"
"Yeniden aldım bu dersi."
"... Mao Gai' yi mi?" ShuCi kendini tutamadı ve güldü. Liu YingLin onun gülüşünü gördüğünde aklına bir fikir geldi.
Sanki çok gizli bir şey söylermiş gibi sessizce:"Bu sene okulun 50. yıl kutlamaları için gösteri hazırlamamız gerektiğini biliyor muydun? Tiyatro kulübü bir oyun hazırladı, bence... Başrolü kesinlikle sen oynamalısın."
Liu Yinglin Tiyatro kulübünün başkanıydı. Birinci sınıfın başında ShuCi'ya okulu gezdiren de oydu. Bu yüzden kulüp seçimleri sırasında onu kandırarak Tiyatro kulübüne katmıştu. Yeni döneme geçiş kutlamasında ShuCi sadece kenarda duran ve konuşma hakkı olmayan bir cesedi oynamıştı.
Bu sefer de baş rol mü olacakmış?
Lui YingLin'in sözleri ShuCi'nın hoşuna gitmişti:"Olur olur."
Liu Yinglin:"Ama ters oyun"
(Perry'den not:Ters oyun erkeklerin kız kızların erkek rolüne girdiği oyunmuş ama türkçede bir karşılını olmadığını düşünerek kelimenin çevirisini olduğu gibi yazdım. Daha çok uyacak bir kelime veya türkçede ki karşılığını bilen varsa lütfen bana iletsin düzelteyim.)
ShuCi:"Affedersin!!!??"
Liu Yinglin:"..."
ShuCi:"Ters oyun... ters oyun bu XueJie nasıl kıyabiliyorsun bana."
Liu Yinglin:"Ne kıyması be, hem sen zaten kadın oldun!"
"Ne kadını ya..." ShuCi bu kelimeyi duyduğunda biraz şaşırmıştı, kendine geldiğinde biraz utandı:"Ben sadece evlendim, o kadar."
Liu Yinglin:"Olır olur seni, hem ben seni çok güzel bir kız yaparım."
ShuCi:"Ölsem bile oynamam."
Liu Yinglin:"..."
Liu Yinglin:"Sen acele etmeden iyice düşün, daha çok vaktimiz var."
Onun konuşurken ki ses tonu yumuşacıktı ve yüzünde de bir gülümseme vardı.
Ama ShuCi cümlenin özündeki korkunç tehtidi hissedebilmişti.
ShuCi ders sonuna kadar YeXun'ü göremedi ve ders çıkışı ona mesaj attı.
-Bugün derse gelmedin mi?
YeXun onun mesajına cevap vermemişti. ShuCi akşam yemeğini yiyip odasına döndüğünde mesaj geldi.
-Bir XueZhang* ile oyun yapıyordukta, cuma günü tek dersim iki saat Mao Gai olduğu için ektim bende.
*XueZhang:Kişinin kendisinden kıdemli veya büyük olan erkeklere  karşı kullanabileceği samimi hitap.
ShuCi durdu.
Bilgisayar fakültesi üniversitenin başarılı ve en çok gurur duyulan fakültesiydi. Bilgisayar fakültesindekiler dahi normal insanlar değillerdi. Boş kaldıkları zaman kendilerine iş buluyorlardı.
1-Para kazandırıyordu
2- Deneyimleyerek kendilerini geliştirebiliyorlardı.

Örneğin oyun yapmak ücreti çok iyi olan işlerdendi.
Ama genelde böyle işleri dördüncü sınıf öğrencileri alıyordu. YeXun daha ikinci sınıfa geçmişti...
-Oyun yapmak mı? Harika!
-Öyle sayılır, daha oyunun sadece küçük bir kısmını geliştiriyoruz.
"Ci" dedi Xia XinHang"Sen Milli baydamda gezmek için nereye gideceksin? "
Onun sormasıyla ShuCi haftaya bayram tatili olduğunu hatırladı:" Sen nereye gideceksin? "
" Ben ve Lin Chuan Hang Yen dağına gitmeyi planlıyoruz. Orada yeni bir teleferik ve o semtin en büyük cam köprüsü yaptırılmış. Sen de bizi le gelecek misin? "
Lin Chuan o sıdada bilgisayarına Visual C kuruyor bir yandan da kitapçığını okuyordu. Kafasını kaldırıp hızlı bir şekilde:"Unuttun mu? ShuCi bizim gibi değil." dedi.
Xia XinHang kısa bir süre duraksadıktan sonra hatırlayarak:"Unutmuşum, evliliğinizin ardından gelen ilk uzun tatili birlikte geçireceksiniz değil mi?"
"Ben de... bilmiyorum."
ShuCi annesi geçen haftadan beri tatilde eve dönmesini söylüyordu. Ece dönüp evliliği hakkında bir açıklama yapmasını istiyordu. Ailesine göre Eğer olurda YeXun'ü yanında götürebilirse çok daha iyi olurdu.
ShuCi biraz düşündükten sonra YeXun'e mesaj attı.
-Oyun yapması çok uzun sürer mi?
-10 günde biter. Ayın 5'ine kadar tamamlanmış olmak zorunda.
-Hm, kolay gelsin o zaman.
ShuCi mesajlaşmaya başladığında ki kadar mutlu değilidi, konuşma bittikten sonra düşünmeye başladı.
Ayın beşi.... Onuncu ayın beşi...
Bittim
Aslında anne babasının adınj kullanarak YeXun'ü kandırıp evine götürmeyi düşünmüştü ama görünile göre YeXun tatilini kodların arasında geçirecekti.
"İkili ağaç ne ya! Anasını siktiğimin veri yapısı!" dedi Lin Chuan. Bir yanda kitapçığı karıştırırken diğer yandan çıldırmak üzereydi. Her an ağlayabilecek gibiydi. "Bu bir insanın öğrenebileceği bir şey mi?"
"Anasını siktiğimin veri yapısı." ShuCi'da ağlamak üzereydi:"Bana YeXun'ü geri ver."


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


9   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   11 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.