Bölüm 1716: Korkunç Ruh Hasarı!


">Yükselen Aydınlatıcı Ruh Yıldızı>."


BZZZT!


Empyrean Elflerinin Yargıç Lejyonundan gelen Zither notalarının vızıltısı arasında boğulmuş gibi görünen kelimeler hafifçe söylendi.


Etkinleştirmek için 50.000 Birim Gerçeklik Özü yakıldı - bu, Noah’ın Yükselişin Runik Kainos Mana Hatları nedeniyle ödediği gerekli miktarın sadece yarısı!


Sözcükler tamamlandığında, Noah’ın bozulmamış figürünün üzerinde ölümcül mavi bir yıldız oluşmaya başladığında, uçsuz bucaksız Gerçekliklerdeki tek şey o gibi görünüyordu.


Herhangi bir dünya ya da evrenden daha büyük bir yıldız - bir Kozmos büyüklüğünde bozulmamış ışığını yayıyor gibi görünen bir yıldız! Bir yıldız... Noah’ın figürüne doğru baktıklarında kimsenin gözden kaçıramayacağı bir yıldız.


HUUUUM!



Tek bir Yükseliş Halosu’nun yetkisine sahip bu yıldız sadece 10.000 Gerçek Gerçeklik Ruh Hasarı Değeri verebilme kapasitesiyle ortaya çıkarken, bir uğultu duyuldu... ve ruh hasarı yönü içermeyen ve sadece Noah’ın kullandığı tüm yeteneklere uygulandığı için orada bulunan 50.000’den fazla Gerçek Gerçeklik Hasar Değeri daha!


Ancak 10.000 Gerçek Gerçeklik Ruh Hasarı Değeri ile 50.000 Gerçek Gerçeklik Hasarı Değeri arasında... tamamen ruh hasarı olan kısım çok çok daha korkunçtu.


WAA!


Korkunç mavi yıldız, dış katmanı kristal bir dokuya sahipmiş gibi görünürken, kuruldu ve Noah’ın kendi cerulean sıvılaştırılmış ruhunu temsil ediyormuş gibi görünen görkemli bir ışıkla titreşti.


Uzayın kendisini parçalayan saldırı sürüsü içinde ilk kez dış dünyaya maruz kaldı ve tüm Empyrean Elflerinin görüş alanına girdi. Ama bu saldırıdan kaçamıyorlardı.


Bu saldırı gözlerini diktikleri anda tetiklendi ve ruhları önce 10.000 Gerçek Gerçeklik Ruh Hasar Değeri, ardından da 50.000 Gerçek Gerçeklik Hasar Değeri ile vuruldu; Yargıç Larkin - güçlü bir şekilde Efsane Görünümü  aşamasında bir varlık... en hızlı tepkiyi veren ilk varlık oldu.


Yine de bu ilk tepkisi aslında bu Yargıç Komutanın sonunu getirecekti çünkü gözleri mavi yıldıza indiği anda, henüz İlkel Tabakaya ulaşmamış genç ruhu hiçbir şekilde dayanamayacağı kadar büyük bir ruh gücü aldı - ışıltılı gözleri ölümcül derecede boş beyaz bir renge dönüşürken, ruhunun içindeki ışık anında söndü!


BZZZT!


Daha da şok edici olanı ise ilk ruh hasarından sonra, ölümcül beyaz gözlerin kaynağı olduğu normal Gerçek Gerçeklik Hasar Değerleri devreye girdi ve bu bozulmamış Yargıç Komutanın vücudu parçalara ayrıldı ve altın kan serbestçe dışarı akmaya başladı.


"Ah...!"


Lejyonunda arkasındakiler ise daha yavaş küçük bir gecikme yaşadılar, ancak aynı sonuç onlarda da oldu, gözleri sadece Noah’ın  yönüne bakmaktan ölümcül beyaza döndü ve kısa bir süre sonra vücutları parçalandı!


"..."


Sadece cismani Zither notalarının sesleri duyulabildiğinden korkunç bir sessizlik çöktü, bu saldırılar Noah’ın bedenine zar zor ulaşıp, kaybolmaya başladı.


Empyrean Elflerinin temel güçlerinden biri olan bütün bir Yargıç Lejyonu... İsimsiz Kainos İmparatoru’na atılan tek bir bakış yüzünden yok olmuştu!


Bu dehşet verici ve inanılmaz bir durumdu, ancak bu sadece düşmanlarının tamamen farklı bir Tabaka üzerinde olması nedeniyle mümkün olmuştu! Kendilerini savunmak için eşsiz araçlara sahip değillerse, yok olmaktan başka ne yapabilirlerdi?


OOOM!


Dalgalanan kızıl altın kan nehirleri, tıpkı üç İlkel Soy’un önceki Lejyonlarından gelen kan nehirleri gibi Noah’ın bedenine doğru kabararak, sade uzayda ilerledi; hepsi de Noah’ın Arcadian Fiziği’ne ulaşıp onu ve Soyunu rafine ederken, onu daha yükseğe çıkarmaya yönelikti.


Yükseliş Gökkubbelerindeki  en üst düzey varlıkların göz açıp, kapayıncaya kadar yok oluşunu izlemek yıkıcı ve güzel bir manzaraydı; Komutanlar ve Askerler aynı şekilde yok olurken, kimliklerinin bir önemi yoktu!


Daha sonra, İsimsiz Kainos İmparatoru, tıpkı daha önce olduğu gibi, gözlerinin üzerine yağan ganimet uyarılarını izledi ve bekledi.



Hayatın kırılganlığı ve kendi eylemlerinin sebep ve sonuçları üzerine düşünürken, gözleri birçok duyguyu barındırıyordu; Kan Bağı onu zalim bir şekilde  tutarken, gözlerinin sadece sınırsız ihtişamın beklediği geleceğe bakmasına neden oluyordu.


Kaynakların kendisine gelmesini ve bir Fizik daha tamamlamasına yardım etmesini bekledi... ve temelin üzerine temel inşa etmek için daha da görkemli ganimetler bekledi.


Ancak o beklerken, şu anda ona doğru ilerleyenler, yüzlerce veya binlerce kişiden oluşan Lejyonlardan çok daha korkunçtu; en hızlısı, kaderin şarkısını dinleyen ve sezgilerine güvenen tek bir varlıktı!


Kaderi onu henüz uyarmamıştı ve onu uyardığında, ortaya çıkan gerçeklik görülmeye değer bir mucize olacaktı!


-


Olaylar Sonsuz Gerçeklikler boyunca gelişirken, zaman nehri de akıp, gidiyordu.


Noah için, Ruhun İlkel Tabakalarına ulaştıktan sonra birçok şey daha kolay hale geldiğinden, birçok farklı yönde ilerleme kaydediyordu. Bunlardan biri de... Boyutlar arasındaki yolculuğuydu.


SHIING!


Son zamanlarda etrafında gümüş kumlar savrulurken, ışıkla titreşen altın kumların cazibesi de çevresinde yükselmeye başladı çünkü Noah’ın Rüya Boyutundaki Gerçek Sanguine Klonu, güçlü Rüya Özü ile dolu örtülü çevresini eskisinden neredeyse 10 kat daha hızlı geçiyordu!


Yükselen ruhu, sonsuz Rüya Kumları arasında ilerledikçe, çok daha hızlı bir şekilde görüyor gibiydi ve kaderi, karşılaştığı sonsuz gümüş dalgalardan farklı olarak daha yoğun dönen altın kumları görmeye başladığında nihayet ileride bir şeylerin açıldığını hissedebiliyordu.


Girdap gibi dönen altın kum bir bariyer oluşturmuş gibi görünürken, Noah’ın bedeni Rüya Özü ile sarıldı ve elini bu altın kum duvarının üzerine koyarken,  >Kum Adam> özelliğini kullandı - ruhu ve Özü tüm gücüyle kumun üzerinde patladı!


BOOM!


Noah, belli bir bariyeri aşıp, kalın kumun içinden geçerken, diğer tarafta belirtmişti; manzara insanın şaşkınlık ve meraktan gözlerini yaşartmaya yetiyordu.


Önünde artık dönen kum fırtınaları görülmüyordu, her tarafta altın kum dağları görülebiliyordu; hepsi de bu geniş kapalı alandaki tüm ışığı alan tek bir merkez yapının etrafında yer alıyordu.


Yüzlerce Kozmos’un bir araya gelmesinden daha büyük olan bu yapı, sayısız çağlar atlatmış kadim bir altın çeşmeye benziyordu; bu çeşmenin tepesinden sürekli ve huzurlu bir şekilde fışkıran kristalize altın kum Noah’ın kalbinin hızla çarpmasına neden oldu!


Bu şok edici bir şeydi, diğeri şok edici şey ise... bu muazzam altın çeşmenin etrafında mermer kumdan kubbelerin, kalelerin ve gökdelenlerin görülebilmesi ve içlerinde sınırsız yaşam güçlerinin hissedilebilmesiydi.


Noah, uzaktan bile bazılarını görebiliyordu ve bedensel yapısı her şeyi oluşturan ve serbestçe hareket eden altın kuma uyuyor gibiydi; en şok edici şey ise durduğu yerden bile net bir şekilde hissedebildiği en güçlü aura ve yaşam gücüydü.


Bariyeri kırmadan önce hissedemiyordu ama şimdi açık havada olduğu gibi net bir şekilde hissedebiliyordu - bir EFSANEYİ andıran aura hissedilebiliyordu.


Rüya Boyutunda Kâbuslar vardı... ve ayrıca Yaşayan Rüyalar da vardı.


Şu anda Noah, harikulade Yaşayan Rüyalar barındıran ilk Alanına rastlamıştı ve burada başkanlık eden en varlık, şu anda eşleşmeyi hayal bile edemeyeceği bir varlıktı!


Not: Ne yani Artık oğlumuza bakmak bile yasak mı? 😅 o zaman kızlar oğlumuzun güzelliğini nasıl görecek?