Yukarı Çık




5   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   7 

           
 

Dersini aldıktan sonra Shen Qingqiu sonrasında daha dikkatli davrandı. Bütün yol boyunca suratı asıktı çünkü sessiz ve sakin bir yolculuk dilemişti. Sonunda Shuang Hu Şehri’ne varmışlardı.
 
Şehir büyük değildi fakat oldukça hareketli sayılırdı. Girdikten sonra şehrin en zengin adamını ziyaret ettiler. Bu, onların Cang Qiong Dağı sektinden yalvararak yardım istemelerine neden olan Yaşlı Usta Chen’in ta kendisiydi. Yaşlı Usta Chen’e ait küçük Deri Yüzen’in ellerinde feci bir şekilde can vermişti. Shen Qingqiu’nin gelmesiyle umutla dolmuştu.
 
 
Güzel olan üçüncü metresinin beyaz yeşimden ellerine dokundu. Kederle iç çekerek inledi, yaşlı adamın yaşları yere damladı.
 
 
“Siz efsuncular bizim için karar vermelisiniz! Kelebek’in* tek bir adım bile olsun yolunu kaybederse doğal olmayan bir yaratık* tarafından öldürülebilecek olma korkusundan benim yanımdan ayrılmasına izin vermem.”
 
 
Kelebek (İsim): Pinyin’de ismi Die-er. Muhtemelen kaba, fahişeyi andıran Çince bir isim. Yüksek kıdemli ya da zengin bir adamın metresi olan bir fahişenin ismi olarak düşünebilirsiniz.
 
Doğal Olmayan Yaratık: Pinyin’i yaomoguguai’dir. Tamamiyle büyük bir çeşit kötülüğün göstergesidir, doğal olmayan doğaüstü oluşumlar kötücül hayaletler ve benzerlerini içerirler.
 
 
Görevin önemli bir NPC’si haddi zatında Shen Qingqiu’ye yüzünü seğirttirdi bile. Altmışlarındaki bir yaşlı adam gibi gözükmüyordu, hele ki bir genç kızla gözleri önünde birbirlerini okşayabilecek kadar!
 
 
Shen Qingqiu’nin en iyi yanı kibirli bir usta olmasıydı. Onlarla kısa ve öz tanıştıktan sonra sakince arkasını dönüp ayrıldı. Yaşlı Usta Chen’i selamladığında onun ardından sadece Ming Fan ayrılmıştı. Ulu insanların üstatlara karşı özel ayrıcalıkları vardı, sıradan insanlar onların arkasından konuşamazdı. Ne kadar uluysalar o kadar onları hayranlıkla izleyen insanlarla çevrelenirlerdi.
 
 
Ning Yingying kapıyı çalıp içeriye girdi. Tatlı tatlı konuştu: Shizun, Ying-er* satışı teslim etmek için dışarıya çıkacak. Shizun, benimle gelmek ister misiniz?”
 
Ying-er: Ning Yingying’in şirin söyleniş hâli.
 
Shen Qingqiu’nin sırtı ona dönüktü. Mükemmel entellektüel bir görünüm sergiliyordu, hafifçe dillendirdi: “Eğer Ying-er teslim için çıkmak istiyorsa, sana eşlik edecek bir çırak kardeş bul. Deri Yüzen ile karşılaşmadan önce hâlâ yapacaklarım var.”
 
 
Shen Qingqiu onunla kimi götüreceğini nasıl bilemezdi?
 
 
Shen Qingqiu ölüm acısını hissetti. O da dışarıya çıkıp oynamak istemiyor muydu? Bundan önce Qing Jeak Tepesi’nin bambu evlerine ve her gün yüksek eğitim görmüş Shizun gibi davranmaya tıkılı kalmıştı. Sonunda dağdan ilk kez inebildiğinde sistemin ‘Shen Qingqiu’ için başlangıç sahnesinin kontrol noktasına gitmiş, odasına kapanıp başka kimseyle görüşmemişti. Efsun yapar gibi gözükmek bile istememişti, sadece bir süre yatağında uzanıp ölü taklidi yaptı. Ardından gerçekten Deri Yüzen’le nasıl ilgileneceğini düşünmeye başladı.
 
 
Dokuz kurbandan toplanan bilgilere göre Deri Yüzen genç ve güzel kızları seçiyordu. Bundan dolayı Shuang Hu şehrindekiler gece çöktüğünde güzel kızlarını, karılarını ve metreslerini eve kapatıyorlardı. Fakat bu bile şimdi ve gelecekte Deri Yüzen’i durdurmakta başarısız olmuştu.
 
 
Gün batımından sonra Ming Fan odaya girip öğrendiklerini rapor etti.
 
 
Sonunda konuşacak birisi vardı. Shen Qingqiu’nin gününün yarısını dolduran yalnızlık sonunda sona ermişti: “Sorgu hâkimini ziyaret ettin mi?”
 
 
Ming Fan konuştu: “Evet, bu mürit sorgu hâkiminin ifadesini alıp cesetleri dikkatli bir şekilde inceledi.” Burada, konuşmayı kesti. İfadesi çok ciddiydi, bunun üzerine bir şey teklif ediyor gibiydi.
 
 
Shen Qingqiu onu ellerinin arasına almadı. Yakından inceledi, sülüğenle yazılmış iki kâğıt yığını vardı. Kâğıtların yüzeyi çoktan çürümüşlüğün siyah rengine bürünmüştü.
 
 
Başını sallayarak konuştu: “Bu kâğıtları ölülerin şer enerjilerini ölçmek için mi kullandın?
 
 
Ming Fan konuştu: “Shizun’un algılaması güçlüdür. Bu sarı kâğıtlar bu mürit tarafın iki yerde kullanıldı. İlk olarak çoktan yakılmış, toprağın içinde gömülü olan bir kadının mezarında, ikinci olarak da henüz kimsenin yakılmadığı sorgu hâkimiyle ölünün arasında kullanıldı.”
 
 
Eğer mezardaki toprak bile şer enerjiye böyle doymuşsa Deri Yüzen’in şeytan olduğunu kabul edebilirler. Sonunda, neyle karşı karşıya olduğunu biliyordu.
 
 
Shen Qingqiu sakince hıhladı: “Cang Qiong Dağı sektinin yüzlerce li* uzunluğundaki bölgesine izinsiz girmeye, sıradan insanlara acımasızca zarar verip öldürmeye cüret ettiler. Bu çelimsiz şeytanlar kapımıza vurdu*, bundan dolayı müritlerimi Cennet’e cezalandırmak için yolladığımdan beni suçlayamazsınız.”
 
 
Kapımıza Vurdu: Kapıyı açmak için şiddet içerikli eylemlerine deniyor. Yani normal kapı çalma değil, anlamanız için yazma gereği duydum.
 
Yüzlerce Li: Li eski bir uzunluk birimidir. Li uzunluğu değişiklik gösterebilir fakat modern li yaklaşık 0,5 kilometre ya da 536 metre uzunluğuna denk gelmektedir.
 
 
İnanın, gerçekten dramatik aktör çizgisinde konuşmak istemiyordu. Fakat bunları söylemezse kesinlikle KD olacaktı!
 
 
Ming Fan hayranlıkla dolup taşan bir ifadeyle ona baktı: “Shizun bilgedir! Eğer Shizun harekete geçerse canavar kesinlikle sıradan insanların adaletine sunulacaktır!”
 
 
“...” Bu usta-mürit ilişkisi ‘sen emir ver, ben tapayım’ modelinin üzerine kurulu gibi gözüküyor.
 
 
Dürüst olmak gerekirse, Shen Qingqiu oldukça tatmin olmuştu. Shen Qingqiu’nin bakış açısından bu mürit kötü değildi. Eskiden kibirli olmasına rağmen zengin ailenin genç efendisiydi, shifu’sunun önünde biraz bile olsun kibir göstermeye cesaret edemiyordu. Onun yerine hürmetkâr ve saygılıydı.
Bir adam asla ona ibadet edenlerin hayatını düşünmez. Ming Fan’ın görevleri yürütme becerisi hassastı, yol boyunca yerinde tavırlarıyla bir şeyleri düzelterek büyük engelleri çözdü. Her şeyin çaresine onun sayesinde bakılmıştı. Eğer kahramanla karşılaşıp onu bakılması nahoş bulmasaydı, okulun küçük şer zorbası olamazdı. Zekânın keskin düşüşünün deneyimiydi. Küçük, iyi bir fide olacaktı!
 
 
Luo Binghe tarafından on binlerce karıncanın olduğu çukura atılıp diri yenilerek ölen bu ölmeye giden askerle karşılaştığında Shen Qingqiu de aynı durumda olduğundan onunla aynı duyguları paylaştı.
 
 
 “Tecrübe kazanmak hatrına bu zamanda dağdan inmek… Bu usta sana yardım edemeyecek. Ming Fan, baş mürit olarak, tedbirli olmalısın ki iblis, yoldaş müritlerine zarar veremesin.”
 
 
“Evet! Bu mürit çoktan stratejiyi belirledi. Eğer iblis…”
Kapıdan fırlayarak geçen şahsın araya girmesiyle Ming Fan sözünü bitirememişti.
 
 
Luo Binghe, ağladığından yüzünün beti benzi atmıştı: “Shizun!”
 
 
Shen Qingqiu’nin kalbi küt küt attığı hâlde ifadesi hâlâ soğuk ve sakindi: “Bu kadar yüksek sesle seslenilecek ya da bu denli panik olunacak ne oldu?”
 
 
Luo Binghe konuştu: Çırak kız kardeş Ning Yingying ve bu mürit gün içerisinde şehrin çarşısına gitmek için dışarıya çıktı. Geri dönmek için ısrar ettim fakat o reddetti. Nasıl oldu bilmiyorum, neredeyse dönerken kayboldu. Bu mürit bütün sokağı aradı fakat onu bulamadı, bu yüzden Shizun’dan yardım istemek için geri geldi.
 
 
Böyle kritik bir anda kayıp olmak, şaka olamazdı. Ming Fan dinledi ve nasıl olduysa kendini tutarak üstüne atlamadı: “Luo Binghe! Sen...”
 
 
Shen Qingqiu kolunu dalgalandırdı, yazı masasında duran çay fincanını kırdı. Sadece KD’yi önlemedi, Ming Fan’ın yaklaşan ölümünü kısa süreliğine geciktirdi.
 
 
Kızgın bir ifade takınarak konuştu: “Olanlar olduktan sonra daha fazla söze gerek yok. Luo Binghe, benimle gel. Ming Fan, Chen ailesinden çırak kız kardeşini aramak için yoldaş çırak kardeşlerinle yardım iste.
 
 
Cevabından sonra Ming Fan aceleyle fırladı. Luo Binghe başını eğdi, tek bir kelime bile etmedi.
 
 
Shen Qingqiu onun suçu olmadığını biliyordu çünkü Ning Yingying her zaman neredeyse ölen tipte bir karakterdi. Asıl eserde, en az elli bölümde Ning Yingying’in kaybolduğuna ya da boynunu kaybedecek gibi olduğuna* yer verilmişti. Bazen Shen Qingqiu Luo Binghe’yı bu tip zahmetli bir kadını haremine kabûl edip tahammül ettiği için oldukça takdir ediyordu. Nasıl ölüme yenik düşmediğini de takdir ediyordu, bazı insanlar katlanamıyorlardı. Sadece kahramanın güçlü halesinin erkekliğine kadar uzandığı* söylenebilirdi.
 
 
Kahramanın Güçlü Halesinin Erkekliğine Kadar Uzanması: Kahramanın, kadınların hepsini hareminde tutabilmek için muhteşem bir dayanıklılığa ihtiyacı olduğundan bahsediliyor.
 
Boynunu Kaybedecek: Zayıf noktasını açığa vurup ölmek için yalvarmaya deniyor. Shen Qingqiı, Ning Yingying’in her zaman yardıma ihtiyacı olan sıkıntılı genç kız klişesini gözlemliyordu.
 
 
Luo Binghe orijinalinde Shen Qingqiu’nin onu alı koyup bağırarak döveceğini düşünürdü, bu yüzden başını eğerek konuştu: “Bunların hepsi bu müridin suçu. Eğer Shizun cezalandırmak istiyorsa, bu mürit asla kabûl etmemezlik yapmaz ve sadece çırak kız kardeş Ning Yingying’i olaysız bir şekilde bulmak ister.”
 
 
Shen Qingqiu acınacak şekilde itaatkâr çırağa baktı ve kafasını okşadı, fakat kendisini sistem yüzünden dizginlemek zorundaydı. Soğuk bir şekilde konuştu: “Buraya gel. Kaybolmadan önce en son gördüğün yere beni götür.”
 
 
Kaybolduğunda, Luo Binghe ve Ning Yingying hareketli çarşıya yakınlarmış.
Shen Qingqiu orada durup gözlerini kapattı, şer enerjinin izini hissetti. Yürüyüp neredeyse zinciri kırılan şer enerjinin sonuna kadar takip etti. Gözlerini tekrar açtığında, Shen Qingqiu kendini ruj dükkânının* girişinde dururken buldu.
 
 
Ruj Dükkânı: Antik Çincede makyaj dükkânına tekabül etmektedir, fakat modern makyajda allık anlamına gelmekte.
 
 
Shen Qingqiu: “…”
 
 
Katil ruj dükkânından birisi olabilir miydi?
 
 
Fakat ruj dükkânına girdikten sonra şer enerjinin ipliği kırıldı ve tamamiyle dağıldı.
 
 “Katil ruj dükkânında saklanmasa bile daha önce buraya gelmiş olabilir mi? Ruj dükkânına girmek… Katil kadın olabilir mi?” Shen Qingqiu mırıldandı.
 
 
Asıl eserden herhangi bir sahneyi referans almadan bu tip bir görevi tahsis etmek… Beyin hücreleri gerçekten yeterince güçlü değildi!
 
 
Shen Qingqiu buruk bir şekilde okuduğu dedektif romanlarını veya geçmişte oynadığı nedenlere kanıtlara dayalı oyunları düşünürken sistem aceleyle hatırlattı:Karşılaştırma zorluğu için 100 puan ödeyip Kolay Mod’u aktive etmek ister misiniz?
 
 
Shen Qingqiu: ‘Sikeyim, eğer Kolay Mod varsa niçin daha erkenden söylemedin? Et, et, et!’
 
 
Gözlerini ‘Evet’ seçeneğine üç saniyeliğine dikti, yeşile dönüp kayboldu. 
 
 
Ardından arkasında bir şey tüylerini diken diken etti.
 
 
Güçlü, ne güçlü bir şer enerjiydi!
 
 
Hedefi bulamamaktan korkan birisi gibiydi!
 
 
Kolay Mod bana gerçekten zulmetmiyor muydu?!
 
 
Shen Qingqiu Kolay Mod’u seçtiğinden hiç utanç duymuyordu. Memnun bir şekilde, yavaşça şer enerjiye karşı ilerliyordu. Beş yüz adımdan sonra yol, şehir alanından keskince sapıyordu. Terk edilmiş, ıssız bir eve vardı.
 
 
Gerçekten burasıydı! Rengi solmuş fenere bak, döküntü ve sefil giriş kapısına bak! Kesinlikle perili bir evdi, aksini söyleyemezdiniz!
 
 
Shen Qingqiu ifadesini ayarlayarak sessizce onu takip eden Luo Binghe’ya odaklandı: “Chen malikânesine geri dön. Ming Fan ile konuş ve ona bütün vecizelerle çırak kardeşlerini beraberinde buraya getirmesini söyle.”
 
 
Göz bebekleri büzüldüğünde Luo Binghe cevap vermek üzere ağzını açmak üzereydi. Shen Qingqiu onun, doğrudan arkasına baktığını görmüştü. İyi bir şey olmayacağını biliyordu fakat çok geçti. Yin rüzgârı dolanarak esti ve ön kapı çarpılarak açıldı.
 
 
“Shizun, Shizun, çabuk uyan!”
 
 
Shen Qingqiu uyandı.
 
 
Uyandıktan sonra, Luo Binghe’nın endişeli ifadesini gördü. Karşısına bağlanmıştı. Önceden, uyuyan Shen Qingqiu’ye gözlerini dikmiş bakıyor gibi görünüyordu.
 
 
Shen Qingqiu’nin uyandığını görünce Luo Binghe gözleri parıldarken rahatlamayla nefesini koyuverdi. Tekrardan Shizun diye ona seslendi.
 
 
Ning Yingying onlarla beraber bağlanmıştı ve ağlayan bir yüzle o da sesleniyordu: “Shizun.”
 
 
Shen Qingqiu sersem hissediyordu ve iblisin ona püskürttüğü her ne  kahrolasıca kötü şeyse onun yan etkisinin ne olduğunu bilmiyordu.
 
 
Ruh hâli gerçekten kötüydü.
 
 
Bu Kolay Mod gerçekten basitti ama gaddardı! Doğrudan küçük boss’un* ağzına teslim edilmişti!
 
 
Boss: Oyunlardaki ortalama karakterlere nazaran çok daha yüksek özelliklere sahip düşmana verilen isim. Öldürmesi daha zor, buna göre de içinden daha değerli eşyalar çıkartan düşmanlara deniyor.
 
 
En kötü olanıysa Qing Jing Tepesi’nin lordu müritleri için küçük boss’tu, fakat onların gözleri önünde yere serilmişti! Daha yeni uyandığında, sistem merhametsizce konuştu:KD: -50 Puan.
 
 
Önceden Kolay Mod’u açıp 100 Puan ödemişti. Göz açıp kapayıncaya kadar bir 50 puanı daha gitmişti. Nasıl olur da içi acımazdı? Aslında, orijinal Shen Qingqiu’nin gücü iblisi dağıtmaya yeterdi. Ustanın eliyle tavuk öldürmek gibiydi fakat utanç verici olan şey bu örnekle ustanın eli tavuğu öldürmeyi becerememişti!
 
 
Oldukça çabuk, ruh hâlini daha da kötüleştirecek bir şey daha buldu.
 
 
Bedeninde bir terslik hissetmişti. Hafif soğukluk ve acı var gibiydi. Kafasını aşağıya eğdikçe dudaklarının arasından “Hassiktir”i ağzından kaçıracaktı.
 
 
O! Soyulmuştu! Çıplaktı!


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


5   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   7 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.