Yukarı Çık




1   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   3 

           
YETİM 

"Bu bizim için büyük bir kayıp oldu Hatsu."
"Biliyorum efendim."
Bir yaşlı adam ile genç adam karşılıklı sakin gecede oturmuş,sake içiyorlardı.
"Böyle birşey nasıl senin gözünden kaçtı Hatsu? Sen böyle biri değildin."Adam hayal kırıklığına uğramıştı.Hatsu cevap vermeyince adam konuşmaya devam etti.
"Bana kızın çok fazla büyü gücü olduğunu söylemiştin.Senin ne kadar seçici biri olduğunu biliyorum.Neden hiç koruma yerleştirmedin odanın önüne Hatsu? Bunu senden hiç beklemezdim."
"Haklısınız efendim."
"Kardeşine ne yapacaksınız?"
"Senshin'lerin yaptırdığı yetimhanelerin birinde kalacak."
"Ondan sonra?"
"Bilmiyorum efendim,kendisi ne isterse o."
Yaşlı adam sake'sinden büyük bir yudum aldı.
"Ablasında güç varsa kardeşinde de vardır."
"Olabilir efendim."
Konuşmadan sakelerini içtiler.Yaşlı adam yavaşça ayağa kalktı,Hatsu'da arkasından.
"Ben gideyim artık Hatsu."
"Tamam efendim."
Yaşlı adam yavaşça yürüyerek gecenin karanlığına karıştı...
 
Shinai,bebek pusetinde debeleniyordu.Herşeyden habersiz oyuncağıyla oynayıp gülücükler saçıyordu.Pusetin yanında oda dahil diğer yetimlerede bakan bayan Iwa vardı.Iwa'nın vücuduna büyük gelen bir kafası ve omuzlarının üstünde sarı saçları vardı.Gözleri kömür kadar siyahtı.Bebeğe acıma ile bakıyordu.Odanın içinde belki 7 tane daha bebek vardı.Ama öbür bebeklere kıyasla Shinai,Buraya geleli 3 gün olmuştu ve bir kere bile ağlamamıştı.Iwa belki ablasının ruhu hâlâ onun yanındadır diye düşünmüştü 3 gün boyunca.Iwa ayağa kalktı odanın içindeki öbür bebeklere bakmaya başladı.Diğer bebeklerin çoğu uyuyordu.Iwa arkasını döndü ve odadan çıktı. 

12 YIL SONRA
 
"Duydunmu Senshin eğitimleri başlıyormuş!" Dedi küçük olan çocuk.
"O da ne?"Dedi büyük olan çocuk.
"Cahil falanmısın?!"
"Bizim ülkemizde o Senshin dediğin şeyler yoktu."
"İyi anlatayım hemen!"
Çocuk derin bir soluk alarak konuşmaya başladı.
"Senshin'ler yani -dünyanın büyülü kurtarıcı olarakta bilinirler- büyü yapabiliyorlar! Sencede çok havalı değilmi? Ama kimse onları büyü yaparken görmemiş, bazı insanlar büyünün sadece saçmalık olduğunu,hepsinin deli olduklarını söylüyorlar- bence çok yanılıyorlar! Senshin'ler asıl hava atmak istemedikleri,alçak gönüllü oldukları için büyülerini göz önünde yapmıyorlar! Birde,her zaman bir yerde olay olursa orada bitiveriyorlar- biraz ürkütücü değilmi? Bazı insanlarda kötü ruhların olduğunu,Senshin'lerin bizi onlardan koruduklarını söylüyorlar bu çok saçma!"
"Eğitim derken peki? Ne yapıyorlar eğitimde?Neye göre seçiyorlar Senshin'leri?"
"İsteyen çocuklar 13 olduğunda Senshin eğitimine kaydoluyorlar- eskiden yaş sınırı 16 ve üzeriydi,son 3 yıldır 13 ve üzeri artık.Açıkçası kimse eğitimde ne yapılıyor bilmiyor.Senshinler bunu çok gizli tutuyorlar.
"Senshin eğitimi biten kimse söylemiyormu kimseye ne yaptıklarını?"
"Hayır- ben yemin ettiriyorlar diye düşünüyorum."
"Ama bütün çocuklar katılabiliyorsa çok fazla Senshin olmazmıydı?"
"Eğitimi bitirenler Senshin olmayabiliyorlar.Ve eğitime herkes devam edemiyor özel çocukları alıyorlar."
"Bana tekinsiz geldi açıkçası."
"Hiç öyle deme gerçekten çok iyi bir fırsat ben katılacağım!"
İki arkadaş tartışırken onları dinleyen bir çocuk daha vardı.Bu çocuk diğer herkesden daha sakin,daha temkinli,daha soğuktu.Herkes onun soğuk nevale olduğunu söylerdi.Bu çocuk kavga ettiği zaman -daha çok ona bulaşırlardı- asla karşılık vermez, dövülmesine izin verirdi.Şimdide temizlik yapıyordu, -kaldıkları yerde günlük sıra sıra temizlik yapılırdı- bir yandanda çocukların konuştuklarını dinliyordu.Büyük olan çocuk ona bakıldığını hissetip temizlik yapan çocuğa baktı.
"Shinai,ne istiyorsun?" Sesinde tehditkar bir hava vardı.
"Hiç." Dedi Shinai ve temizliğini yapmaya devam etti.Çocuklar bir süre aralarında fısıldaşıp gitti.Shinaide temizliğini bitirdi, kovaları malzeme odasına götürmek için odadan çıktı.Kaldığı bina biraz eskimiş ama hâlâ ayaktaydı- yerlerde köyü renk ahşaplar,duvarlarda koyu krem rengi boyalar vardı.Bina 2 katdan oluşuyordu; Shinai,3 çocukla beraber 2.katda kalıyordu.Shinai koridorun sonundaki malzeme odasına varmıştı,içeri girdiği gibi kapı arkasından kilitlendi.Arkasını dönüp kapıya dokundu, Kapının arkasından boğuk bir ses geldi.
"Olman gereken yerdesin! Biraz orda kal,Tabi oda yüzsüzlüğünden çökmezse!"
Gülüşme sesleri geldi,adım sesleri duyuldu gülüşme sesleri uzaklaştı ve yok oldu.Shinai sırtını kapıya yasladı ve oturdu.Kapıyı açmaya çalışmanın anlamı yoktu kilit sesi gelmişti.Shinai odayı incelemeye başladı.En fazla 3 kişi sığardı buraya;Her yerde örümcek ağları,temizlik bezleri,su kovaları vardı.Shinai kendi kendine düşündü.Nasıl buradan çıkabilirdi-bağırırsa onu duyarlardı ama Shinai bağırıp bütün insanları buraya çekmek istemiyordu.Biraz daha oturup düşündü.Ablası öleli 12 yıl oluyordu-Daha mezarına gitmemişti.Ablasına içinde kötü olduğunu bilsede- nefret hissediyordu.Erken yaşta hemde o daha bebekken- ormanda kaybolması yüzünden hayatını kaybetmişti eğer aptal olmasaydı,şu anda sıcak bir evde oturuyor olabilirdi.Kapı kolunun tıkırdadığını duydu.Kapı yavaşça açıldı.Önünde onla neredeyse aynı boyda -belki 5 santimetre fazla-,Çok açık sarı saçları neredeyse beyaz,
Gözlerinin renkli açık Duman rengi gibiydi.İki çocuk bir süre birbirine baktı.
"Ses duymuştumda- Burada kim veya ne olduğuna bakmak istedim..." Bir süre daha birbirine baktılar.
"Ben çekiliyimde geç sen."
Çocuk kenara çekildi,Shinai'de birşey demeden çıktı.
"Benim adım Akai!" Diye bağırdı Shinai'nin arkasından Akai.Shinai Birşey demeden uzaklaştı.Shinai serbest zaman olduğu için odasına gitti.Yetimhane içinde serbest giyinirlerken, Dışarı çıktıklarında kimono giymek zorunluydu.Soluk mavi kimonosunu giydi ve dışarı çıktı.Güzel çiçeklerle dolu olan bahçede başka çocuklar oturuyordu.Tek konuştukları şey Senshin eğitimiydi.Ne vardı ki bu kadar büyütülecek,sadece İntihar etmenin başka yoluydu Senshin olmak.Nedeni belirsiz bir şekilde hiçbir iz bırakmadan Senshin'ler teker teker kayboluyor veya ölüyorlardı.Ama kimse bunun farkında değil gibiydi.Shinai Sokakta yürümeye devam etti.Heryer şen şakraktı, Çocuklar eğitim için ailesine yeni kimonolar aldırıyor, Saçlarını kestirtiyorlardı.Shinai daha Senshin eğitimlerini düşünmemişti.Katılıp göz önünde olmak istemiyordu, büyük ihtimalle içinde "büyü gücü" yoktu -ne kadar böyle birşeyin varlığına inanmasada- .Kendini hiç özel hissetmiyordu zaten.İçinde büyü gücü olsa birşeyler hissederdi heralde.Bunları düşünürken Ayakları onu istemeden Senshin tapınağına getirmişti.Duvarların ardından baktı.Çok süslü olmayan bir geniş tapınak ile yine süslü olmayan bir bahçesi vardı.Belki birini görür diye iyice gözlerini kıstı.Görünürde kimse yoktu.Buradan birşey çıkmayacağını anladı ve tapınaktan uzaklaştı.Tekrardan ana meydana geldi.Vitrinlere,standlara baktı.Gözü meydanın ortasındaki heykele döndü.Heykel dallardan oluşan kanatlara sahip bir kadını,belki bir kızı temsil ediyordu.Kızın gözleri sevinçli şekilde parlıyordu.Ne kadar olduğunu bilmeden Shinai o heykele baktı,hipnoz edilmiş gibi.Bir yerden Çığlık sesi geldi,o sesle hipnozdan çıkıp sesin geldiği yere baktı.Bir kadın çantasını sıkı sıkı tutmuş bağırıyordu.
"BEN ÇALMADIM DİYORUM-DOKUNMA ÇANTAMA!"
çoğu herkes o kadın ile erkeğe dönmüş, onları izliyordu.
"YALAN SÖYLEME BANA GÖRDÜM DİYORUM-BIRAK ÇANTAYI İÇİNİ AÇIP BAKACAĞIM! 
Shinai orada durmuş izliyordu.Kahramanlık yapıp gitmelimiydi ki?Karar verirken adamın arkasında bir silüet göründü.Herkes adamın arkasında bakmaya başladı.Kadında şaşırmış gibiydi.Kadın susunca adam arkasında ne olduğunu görmek için döndü.Silüet bir Senshin'di,neredeyse kalçasına kadar uzanan beyaz saçları açık bırakılmış üstüne küçük bir topuz yapılmıştı.Gözleri gereksiz beyaz ve asildi.Yavaşca adam ile kadına yaklaştı tam ortalarında durdu.
"Sorun nedir." Bu daha çok soru değilde emir gibiydi.
"S-senshin-" adam şaşırmış şekilde kekeledi,sonra kendine gelip konuşmaya başladı.
"Bu kadını dükkanımdan gerdanlık çalarken yakaladı-"
"Diyorum ki ben çalmadım!" Kadının gözlerinden yaşlar süzülüyordu.
"Sen çaldın pis yılan, bunlar timsah gözyaşları Senshin,İnanma!"
"Neden inanmıyorsun?!"
"Madem çalmadın neden çantanı göstermiyorsun?!"
Kadın birşey diyecek gibi oldu ama sustu.İkisi de Senshin'e baktı.
"Çantanızı açarsanız hanımefendi bunu doğrulayabiliriz."
Kadın bı anda aklına gelmiş gibi bağırdı.
"Ş-şu çocuk o herşeyi gördü,benim çalıp çalmadığımı biliyor!" Parmağı ile Shinai'yi göstermişti.Bütün gözler bi anda Shinai'ye döndü.Shinai biraz şaşırmıştı.Kendini spot ışığının altında gibi hissetti.Kadın konuşmaya devam etti. 
"Ben adamın dükkanında iken o çocuk buradaydı-hadi konuşsana çocuk!"
Shinai,Senshin'e baktı.Senshin ona bakmıyordu.
"Hadisene!"
Shinai iki saniyede ne yapacağına karar verdi.
"Yalan söylüyor."
1 dakikalık bir sessizlik oldu.Senshin'de biraz şaşırmış halde Shinai'ye bekliyordu.
"Y-yalan söylüyor!"
Shinai daha ne olduğunu anlamadan kadın ona yaklaşıp iki eliyle iki omzunu tutmuştu.Shinai'nin omuzlarını sıktı.
"YALAN SÖYLEME- İNANMAYIN YALAN SÖYLÜYOR!"
İnsanlar kadına yaklaşıp,Shinai'yi kurtarıp kurtarmamak arasında kalmışlardı.Kadın Shinai'yi daha sıkı sıktı.Shinai canı acıdığı için kaşlarını çattı, acı belirtisi göstermemeye çalıştı.Senshin bir anda kadının arkasında belirmişti.Kadının iki kolunuda tutup yavaşça yana doğru çekti. 
"Sakin olun."
"A-ama yalan söylüyor!"
"Kendinden emin gibi duruyor- bence burada siz yalan söylüyorsunuz."
"A-ama-"
"Benle gelin lütfen." "Beyfendi sizde rahat olabilirsiniz."Senshin Shinai'ye döndü.
"Doğru'yu söylemeni beklemezdim teşekkürlerimi sunuyorum." 
Shinai'yi birşey demedi,saygıyla eğildi.Senshin bir süre Shinai'yi süzdü.
"Eğitimlere katılacakmısın."yine emir gibiydi.
"Katılmayı düşünmüyorum."
Senshin bir süre daha baktı ve konuştu.
"Tekrardan düşün derim."
Başka birşey demeden kadınla beraber uzaklaştı.
Kalabalıkta Shinai'ye bir bakış attıktan sonra dağıldı.Shinai kendine gelince hava kararmaya başladığı için yemek saatini kaçırmadan yetimhaneye döndü.Bahçeye girdi,pencerelerden ışık saçılıyordu galiba yemek saati bitmiş ve toplanıyorlardı.Bunu düşünürken karnı guruldadı.İçeridekilerin gitmesi için bahçede bir süre bekledi.10 dakika bekledikten sonra içeri girdi.Ana mekandaki lambalar sönmüştü.Merdivenlere doğru çıkarken birinin onu gözlediğini hissetip hemen arkasını döndü- ama kimse yoktu.Yavaşca merdivenlerden çıktı, odasına girdi.Birlikte kaldığı öbür 3 çocuk sohbet ediyorlardı.Kapı açılınca 3'de susup ona baktılar.Onu odaya kilitleyen onlar olmalıydı.Hiçbirşey demeden Shinai yokmuş gibi konuşmaya devam ettiler.Shinai kimono'sunu çıkardı,pijamalarını giydi.Yatağa uzandı, yatağının yanındaki pencereden yıldızları izledi bir süre.

Ne kadar geçtiğini bilmiyordu, duvardaki saate bakınca saatin gece yarısı 2 olduğunu gördü.Tam yatacakken kapının ardında ayak sesleri duydu.Yatağından sakince -olabilidiği kadar- kalktı ve yatakta oturdu.Dikkatle kapıyı izliyordu.Odadaki diğer 3 çocuk uykuya dalmış,horul horul uyuyorlardı.Kapı çok temkinli bir şekilde aralandı.Shinai nefesini tuttu.Geleni gördü.Gelen kişinin bir elinde bir ekmek ile kremalı poğaça öbür elinde ise mum vardı.Mum kişinin yüzünü aydınlattı.Kişi erkekti,beyaza çalan sarı saçları,beyaza yakın gözleri vardı.Gözlerini odada gezdirince Shinai'ye baktı.Gülümseyerek şöyle dedi.

"Açsın değilmi?"















Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


1   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   3 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.