Yukarı Çık




3   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   5 

           
4 bölüm Dokuz Evren Egemen Sanatı...

İçerideki boğucu hava genzini yakıyordu, her nefes alışında havadaki kanın kan kokusu ciğerlerine doluyordu kanın metalik tadını alabiliyordu. 


Yavaş adımlarla mağaranın daha derinlerine doğru ilerlemeye başladı,  çok temkinli yürüyordu ama birden ayağı kayıverdi yerdeki sıvı birikintisini fark edememişti, 

aniden zemine yüzüstü yapışı verdi. 




Hemen doğrulmaya çalıştı biraz bocaladıktan sonra tekrar ayağa kalkmayı başardı, yere düştüğünde elleri koyu siyahımsı bir sıvıyla kapanmıştı ellerini biraz inceledikten 

sonra bunun canavar kanı olduğunu fark etti. 




Zeminde bazı izler vardı birisi baya iri bir yaratığı mağaranın derinlerine doğru sürüklemiş ve geride kanlı izler bırakmıştı. Bir anda tekrar ölümün ılık 

nefesini ensesinde hissetmeye başladı. 




Olduğu yerde biraz durdu derin bir nefes aldı çevresini tekrar incelemeye başladı kan izlerine dikkatlice baktı ve bir şey fark etti tek bir kan izi yoktu zeminde iki 

tip kan izi vardı ilki sürüklenen canavara aitti diğeri ise onu sürükleyen canavara, izlerin şekline bakarak avcı olan yaratığın da ağır yaralı olduğu anlaşılıyordu. 




Bu durum liu feng’e cesaret verdi, iki yaratığın da cesetlere dönüştüğünü umarak tekrar ilerlemeye başladı içinden dua ediyordu, Tanrı'ya inanmıyordu ama şu anda bunu umursamıyordu. 



Uzun süre ilerledikten sonra büyük bir oyuk gördü, oyuğun içinde iki karartı gördü dev iki kaya, kan ve sürüklenme izleri bu oyuğun dibinde bitmişti dikkatlice oyuğa yaklaştı 

etrafı ölümcül şekilde sessizleşmişti, mağaranın dışındaki sesler artık içeriye ulaşamıyordu sadece mağaranın içindeki sarkıtlardan damlayan suyun sesi vardı, oyuğun dibine 

vardığında iki koca kayanın iki dev ceset olduğunu gördü, o an ki duygularını tarif edecek bir şey yoktu oynadığı kumar işe yaramıştı bugün ölmeyecekti.




İlk iş cesetleri incelemeye başladı bunlar inanılmaz canavarlardı,  ikisi de ruh canavarıydı. İlk gördüğü canavar bir mamuta benziyordu kocaman kıvrık sivri dişleri vardı 

o'kadar heybetli görünüyordu ki hayatta olduğu zamanki halinin nasıl korkutucu olduğunu düşünmekte hiç zorlanmadı, yerde uzanmış haldeki cesedi bile bir tepe gibi duruyordu. 




Diğer yaratık ise dev bir gorile benziyordu 4 kolu vardı ağzından taşan dev sivri dişleri kocaman bir burnu ve iri kan kırmızı gözleri vardı. Oyuğun içinde bazı mücadele izleri vardı, 

gorilimsi canavar mağaranın sahibi gibi görünüyordu etrafta bazı devasa ilkel aletler vardı, sanırım yaratığın yetiştirme seviyesi yüksekti aletler yapabilecek bir zeka

seviyesine kadar erişmişti. 



İncelemeleri sonucunda bir tahminde bulundu, goril mamutu yendikten sonra öldürdüğünü zannedip mağarasına sürüklemişti ama mamutun azda olsa canı kalmıştı son bir çırpınışla

dev gorili gafil avlamayı başarmıştı. 




Dev gorilin 2 kolu mamutun dişlerini tutarken diğer iki kolu mamutun boynuna sarılmıştı mamutun iki dev dişi karnına saplanmıştı bu şekilde birbirlerini öldürmüşlerdi. 

İki canavarında ölü olduğundan emin olduktan sonra yanlarına yaklaştı, ruh çekirdeklerini arıyordu. 




Ruh Canavarlarının bedenlerinde ruhsal gücü depoladıkları ve yetiştirme seviyeleri arttıkça onlarla beraber büyüyen birer ruh çekirdeği olurdu, 

bu çekirdek onlarla sıradan canavarlar arasındaki temel farkı, canavarların yetişim seviyesi ne kadar yüksek olursa çekirdeklerindeki enerjide o'kadar saf ve yararlı olacaktır, 

yetişim yapan insanlar için bu çekirdekler dünyadaki en değerli hazinelerden birisidir. 



Çok şanslıydı şu an bu iki canavarın çekirdeği de yerinde duruyordu onun dışında kimse bu mağarayı keşfetmemişti. Normalde her canavarın çekirdeği vücutlarının farklı yerlerinde 

olurdu onları çekirdeklere zarar vermeden bulup çıkarmak bile bir ustalık ve tecrübe gerektiren bir iştir ama liu feng için bu bir sorun değildi, o evrenin eski hükümdarıydı

binlerce yıllık tecrübeye sahipti,  bunun gibi yüzlerce belki de binlerce çekirdek kullanmıştı hangi çekirdeğin nasıl kullanılacağını bir canavardan ustaca nasıl çıkarılacağını 

defalarca tecrübe etmişti. 



Artık sevinçten yerinde duramıyordu hemen çekirdekleri çıkarmak için işe koyuldu, canavarların vücutlarındaki en kritik yerlerini tespit etti, mağaranın içinde etrafa dağılmış 

yüzlerce kılıç vardı hatta bazılarında  ruhsal güç yayılıyordu, sanırım gorilin tek avı mamut yada diğer ruh canavarları değildi bazı yetişimcilerde onun avı olmuştu, yerdeki

görebildiği en iyi kılıcı hiç düşünmeden aldı ve gorilimsi canavarın sol alttan ikinci kolunun altından bir kesik açtı ellerini bu kesikten içeriye soktu orada kocaman iki 

dev kaburga kemiğine ulaştı. 



Normalde bu iki kemiği basit bir kılıçla kesmek imkansızdır yetişim yapan her türlü yaratığın kemikleri emdikleri ruhsal enerji ile çelikten bile sert hale gelir, 

ama çok şanslıydı elinde şu ana bu kemikleri kesebilecek bir kılıç vardı ruhsal enerjiye sahip bir kılıç. 




Eğer bu kılıç elinde olmasaydı cam fanusun içindeki yemeklere bakan aç bir kuş gibi olurdu yemlere bakarak açlıktan ölürdü, ama bu kuş şuan fanusu kırıp 

yemleri yemesine izin verecek bir taşa sahipti, elindeki kılıçla bir ustanın çevikliğiyle kaburgaları kesti çekirdeğe zarar vermeden onu kibarca çıkarı verdi. 

Sonra mamuta yöneldi, mamutun çekirdeği nispeten daha kolay bir yerdeydi, mamutun dağ gibi görünen kafasının ortasında büyük şişlik gibi görünen bir alan vardı, 

çekirdek tam bu alanın altındaydı. 



Bir mamut için en güvenli noktası anlıydı neticede onu koruyan devasa mızraklara benzeyen iki dev dişe sahipti kim cesaret edip ona yaklaşabilir diki. 

Liu feng hassas bir incelikle şişliği kesti ve çekirdeği kafatasından çıkardı. 




Çekirdekleri eline aldı, sanki elinde iki muazzam güneş tutuyormuş gibiydi çekirdekler inanılmaz bir enerji yayıyordu. Şu anki seviyesiyle bu çekirdekleri 

kullanamazdı daha yetişim yapmaya bile başlamamıştı şimdilik ilerisi için saklayabilirdi ilerde ona çok yaralı olacaktı, onun birçok zahmetten kurtulmasına yardımcı olacaklar. 


Cesetlerle işi bittiğinde etrafını araştırmaya başladı şuan için güvendeydi, iki dev canavarın artık ruhsal enerjileri mağarayı ve çevresini kaplıyordu ve uzun bir sürede

bu şekilde kalacaktı bu yüzden dışarıdaki canavarlar korkudan bu mağaraya yaklaşmazlar, bunun verdiği rahatlıkla mağaranın içini aramaya koyuldu burası tam bir hazine yuvasıydı, 

etraftaki ölmüş insanların üzerlerindeki kalıntılar, değerli taşlar ve ruh bitkileri hepsini açgözlülükle yağmalamaya başladı. 



Şansı hala yaver gidiyordu bir cesedin üzerinden bir boyutsal kese çıktı bu kesenin özelliği içinde mekandan ayrı bir uzaysal boşluk bulundurmasıdır, 

bu küçük boyutlar birçok genişlikte olabilir 1 metre, 100 metre, bin metre veya belki küçük bir kadar, hatta bazıları bir gezegeni yada bir yıldız sistemini 

bile barındıracak kadar büyük olabilir ve bu boyutları bir yüzüğe bir çantaya, bir keseye, bir kılıca neye isterseniz bağlayabilirsiniz. 



Bağlanılan nesne bir kapı görevi görecektir, tabi nesnenin şeklininde bir önemi var şekline ve türüne göre o nesne üzerinden boyutsal alana ulaşmak için kullanılacak 

ruhsal güç te artacak veya azalacaktır. 




Şuan liu feng’in bulduğu kese içindeki alana bağlanarak  içine bir şeyler koyabilmesi için  herhangi bir ruhsal güç gerektirmiyordu ruhsal 

gücü çevresinden emerek çalışacak şekilde tasarlamıştı. Keseyi açıp nesneyi içine sokmaya çalışmak yeterliydi kese anında tepki verip nesneyi içine çekecektir, 

içine giren hiçbir şey bozulmadan yıllarca kalacaktır taki keseye bağlı boyut çökene kadar, kesenin içinde ne var görebilmek için keseye biraz ruhsal güç enjekte edilmelidir 

ama ne yazık ki liu feng şuan ruhsal güce sahip değildi ama şuan içine koyduğu şeylere ulaşamayacak demekte değildi, bu kese özel olarak tasarlanmıştı tasarımında yola 

çıkılarak ruhsal güç kullanamayan insanlar için tasarlandığını söylemek zor değildi, keseye koyduğu şeyi hatırlaması ve onun dışarı çıkmasını istemesi yeterliydi 

nesne otomatik olarak dışarı çıkacaktır.




Böylece yağma seansı başlamış oldu etrafında gördüğü her şeyi keseye atmaya başladı, tam bir temizlikti mağarada en ufak bir değerli toz tanesi bile kalmadı 

her şeyi aldı en son iki canavarın cesetlerini de keseye koymaya çalıştığında kese çalışmadı sanırım limiti dolmuştu, bu değerli cesetleri burada bırakmak zorunda kalacaktı. 




Bir ruh canavarının hele ki bu seviyede gelişmiş canavarın en ufak kılı bile dışarıdaki dünyada altın değerinde olacaktır onlardan silahlar zırhlar ve daha bir çok şey üretilebilir. 



Her şey bittikten sonra yere oturdu ve mediyatif bir pozisyon aldı bağdaş kurdu etrafındaki ruhsal enerjiyi vücuduna çekmek için dokuz evren egemen sanatının   

( arkadaşlar ilk bölümde dokuz evren hükümdar olarak geçiyordu, hükümdarı beğenmedim artık egemen diye devam edeceğim.) başlangıç nefes tekniklerini uygulamaya başladı. 



Bu tekniklerin amacı çevredeki ruhsal enerjiyi nefes yoluyla bedene çekmek ve ruhuna ulaştırmaktır, normalde bu tür nefes tekniklerini yetişimci aileler 

veya yetişim mezhepleri çocuklarına, öğrencilerine daha küçük yaşlarda daha konuşmaya başlamadan öğretirler. 




İnsanlar için en uygun yetişime başlama yaşı 3 veya 11  arasıdır, sonrasında başlayanlar için bedenleri artık ergenlikle birlikte değişime başladığı için 

yetişim fırsatlarını kaçırmış olurlar, beden bu enerji tepkimelerine duyarsızlaşmaya başlar, başarsalar bile ilerlemeleri çok yavaş olacaktır, bir noktada yetişimleri duracaktır. 




Liu feng için bu durum bir sıkıntı değildi çünkü dokuz evren egemen sanatı için yaşın pek bir önemi yoktu geçmiş yaşamında da bu sanatı ele geçirmeden önce basit bir köylü olmuştu 

ve yetişim için gereken yaşı çoktan geçmişti ama şanslı karşılaşması sayesinde bulduğu dokuz evren egemen yetiştirme kitabı bu büyük engeli yok sayarak yetişim yoluna girmesine 

izin vermişti. 



Şu Anki bedenide çok yaşlı değildi yetişime başlama zamanının sınırındaydı yani bir problem olmayacaktı. Nefes tekniğini uygulamaya başladı geçmiş yaşamındaki deyimler

ve bu ruhsal enerji ile dolu çevre tamda ihtiyacı olan şeylerdi ruhsal enerjiyi bedenine zorlanmadan çekmeye başladı, ilk işi enerjiyi kırık meridyenlerine göndererek 

onları onarmaya çalışmak oldu.


Meridyenler vücudun otobanları gibidirler, bu enerji için şehirlerdeki otoyollara benzer şekilde çalışırlar ne kadar geniş ve sağlamsa o'kadar enerjiyi taşıyabilir ve 

vücudun gelişimini hızlanmasına yardımcı olurlar. Liu feng kendini bu dünyadan tamamen kopardı ve yetişimine daldı. 


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


3   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   5 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.