Yukarı Çık




           
Zhao Lei gözleri kararıp durmasına rağmen bayılamıyordu. Oldukça kısık ve neredeyse duyulamayan sesiyle bir isim mırıldandı, "Lin Yufei..."

Bu çaresiz bir son sesleniş değildi. Apaçık bir nefret söylemiydi.

Ona gittikçe yaklaşan adım seslerini dinledi. Bu adım sesleri durduktan sonra tavana bakan gözlerinin önünde sinir bozucu sırıtmaya sahip bir surat belirdi. "Hm?"

Yufei, gencin yerde yatan bedenine yaklaşmak için diz çöktü. Tek eliyle kanlı çenesini yakaladı ve yüzünü birkaç metre uzakta yığılı olan başka bir bedene doğru çevirdi.

"Sevgilini mi görmek istemiştin? Sana yardım ediyorum. Bak, işte orda. Ah ve sanırım uyuyor." Onun da gördüğünden emin olduktan sonra sanki ellerini kirleten bir şeymişçesine çenesini tutan elini silkeledi ve tekrar ayağa kalktı.

Zhao Lei, yerde yatan tanıdık bedene bakarken öfkelendi, haksızlığa uğramış hissetti, hatta her şeyi yakıp yıkmak istedi ancak tek yapabildiği şey, önündeki bu adamın gösterisini izlemeye devam etmekti. 

Yufei ise onun davranışlarına veya tepkilerine aldırış etmiyordu. Sonunda ultra sinir bozucu iyi rolünü yapmayı bıraktı ve tatmin dolu sesiyle konuştu, "Bundan sonra ne olursa olsun,"  dedi, "Zafer benimdir." 

Sorunlu bir gülümsemeyle önündeki dehşet verici sahneyi tekrar inceledi. Bulundukları deponun zemininde yer yer kan birikintileri vardı. Ağır koku odanın her bir yanına sinmişti ve hemen 2 metre ötesinde başsız bir ceset yatıyordu. Kendisi ise fazla nefesi kalmayan biriyle konuşuyordu. Ama Yufei, bunlardan korkmak yerine zevk alıyordu. Gözleri delilikle parlıyordu.

Onun bir deli olduğunu çoktandır bilen Zhao Lei, artık daha fazla izlemek istemiyordu. Dayanıklılığının sonundaydı ve bundan sonra neler olacağını gerçekten umursamıyordu. O anda, ölmeyi kafasına koymuştu. Yaşamak, daha fazla acı çekmek istemiyordu. 

Çünkü, 

O gitmişti...

Sağlam bir cesedi olmadan ölmüştü. Onlarca işkenceye maruz kalarak katledilmişti.

Sırf onun sevdiği kişi olduğu için, neden bunları yaşadığından habersiz bir şekilde hayatını kaybetmişti. 

Zhao Lei öteki tarafta, eğer kendisi de cennete giderse, onunla nasıl yüzleşeceğini bile bilmiyordu. 

Acı bir şekilde Tanrı'ya inanmadığını hatırlamadan önce ciddi ciddi bunun için endişelendi. Sevdiği adamın yüzüne nasıl bakacağını düşündü, ona neler diyeceğini...

Aklına hiçbir şey gelmedi. Ölümüne sebep olacak nasıl bir bahanesi olabilirdi ki? Yoksa ona her şeyi düzelteceğini, sadece biraz zaman ihtiyacı olduğunu mu söylemeliydi?

Son nefesini vermeden önce, bu fikri komik buldu ve dudağının kenarları hafifçe kıvrıldı.

O gözlerini sonsuzluğa kapattıktan kısa bir süre sonra içinde bulundukları kanlarla süslenmiş, geniş ama boğucu odanın demir kapısı patlayarak açıldı. Bu insan üstü bir güçtü. Saf büyüydü.

Son anına kadar Zhao Lei'yle uğraşan Yufei, bir daha uyanmayacağını bildiği  gence bakan boş gözlerini odaya giren kalabalık gruba çevirdi. Zhao Lei'nin dudaklarından asılı kalan gülümsemeye benzer bir şekilde sırıttı.  Ancak yine de gözlerinde hiçbir belirgin duygu yoktu.

Yakışıklı yüzü bu kaotik ortamda ay gibi parlıyordu, yine de odadaki kimse ona en ufak bir sempati hissetmedi. Yufei kötü adamdı, deliydi, psikopattı. Neden ve hangi sebeple ona acımaları gerekiyordu? Arkada yarattığı dehşet verici sahne olmadan bile o, ölmeyi hak eden biriydi.

Ve bu kendini savunmayan deli adam gelen ilk ölümcül darbede ruhunu Tanrı'ya teslim etti. Kimse neden ölmeyi tercih ettiğini bilmiyordu ancak dünya büyük bir kötülükten arınmış gibiydi. O gece dolunay bütün ihtişamıyla parladı. Üç kişinin ruhu ortadan kaybolduğunda bile, hayat eski akışına devam ediyordu.

_________

"..." 

Lou Xuan kitabı okuduğu 4 seferin hepsinde, bu iğrenç herifin hak ettiğini bulduğunu düşünerek sevinmişti. 

Ancak şimdi farklıydı.

İçinde bulunduğu bedenle aynı tepkiyi veremezdi. 

Çünkü istediği zaferi kazandığını sanarak ölen, aslında sadece ana karekterin güçlenmesindeki teşvik olan kötü adam Lin Yufei'nin vücuduna reenkarne olmuştu. 


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.






DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.