Açgözlü sahne, kaos ve tüketimden oluşan bir senfoni gibiydi.
Noah’ı çevreleyen Binlerce Dokunaç, aniden Milyonlar’ca Obsidiyen-Altın Diş geliştirmişti.
Onun etrafını sardılar ve Varoluş’u içindeki görünmez bir şeyi ısırarak, kapattılar. Kıyı çatırdadı, uğuldadı, sanki tüm bu Dişler Hareket Ettirilemez, Yok Edilemez bir Güc’ü öğütüyordu.
Görünmez Şey, akıl almaz derecede sertti. 500+ Katrilyon Karmaşıklığ’a sahip bir Varoluş’un Lanet’i, bir Lanet, Sonsuz Küçük bir Parça olsa bile o kadar kolay tüketilemezdi!
Ozymandias’ın Dişler’inden bazıları çatladı, gerilim altında parçalandı. Ama Kaçınılmazlığ’ın Öz’ü olan Dokunaçlar pes etmedi.
Daha da fazla Diş Yeniden Oluştu ve Isırma’ya ve Öğütme’ye devam ettiler. Ozymandias’ın Sonsuz Açlığ’ı, En Saf Açlık, bu Otorite’yi bile kemirmeye başlamıştı.
Süreç zorluydu. Noah’ın gözleri, saf, dizginlenmemiş bir Tiranlığ’ın dalgalarını yayarken, Ses’i kıyı boyunca yankılanan kükreyen bir emirdi.
“Git buradan!“
Güm!
Beyaz bir Işık, İlkel Otorite’nin parlak bir Kıvılcım’ı, ondan sıçrayarak, parçalandı.
Noah, kısa bir süre önce üzerine konulan devasa kilitler açılmış gibi, muazzam bir özgürlük hissi duydu.
Varoluş’u ihtişamla parladı ve Beyaz, Altın ve Mavi Kşık dalgaları etrafında yükseldi, yeni kazandığı özgürlüğün kanıtı olarak!
>Daha Düşük Varoluşlar’ın kabul edip, boyun eğeceği bir Lanet’i başarıyla yok ettin! İraden, Varoluş’un Kurallar’ını Eğip, yeniden şekillendirdi.>
>Bu Eylem’in Muazzam Çaba’sı takdir edildi ve ödüllendirildi. Varoluş’un, özellikle İlk Lider Gilgamesh olmak üzere, Başkalar’ının İradesi’yle tanımlanmayı acımasızca reddeden Tiranlığ’ını kanıtladı.>
>Sonsuz Hasat İlkesi’nin Tohum’u, bu Çaba’yı %10 olgunlaştıktan sonra tek seferlik büyük bir patlama ile ödüllendirir. Bu Eylem’den elde ettiğin kişisel kazançlar: +5.000.000.000.000 (+5 Trilyon) Karmaşıklık ve Saflık. Gerçekten de Tiran’ca bir Eylem’in kanıtıdır.>
>Ozymandias, elde etmek için Lanet’i Yut’tu: +15.000.000.000.000 (+15 Trilyon) Saflık! Bir Varoluş’un İradesi’nin Tezahür’ü olan Lanet, eşi benzeri görülmemiş öneme sahip bir besindi. Öz’ü artık Saf, Sryreltilmemiş Saflığ’a dönüştü.>
>İlk Lider’in Laneti’nin korkunç özelliği Ozymandias’a ve şu anda bağlı olduğu Cesed’e aktı... ve istenmeyen bir Reaksiyon’a neden oldu.>
...!
Noah’ın komutlara bakışı sessiz, parlak bir sükunetti.
Bir Varoluş’un merakı yüzünden damgalanmış, Güc’ü yarı yarıya azalmıştı.
O bir Oyuncak, acımasız bir Merak’ın nesnesiydi. Ama bunu kabul etmemişti. Karşı koymuş, Lanet’in Kendisi’ni Yutmuş’tu. Varoluş’a ne kadar adaletsiz olabileceğini göstermişti... Ve bu sadece Başlangıç’tı!
Soğuk, zalim bir ışıkla yanan Gözler’i, İlkel Taş Maymun’un Cesed’ine takıldı.
Necromancy ve Osmont’un Ölüm Kuleler’i O’nun etrafında belirmişti, şekilleri henüz gelmemiş bir Geleceğ’in sessiz, parlak bir vaadiydi.
Maymun’un bir zamanlar düz, Öl’ü bir gri olan devasa Göz Bebekler’i, şimdi korkunç bir ışık yayıyordu.
Öldüğ’ü Ân’da içinde olan Öfke, şiddetli, Saf bir Öfke, değişmeye başlamıştı. Artık bir kurbanın acısı değil, savaşa hazırlanan bir savaşçının öfkesi vardı.
>Beklenmedik olaylar ve Otoriteler bir araya geldi. Gilgamesh’in Lanet’inin Öz’ü ve Kaçınılmazlığ’ın Saf Açlığ’ıyla dolu İlkel Taş Maymun, Ozymandias ile olan Bağ’ı nedeniyle... Eşsiz bir tür Öl’ü Varoluş olan Öl’ü Varoluşsal Kaçınılmazlık olarak geri dönüyor!>
>Öl’ü Varoluşsal Kaçınılmazlık. Paradoks, Açlık, Ölüm, Yaşam ve Öfke’nin Varoluş’u. Mükemmel silah.>
Noah, Uyarılar’ı okudu ve yüzünde korkutucu, zafer dolu bir sakinlik yayıldı.
“Sadece Merak’ın Lanet’i! Sadece Erken Yaratığ’ın Lanet’i! Bugün bunu Yutacağ’ım ve gelecekte bunu göndereni de Yutacağ’ım!“
BOOM!
Noah’ın bakışları, Son Saniyeler’de çektiği acının ağırlığı ve intikam vaadiyle doluyken, tamamen İlkel Taş Maymun’a odaklanmıştı.
Artık sadece bir Ceset ya da basit bir Açlık Kukla’sı değildi.
Bu, Tüm Mantığ’a ve Emsaller’e aykırı faktörlerin bir araya gelmesiyle doğmuş bir Varoluşsal Kaçınılmazlık tı!
Maymun’un devasa vücuduna Parazit gibi yayılmış olan Ozymandias’ın Dokunaçlar’ının Karmaşık Ağ’ı aracılığıyla, Noah bu korkunç, yeni Yaşam’ın her nabzını hissedebiliyordu.
Ölüm’ünde bile Maymun’un Öz’ünde hâlâ var olan Muazzam Güc’ü hissetti - Organlar’ını Tüketmesi’yle azalmış olsa da, şimdi yenide Alevlenen bir Güç.
Cesed’in etrafındaki Kıyı uğuldamaya başladı, tanıdık bir Yaşayan Varoluş’un Enerjisi’yle değil, benzersiz ve korkutucu bir Otorite’yle... Erken Ölen Varoluşsal Otorite.
Bu, Yoshinami tarafından Yok Edilen İlkel Ölüm’den hissettiği sessiz, obsidiyen korkuyla neredeyse aynıydı, Yaşam ve Ölüm’ün Basit Kurallar’ını Aşan bir Otorite.
Neredeyse... Ama tam olarak değil.
Bu, bir çağ hissi veriyordu. Eskilik.
Erken!
Noah’ın Gözler’i, sakinlik ve ihtişamın girdabı, zihninde mesajlar çiçek açarken, parladı, Sözler’i ellerinden yükselen eşi benzeri görülmemiş Şey’in kanıtıydı.
>Ozymandias aracılığıyla, Öl’ü Varoluşsal Kaçınılmazlık - İlkel Taş Maymun, Gözler’ini bir kez daha açar.>
>Bu, çok az Varoluş’un anlamını bildiği iki kelime olan Ölüler’in Ayırt Rdici Özelliğ’ini taşıyan, son derece benzersiz bir Varoluş’tur. Ölüler Öl’ü Kalmazlar; Onlar’ın Varoluş Şekli, Var Olmaktır. Dokumalar’ı Tekrar Tekrar Çökse bile, Her Zaman Yeniden Şekillenirler.>
HUUM!
Zihni hızla çalıştı, soğuk, Tiran bir kesinlik kök saldı.
Aşkınlık Zamansal Katlar’da yok edilen birçok Öl’ü Varoluş Sonsuz’a dek yok olmamıştı.
Görünüşe göre hepsi, Kendi Zamanlar’ında ve Kendi Yollar’ıyla, Kaçınılmaz olarak geri dönecekti. O noktayı tekrar ziyaret etme, Onlar’ın Kaçınılmaz Dönüş’ünü görme, sadece düştükleri yerde yeniden ortaya çıkacaklarını mı yoksa yeniden doğuşlarının daha Kaotik, Öngörülemez bir Güç mü olduğunu anlamak için geçici bir dürtü hissetmişti.
Ozymandias’ın etrafında yükselen, korkutucu Obsidiyen Otorite’ye odaklanırken,mbu düşünce bir kenara itildi.
Ölüm’ün Âura’sı hem korkutucu hem de Asil, Son’a Erme’yi Reddeden bir Varoluş’un sessiz vaadiydi.
Not: Ne diyeceğimi bilemiyorum. Sonsuz’a Kadar Yaşamak dışında bir de bu çıktı. Hayat Etsenize sadece Sonsuz’a kadar yaşamadığınızı bir şekilde savaşta ölseniz bile geri geleceğiniz fikrini. Bilinciniz yok mu olmuş? Önemli değil. Ruh’unuz mu Özümsenmiş? Önemli değil. Varoluş’unuz mu Parçalanmış? Önemli değil. Bir şekilde geri gelebileceksiniz. Varoluşsal İkililiğ’i dahi bile etmiyorum. Zaten o Apayrı bir konu.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.