Yukarı Çık




13   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   15 

           
Anlaşma kağıda dökülmüş, mürekkebin ağırlığı odada yankılanıyordu. Nadya ve Ferid, masadan kalkarken yüzlerinde bir zafer parıltısı, ama zihinlerinde bastırılmamış şüpheler vardı. Kapıdan çıkarken, dışarıda bekleyen Yüzbaşı Valerius onları karşıladı. Sert bakışlı, omuzları kaskatı, üniformasının her çizgisi görevine olan sadakatini fısıldıyordu. “Her şey yolunda mı?” diye sordu, sesinde bir sorgu tınısı.

Nadya, kısa bir baş sallamasıyla yanıtladı. “Anlaşma sağlandı. Gidelim.” Ferid, sessizce başını eğdi, ama gözleri uzaklara dalmıştı. Üçü, sessiz bir kararlılıkla Pandora’nın merkez üssünden çıkıp zırhlı araca yöneldi. Motorun gürültüsü, düşüncelerini bastırırken, araç üsse doğru yola koyuldu. “Valerius, zırhlı aracın direksiyonunda, parmaklarını sertçe sıktı. Gavren’in ’kilitli bir kütüphane... toza esir’ sözleri, beyninde bir döngü gibiydi. Hükümet ne saklıyordu? Nadya ve Ferid’in yüzündeki memnuniyet maskesi altında yatan gerçek bedel neydi?“

Bu sırada, Pandora’nın merkez üssünde, Aeloria görüşme odasında yalnız kalmıştı. Kristal avizenin ışıkları, yüzünde gölgeler dans ettiriyordu. Derin bir nefes aldı, ama içindeki huzursuzluk dinmiyordu. Kapı hafifçe açıldı ve Gavren Thalor içeri girdi. Koyu renk takım elbisesi, Pandora’nın amblemiyle süslüydü; her adımı kendinden emin, ama gözlerinde Aeloria’ya karşı bir merak vardı. Camdan dışarı, Nadya, Ferid ve Valerius’un uzaklaşan aracını izledi, sonra Aeloria’ya döndü.

“Görüşme nasıl geçti?” diye sordu, sesi derin ve sakin, ama altında bir sorgulama saklıydı.

Aeloria, başını kaldırdı, gözleri camda yansıyan kendi yüzüne takılı kaldı. “Anlaşma sağlandı,” dedi, sesi kontrollü ama hafif titrek. “Aric Torvold’un dondurma ameliyatını Doktor yapacak. Karşılığında, hükümet çocuklar üzerindeki deneyleri durduracak ve bize Aetherium Kristalleri, Voidsteel Cevheri ve Luminar Tozu sağlayacak. Ama…” Durdu, nefesi kesildi. “Beş kişiye daha yükseltme ve dondurma ameliyatı talep ettiler. Sadece bir seviye yükseltme, ama… Doktor’un üstüne çok yük bindirdim.”

Gavren, kaşlarını kaldırdı, ama yüzünde bir yargı yerine anlayış belirdi. Yavaşça masanın yanındaki koltuğa oturdu, ellerini birleştirdi. “Huzursuzsun,” dedi, sesi bir dostun sıcaklığıyla doluydu. “Bunu neden yaptığını anlıyorum, Aeloria. Doktor’un yeteneklerini hükümete teklif eden ilk kişi sensin. Bu, Pandora’nın hükümetin desteğine ne kadar ihtiyaç duyduğunu gösteriyor. Cesur bir hamleydi, ama riskli. Başka şeyler önererek görüşmeyi uzatıp onların Doktor’u talep etmesini sağlayabilirdin. Böylece yük, senin omuzlarında olmazdı.”

Aeloria’nın yanakları hafifçe kızardı, gözleri yere indi. “Haklısın,” diye mırıldandı, sesinde mahcubiyet. “Ama başka çarem yoktu. Çocuk deneyleri… Eğer devam ederlerse, Pandora’yı da tehlikeye atar. O deneyler, unutulmuş bir öfkeyi uyandırabilir. Kayıtsız kalamazdık.”

Gavren, başını salladı, gözleri Aeloria’nın yüzünde gezindi. “Beni yanlış anlama, Aeloria,” dedi, sesi ciddileşerek. “Seni sevmiyor ya da sana düşman değilim. Ama bu sorunu Doktor’a bizzat sen anlatmalısın. Bir telefon görüşmesi ayarla ve onu buraya getir.”

Aeloria’nın gözleri irileşti, sesi endişeyle yükseldi. “Ya çok sert tepki verirse? Ya gelmeyi reddederse?”

Gavren, sakin bir gülümsemeyle yanıtladı. “Doktor, hiyerarşiye önem verir. Ben dersem, beni reddedebilir. Ama sen, konum olarak ondan üsttesin. Evet, habersiz iş yaptığın için sana kızabilir, ama seni dinleyecek ve buraya gelecektir. Ona güven, Aeloria. O, Pandora’nın kalbi, ama sen Pandoranın ta kendisisin.”

Aeloria, düşünceli bir şekilde cama döndü, gözleri uzaklara dalmıştı. Dışarıda, gökyüzü griye çalıyordu, sanki yaklaşan bir fırtınayı haber veriyordu. İç sesi yankılanıyordu: Doktor’a nasıl anlatırım? Onun güveni, her şeyden önemli. Ama bu anlaşma, Pandora’yı kurtarabilir… ya da hepimizi ateşe atabilir.

Gavren, ayağa kalktı, ceketini düzeltti. “Çok kafana takma,” dedi, sesi yumuşak ama kararlı. “Hatalarından ders çıkarmak, senin gelişimin için önemli. Ve Pandora, bundan daha büyük bir kazanç elde edemez. Ben şimdi batıdaki yeni araştırma üssümüze gidiyorum. Oranın güvenliğini sağlamam şart. Sen de Doktor’u çağır.”

Aeloria, başını hafifçe salladı, ama gözleri hâlâ camdaydı. “Güvenli yolculuklar, Gavren,” diye mırıldandı. Gavren, kapıya yönelirken son bir kez dönüp baktı, sonra sessizce odadan çıktı. Aeloria, yalnız kalınca derin bir nefes aldı. Doktor… Bu fırtınayı nasıl atlatacağız? Zihni, yaklaşan bir gölgenin ağırlığıyla doluydu, ama Pandora’nın geleceği için kararlıydı.

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.

13   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   15