Neredeyse kendi kendime hıncımı almak için yüksek sesle sövüyordum. Kendimi sakinleştirmeye çalıştım, sonra isim tabelasındaki adresi tekrar kontrol ettim.
[44 Gri Gelincik Sokağı-B04]
Burası kesinlikle benim evimdi. O halde, bu adam neden buradaydı?
Suç yuvası Carnot'tan gelen herkes evimin kapısının önünde hareketsizce yıkılmış bu yakışıklı adamın kimliğini bilirdi. Kafa karışıklığımı sakladım ve önce adamın durumunu kontrol etmek için eğildim.
Yaklaşırken, yoğun kan kokusu burnumu istila etti. Tüm vücudu kana bulanmış olsa da hepsi onunmuş gibi görünmüyordu. İsteksizce onun durumunu kontrol etmek için yeteneğimi kullandım. Parmak uçlarımdan uzanmış yarı saydam beyaz bir iplik, adamın bedenine yayıldı ve onu taradı.
Ciddi bir yaralanma olmasına rağmen, şu anda ölecek gibi değildi. Adamın yüzüne baktım, o kadar nazikçe (uysalca) güzeldi ki yeraltı dünyasının kralı olduğuna inanmak zordu, sonra tekrar ayağa kalktım.
Çevremi sessizce kontrol ettim. Neyse ki etrafta dolaşan fareler bile yok gibiydi.
‘Pat’
Ayaklarımı kaldırdım ve adamın gövdesini tekmeledim. Bu adam bugün komşumun kapısında bayılmış olmalıydı, benim değil. Yanda yaşayan güzel kadın, onu *beyazlatacak nazik kahramandı.
Ç/N: ‘Beyazlatacak’ derken onu doğru yola sokacak anlamında söylenmiş bir söz herhalde.
Ç/N: Daha sadece prolog bölümü olmasına rağmen konusu ve yazarın anlatımı hoşuma gitti. İyi okumalar~
~michie
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.
