Yukarı Çık




6   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   8 

           
Kılıç ustası nedir?

Yaklaşık 1500 yıl önce, ilk kılıç ustası bir kıtada göründü.

Kıta birleştikten sonra Lassa İmparatorluğu'nun ortaya çıkması 900 yıldan daha uzun bir süre önceydi.

İlk kılıç ustası Eliot von Hood'du.

O, şimdi lassa İmparatorluğu'nun Barthang'ı olan krallığın bir temsilcisiydi.

Soruşturma, Reinhardt Dükünün uzak bir atası olduğunu ortaya çıkardı.

Eliot von Hood'dan önce bile bir kılıç ustasının özelliklerini gösteren biri vardı.

Ancak, mevcut kılıç ustasının tüm özelliklerine sahip olan oydu.

Birincisi, manayı hissetme yeteneğine sahipti.

Bir kılıcın manası olduğunu hissederse, onu görsel olarak değiştirebilirdi.

Temel bir yetenekti.

İki kılıç ustası arasındaki savaşı kimin kazanacağını kimse bilemezdi.

Çünkü onlar zaten kılıç ustalığı konusunda becerikliydi.

Kılıç ustasının ikinci özelliği, "bedenin enerjisini hareket ettirme" yeteneğiydi.

Enerji, mananın güzelliğiydi.

Kılıcın büyüsünü hissedebilen ve vücudun hava yolunu tek başına idare edebilen insanlar varken, daha fazla antrenman yapması gereken başkaları da vardı.

Ian’ın davası eskiydi.

Bedenin enerjisini hareket ettirebilmek, onun üzerinde kontrol sahibi olabilmeleri anlamınyordu.

Bu fiziksel yetenek, beş duyuyu geliştirmeye ve yaraları daha hızlı iyileştirmeye yardımcı olurdu.

Kılıç bir ejderhanın kemiklerinden, dişlerinden ve tırnaklarından yapılmışsa, ona sahip olan kılıç ustası kutsanmış bir çocuktu.

***

"Bugün hangi yemeği deneyelim?"

Ian'ın düşmesinden bir hafta sonra. Villanın mutfağında.

Laritte sakladığı gıda bileşenlerinin tutarsızlıkları olup olmadığını düşünmeye devam ediyordu.

Ian’ın ateşi bir süredir azaldı.

Artık iyileşmeye başlıyordu.

Ian henüz tam olarak iyileşmediği için hafif yemekler yapmaya karar verdi.

"O zaman biraz sebze çorbası yapacağım."

Karla kaplı yoldan dönerken, elinde patates, soğan, havuç ve barbunya gibi çeşitli sebzeler vardı.

Sebze çorbası yapmak için gereken her şey..

Önce yıkanmış soğanları ve havuçları küçük parçalar halinde doğradı.

Sakar olmayan fakat aşçı kadar becerikli sayılmayan bir el bıçağı hareket ettirdi.

"Keşke burada turp olsaydı…."

Laritte her zaman olduğu gibi düşüncelerini dile getirme alışkanlığından dolayı üzüldü.

Şimdi kıştı.

Kışın yakındaki köye gidemeyeceği için depoyu doldurması gerekiyordu.

Laritte malzemeleri önceden taşıdığında bile almak istediği sebzeleri alamamıştı.

Şimdi ise bir hastası vardı ve onu yalnız bırakamıyordu.

'Kar henüz durmadı köye daha sonra da gidebilirim'

Doğranmış soğanları ve havuçları bir çuvalın içine koydu. Turp yerine daha çok bütün biber ve defne yaprağı ekledi.

Çuvalı önceden doldurulmuş bir tencereye koydu.

Sonra doğradığı malzemeleri yarim saat kadar kaynattı.

Sebze suyu tamamlandığında, çorbanın tadının daha çeşitli olabilmesi için bir kaç şeye daha ihtiyacı vardı.

Daha sonra ise, çeşitli sebzeleri yağda karıştırarak kızarttı ve baharat için pişirme şarabı, et suyu ve baharatları ekledi.

"Bu sefer bir porsiyon yiyebilir mi...?" (Ian'dan bahsediyor)

Laritte, çorbayı kaseye koyarken Ian'ın odada yattığını hatırlayarak mırıldandı.

Ian’ın sesi mutfakta duyuldu.

"Deneyeceğim"

(Çn: kız kendi kendine mırıldanarak bir porsiyon yese olmaz mi diyor tabi o sırada ian'da mutfakta fakat kiz bunun farkında değil. Ian kızın söylediklerini duyunca "deneyeceğim" diyor.)

Şaşıran Laritte, Ian'ın nerede olduğuna baktı.

Ian, mavi gün ışığının yansıdığı duvara yaslanmıştı.

Villaya geldiği zamandan beri ilk defa kendisi gibi davrandı.

Laritte, gözleri ardına kadar açık bir şekilde sordu.

"…… Nasıl kendi ayaklarının üzerinde duruyorsun?"

"Bu pek de mutlu bir yanıt değildi."

Öyle olsa bile, Ian yüz ifadesindeki değişiklikten oldukça memnun kaldı.

Çünkü onu şaşırtmak istiyordu. (Çn: aman aman)

"Uyanalı çok olmadı ve kendimi şu an daha iyi hissediyorum"

Hayati tehlikesi olan bir savaşta yaralanan oydu ve bunu umursamadan hemen ayaklanmıştı

Ancak Laritte neşe konusunda hiçbir zaman yaygara çıkarmadı. Şimdi bile, Ian’ın durumu kendi güvenliğinden daha önemliydi.

Ian’ın durumu geldiği zamandan şimdiye kadar biraz iyileşmişti.

Üçüncü bir kişi, 'Kontratla elde edilen servet bile böyle olmayacak' derdi. (Çn: bu kısımı anlayamadığım için olduğu gibi bıraktım.)

Aslında, Ian villaya ulaştığında sessiz tepkisini hatırlamak özel bir şey değildi, vücudu kanla kaplıydı.

"…Bu koku nedir?"

Ian gözlerini kapadı ve koku alma duyusuna odaklandı.

"Şimdiye kadar yediğim tüm öğünlere bakılırsa, yine et olduğunu sanmıyorum ama güzel kokuyor."

Sebzeleri karıştırarak kızartması ve güçlü baharatlar eklemesinden kaynaklanıyordu.

"Sebze çorbası. Sindiriminde herhangi bir sorun olmayacak."

"Sana yardımcı olabileceğim bir şey var mı?"

Şimdiye kadar, kendisini iyi hissetmediği için yalnızca Laritte'nin nezaketini almıştı.

Ian kaseyi almak için Laritte'ye yaklaştı.

Laritte, bunu yapma eylemini reddetmek istiyordu.

İnsanlar ve hayvanlar arasında dört ayak üzerinde yürümek ile ayakta durmak arasında bir fark vardı. Sadece nasıl yürüyeceğini bilmek her şey değildi.

Laritte herhangi bir ifade olmadan parmağıyla karnını dürttü.

Delici bir yaranın parçasıydı.

"Agh"

'İyi olsa bile, yara hala iyileşmedi.'

Acıyla iç çekti ve karnını tuttu.

"Bu durumda birine yardım etmek mi istiyorsun?"

"Beni böyle dürtmediğin sürece sorun olmazdı..."

Kâseyi elinden aldı, bu da Ian'ın ona boş gözlerle bakmasına neden oldu.

Acı çekiyordu.

"Az önce ne gördüm?"

Bunun bir illüzyon olduğunu düşünebilirdi, ama görme yeteneği mükemmeldi.

"Sadece güldün mü?"

"Aceleyle Laritte'nin peşinden giderken sordu."

Ian'ın gözlerinde Laritte'nin yüzü çoğu zaman ifadesizdi.

Bu yüzden çalışmakla meşgulken Laritte'nin arkasında durdu.

Çünkü farklı bir ifade görmek istedi.

Ayrıca yataktan bir an önce kurtulmak istedi.

"Ama bu sefer neden güldü?"

"Evet. Güldüm."

İnkar edeceğini düşündü, ama inkar etmedi.

Yemeği masaya koydu.

İlk etapta normal bir tepkiydi….

"….Neden? İnsanların gülebileceği açık değil mi? "

Laritte düşünmeden cevap istediğinde Ian irkildi.

"….Bu. Eğer bunu düşünürsen."

Ian hızla yürümeye başladığında yeniden acı hissetti. İçgüdüsel olarak duvarı yakaladı.

Cevap vermek üzereyken neden çok hareket etti?

Karnındaki yara onu rahatsız etmeye başladı.

***

Ian aslında 'çok açtı.

'Kılıç ustaları vücutlarının manasını kontrol edebilselerde', herkesin bir şeyler yemesi gerekiyordu.

Ek olarak, kılıç ustalarının dirençlerini artırmak için mana akışıyla başa çıkmak için çok fazla enerjiye ihtiyaçları vardı.

Başka bir deyişle, yemeğe ihtiyaçları vardı.

Temel olarak, kılıç ustaları diğerlerinden iki kat fazla yemek yemek zorundaydı.

Ian, neredeyse açlıktan ölmek üzere olduğu noktaya gelmişti. İyileştiğinde sırt ağrısı dışında sahip olabileceği hiçbir şey yoktu.

Sahip olduğu manayla onu çıkarmaya çalıştı ama çok fazlaydı.

Ian, Laritte ile yüz yüze oturdu ve çorbaya baktı.

Lezzetli kokusuna kıyasla çorba sade görünüyordu.

Açıkçası pek lezzetli görünmüyordu çünkü sadece birkaç çeşit sebze vardı.

Daha da fazlası, çünkü Laritte onun için konsantrasyonu azaltmak zorunda kaldı.

Her neyse, Ian onaylamayacak durumda değildi.

Aslında, yediği her öğün için minnettardı.

Hala sıcak olan çorbanın ilk kaşığını aldı.

Beklendiği gibi, daha az çeşit kurutulmuş sebze vardı, bu yüzden eskiden sahip olduğu normal sebze çorbasından daha az zengin tadı vardı….

Daha fazla düşünmeye başlar başlamaz, diline dokunan baharat nefis bir şekilde boş yere çarptı.

Ian elini birkaç kez daha hareket ettirdi.

Başka bir lokma, bir lokma daha ve bir başka…

Ne kadar aç olursa olsun hastaydı.

Laritte, "Bu sefer bir porsiyon yiyebilir mi?" Dedimişti. Ian ise "Deneyeceğim" diye yanıtlamıştı.

Kendinden emin olmadığı içindi.

Açıkçası, süslü malzemeleri ve mükemmel tadı olan bir yemek değildi.

Ama tadı güzeldi ve Ian'ın durumuna göre yapıldığı için çabuk bitecekti.

Ancak bu sebze çorbasının içinde özel bir malzeme daha vardı.

Sıcak ve sevecen bir yürekle yapıldı.

Laritte, Ian'a bakarak,

"Bitirdim." Dedi.

'Bu kadar yemeyeli uzun zaman oldu.'

Laritte'nin mavi gözleri Ian'ın yemek yemesini izlerken bir memnuniyetle parladı.

---------


Bölüm sonu

Yorum yapmayı unutmayın lütfen^^

İyi okumalar💙



Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


6   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   8 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.