1. Pamuk Prenses'in Üvey Annesi

Aynaya yansıyan güzel bir kadın gördüm. Pürüzsüz gümüş saçları okyanus dalgaları gibi dalgalandı ve mor gözleri ametist gibi parladı. Oldukça güzel görünüyordu, ama aynı zamanda gözlerinde keskin, acımasız bir hava vardı. Neredeyse zehirli gibiydi. Bu kötü biri için oldukça uygun bir yüz.Kadının dudakları kan kırmızısıydı ve dudaklarından kısık sesle şu sözler döküldü:

“Ayna ayna, söyle bana bu dünyadaki en güzel kim acaba?”

Aynanın yüzeyi dalgalanmaya başladı, sanki birisi bir göle çakıl taşı attı. Bir anda, kadının yüzü aynadan kayboldu ve yerine genç bir kızın yüzü belirdi. 

"Herkesten daha güzel olan, prenses Blanche Friedkin, Majesteleri Abigail."

Aynaya şaşkınlıkla baktım. Aynadaki kız, yüzünü süsleyen korkmuş ifadeye bakarak ona baktığımı hissetmiş olmalı.

“Blanche ...”

Aynaya yaklaşırken Blanche adının dudaklarımdan kaçmasına izin verdim. Prenses Blanche Friedkin, bu yıl 11 yaşına giren genç bir kız. Aynanın dediği gibi, kız gerçekten çok güzeldi. Siyah saçları asil gece semasını andırıyordu. Kar gibi beyaz teninde tek bir leke yoktu. Gözleri, bir tavşan gibi, kesinlikle çok güzel ve şirindi. Yumuşak, dolgun yanakları neredeyse sıkılmak için yalvarıyordu. Şu anki yaşından dolayı aşırı tatlıydı, ancak olgunlaştıkça çok sayıda evlilik teklif alacak gibi görünüyordu.

"Düşündüğüm gibi…"

Bang!
Toplayabildiğim tüm güçle önümdeki duvarı yumrukladım. 
Bang! Bang! Ne kadar yumruk atarsam o kadar tedirgin oldum. Düşündüğüm gibi, düşündüğüm gibi 

Blanche…!

“Düşündüğüm gibi, Blanche tüm dünyadaki en tatlı şey!!! ”

Bir kez daha Blanche sevgimi kontrol edemedim. Bir bebeğin yüzü ile bile, aynı zamanda muhteşem ve sevimli görünmeyi başarıyordu! Ayna Blanche'nin dadısıyla gözlerinde yaşlarla konuşurken gösterdi. Köpek yavrusu bakışlarıyla gördüğüm bu tatlılık…! Eğer bu 21. yüzyıl olsaydı, kolayca milyonların kalplerini ele geçirebilecek bir çocuk yıldızı olurdu.
Ahhhhh! Ne kadar sevimli olduğunu anlayamıyorum! Daha fazla enerji atmak için duvarı birkaç kez daha yumrukladım. Biraz daha zaman geçtikten sonra sonunda sakinleşmeyi başardım. Yumruklarımda biraz kan var, ama önemli değil. Vay be, Blanche bugün süper sevimli. Bu sevimli kızın benim kızım olduğunu düşünmek…

 İnanamadım.

Teknik olarak benim gerçek kızım değildi, fakat kan bağını umursamıyordum. Bu güzel ve sevimli çocuğu yaklaşık bir ay önce almıştım. Öldüğümde ve tekrar gözerimi açtığımda, kendimi, nasılsa Pamuk Prenses dünyasında buldum.

* * *
'Kısa tuttum kusura bakmayın ♡'
'çevirisi gelir diye bekledim ama gelmeyince el atayım dedim♡ umarım iyi anlaşırız'