“Ciddi misin sen? Sinirliyim çünkü suçluyu bulmak için tüm günümü harcadım! Onu yok edenin sen olduğunu en başından söyleseydin ya! Neden yalan söyledin?!“
“Yalan falan söylemedim. Sadece yok edenin ben olduğundan bahsetmedim o kadar!“
“Aynı şey! Neden böyle bir şey yaptın?!“
“Çünkü… artık evinden hiç çıkmıyorsun, Yasuke-kun...“
“…Ha?“
“Eğer bir kumdan kale yaparsam belki gelip bakarsın diye düşündüm. Eğer bakmayacaksan yapmanın anlamı yok...“
“Seni ilgilendirmez...“
“…Yasuke-kun, neden saklanıyordun?“
“Kes sesini.“
“İnsanların seni ağlarken görmesini sevmiyor musun..?“
“Vururum sana!“
“Kızlara vuramazsın, Yasuke-kun.“
“Sen sadece o aptal ve kişiliksiz kızlardan birisin!“
“A...Ağlamayacağım… tamam...“
“Seni ağlatmaya çalışmıyorum!“
“Ağlamayacağım! Çünkü gerçekten ağlamak isteyen kişi Yasuke-kun!“
“N-Ne diyorsun? Ağlamam ben...“
“Niye hala güçlüymüş gibi davranıyorsun?“
“Güçlü olmaya çalışmıyorum!“
“...Benim yanımda güçlü görünmeye çalışmana gerek yok… Aptal, kişiliksiz bir kız isem de umrumda değil...“
“………………………“
“Neyse, eğer ağladığını görseydim seni daha çok severdim kesin...“
“Bu biraz iğrenç...“
“İğrenç olması sorun değil. Ayrıca ben bir karar verdim. Saklansan bile hep senin yanında olacağım. Benden kaçamazsın.“
“Bir stalker gibi konuşuyorsun.“
“Ben stalker değilim. Ben senin sevgilinim.“
“Ne zamandan beri sevgilimsin? Buna kendin mi karar verdin?“
“Hey, sevgili olduğumuz için sen üzgünken yanında olacağım.“
“Sonuçta benim kim olduğumu bile hatırlamadı! Benim sadece umursamadığı bir çocuk olduğuma karar verdi! Korkar diye ona anne bile diyemedim, başka birinin çocuğuymuş gibi davranmak zorunda kaldım! Onun için ağlamam! Şimdi öldüğü için omuzlarımdan yük kalktı! Artık tiyatrodaki bir oyuncu gibi davranmama gerek kalmadı!“
“Ama o hastalık yüzündendi...“
“Kaçınılmaz olduğunu söyledim değil mi? O cümleyi duymaktan bıktım artık! Doktor da hep bunu söylüyordu! Doktor hiçbir şey yapmadı! Gerçek bir doktor olsaydı annemin hastalığını iyileştirirdi!“
“O doktor bir sahtekâra benziyor.“
“Hmmm… Ben doktor olsaydım onun hastalığını kolayca iyileştirirdim...“
“...Ağlayacak mısın?“
“Ben ağlamam dedim ya!“
“Endişelenme. Ben seni asla unutmayacağım, Yasuke-kun.“
“N-Ne… aniden bunu söylemen garip...“
“Garip değil. Samimi söylüyorum. Dünyadaki her şeyi unutsam da seni kesinlikle hatırlayacağım.“
“Eğer… unutursan ne yapacaksın..?“
“O zaman beni iyileştirirsin, Yasuke-kun. Doktor olursan tüm hastalıklarımı iyileştirebilirsin değil mi?“
“Şey… evet, galiba...“
“Ve sen unutursan ben seni hatırlayacağım. Ama hatırlamazsam yine de sonsuza kadar birlikte olacağız! Tüm hayatımızı birbirimize göz kulak olmakla geçireceğiz!“
“Biliyordum, gerçekten bir stalker’sın değil mi?“
“Her neyse, hep birlikte olacağız! Hey, her zaman beraber olacağımız için utanç verici şeyler yapmakta sorun yok. Ağlamakta sorun yok, sonsuza kadar ağlayabilirsin.“
“Sen… gerçekten garipsin...“
“Ehehe, pes ettin sanırım?“
“...Bana gülmeyeceksin değil mi?“
“Gülmeyeceğim.“
“...Beni rahatlatmaya çalışmayacaksın değil mi?“
“Seni rahatlatmaya çalışmayacağım.“
“...Kimseye söylemeyeceksin değil mi?“
“Söyleyecek arkadaşım yok ki!“
“Benim de arkadaşım yok… ailem de yok.“
Hayatında ilk defa, Matsuda Yasuke insan içinde ağladı.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.