-7- 

  Tahmin ettiğim gibi, bunu söylemek belki biraz karamsar davranmak oluyor ama, D'Arby aradığım "henüz bulunmamış" olan arkadaş değil. 

  O "kalbimin en derinliklerinden güven duyabileceğim" biri değil.

  Açgözlülüğü tavan yapmış... Şahsen bu kibrinden çok olumlu bir izlenim aldım. İyi bir kumarbaz için oldukça faydalı olabilir ama o "cennet"e gidebilecek kişiliğe sahip biri değil.

  Gerçekten öyle biri var mı merak ediyorum...

  "Henüz bulmadığım" o arkadaş. Böylesi saf bir insan var mı bu dünyada---

  Hayır.

  Onunla çoktan tanışıp da henüz farketmemiş olma ihtimalim bile var.  Böyle düşününce aklıma gelen bir kaç kişi olmuyor değil... Ama buraya tamamen güvenerek yazabileceğim bir isim yok aklımda.

  Hmm.

  Belki de olaylara böyle yaklaşmak gerek. Eğer işler böyle devam ederse bazı değişiklikler yapmam gerekir, aksi takdirde depresif hissetmeye başlarım.

  Yine de, bu tamamen boşa harcanmış bir çaba değildi.

  Umduğum gibi, D'Arby ile tanışmak iyi sonuçlar doğurdu---- Onu tabii ki yardımcım yapmayı başardım, bu şaşılacak şey değil. Ama bundan da öte, stand yeteneği benim için bir "ipucu" oldu.

  Stand'ının adı "Osiris."

  Onun standı benim "The World"üm ya da Enyaba'nın "Justice"i gibi bir tarot kartına gönderme değil. Tıpkı N'Doul'un "Geb"i gibi, onun standı da şanlı dokuz mısır tanrısından birini simgeliyor.

  "Osiris" Stand'ının hiç gücü yok.

  Dürüst olmak gerekirse, yumruk yumruğa bir savaşta "The World"ümü kullanmama bile gerek kalmadan, sadece kas gücümle bile D'Arby'i yenebilirim--- ya da, vampir vücudumun kas gücüyle mi demeli...

  Ama onun Stand'ını kullanış şekline bakarak bendeniz Dio bile onu yenemeyebilir----- D'arby'nin "Osiris"i güce veya hıza sahip değil, ama ilginç bir yeteneği barındırıyor.

  "Ruhları manipüle edebilme."

  Kumarda kendisine kaybeden kişilerin ruhlarını bedenlerinden çıkartabiliyor. Bunun gerçekten inanılmaz bir yetenek olduğunu söylememe gerek yoktur diye düşünüyorum.

  Bir kumarbaz olduğundan, çıkan ruh bir "fişe" dönüşüyor. Dürüst olmak gerek, bu hislerim biraz anlamsız görünüyor ama... "Ruha dokunabilen" bir Stand'ın varlığını hayal bile edemezdim.

  Beni şaşırtan bir başka şey daha var, o da kardeşinin standının da "ruhları manipüle" edebiliyor olması.... Öyle görünüyor ki onların standları "Ok ve Yay" ile oluşmadı, muhtemelen Stand kullanıcısı olarak doğmuşlar. Bu yüzden, belki de kan bağlarının bu işte bir etkisi vardır.
  
  Ayrıca, biraz daha araştırmak gerekse de, şimdilik ben onlara "ruhlar" diyeceğim.

  O stand ile 36 ruhu toplamak mümkün olabilir.

  Cennete gidebilmek için "büyük suçlar işlemiş 36 veya daha fazla ruh gerekir."

  Neden "36 veya daha fazla" dediğimin, neden bu sayıyı seçtiğimin detayına daha sonra ineceğim. Ama eğer ki neden büyük suçlar işlemiş olmalarını gerektiğini sorarsanız, bunun cevabı oldukça basit. Çünkü günahkarların ruhları normal insanlarınkine göre daha güçlü.

  Tıpkı bundan 100 yıl öncesinde ne kadar büyük bir suçlu bulursam o kadar güçlü zombiler olduklarını anladığım gibi, durum burada da aynı. Günahkar ruhlar ciddi bir güç barındırıyor.

  "Cennete gitme isteği"nin ruhun gücünü arttırdığına inanıyorum. "Cennete gitmek istiyorum", "mutlu olmak istiyorum" gibi hisler ruhun bulunduğu seviyeyi yükseltiyor.

  Geçen gün yardımcım olarak elde ettiğim bir çocuk, "Noriaki Kakyoin", ortaya kötü olanın her zaman kaybedeceği gibi bir teori attı. Ama bunun yanlış olduğunu düşünüyorum, çünkü biri kötü ise, yozlaşmış bir ruha sahipse zaferi daha fazla arzular. Ki bu da cennete gitmeyi istemek demek---- Cennete gitmek ve mutlu olmak, nihai galip olmak. Herneyse, bugün iyi ilerleme kaydettim.

  Cennet'le yüzleştim ve ilerleme kaydettim.---- Önemli olan bunu kimsenin bilmemesini sağlamak.

  Enya ve takipçileri hariç, D'Arby kardeşlerin bile bilmemesi gerek.

[img]https://image.mngtr.site/manga/01-2022/jojo-s-bizarre-adventure-over-heaven/jojo.webp[/img]