D'Arby kardeşlerin Stand yeteneğini kullanarak göz açıp kapayıncaya kadar 36 ruhu toplayabilirim. 36'dan da öte. Bunu test ettim, bu iki kardeşi kumarda yenebilecek pek az kişi var gibi görünüyor. Bendeniz, Dio, bunu kanıtlayabilirim.
Büyük kardeş, Daniel J D'Arby'nin yeteneği ürkütücüydü---- O gerçek bir kumarbaz. Küçük kardeşin yeteneği de yaşına bağlı olarak pek uç seviyelerde değil, ama Stand'ı "Atem, yendiği kişilerin ruhlarını almakla kalmıyor, o ruhların "renklerini" de okuyabiliyor.
İlginç. Eğer onun yetenekleri benim gözlemim altında geliştirilirse, çok ürkütücü olabilir---- İkisi arasında daha güçlü olanı tabii ki de büyük kardeş, ama küçüğüyle uğraşmanın da vakit kaybı olacağını sanmıyorum.
Ne yazık ki, D'Arby kardeşlerin kan bağlarını incelediğimde--- Onların ebeveynlerini ve kuzenlerini---- Onların hiçbir özelliklerinin olmadığını öğrendim. Sıradan insanlarmış.
Belki bir sonuca varmak için erkendir. Şu anda bu iki kardeşin "ruhları manipüle etme" yeteneğine sahip olmanın gerekli olduğunu düşünüyorum. Bu güç onların değerini arttırıyor.
Onlara "et tomurcuğu" yerleştirmeye gerek yok.
Daha doğrusu, bunu yapma gibi bir niyetim yok.
Bu Enya'nın tavsiyesiyle edindiğim bir plan. İnsanları manipüle etmek için çok uygun bir yol, kanları emilerek yaratılan zombiler aksine kurbanın akıl ve zekasını koruyarak kendi sebepleriyle onları yardımcı edinebildiğim mükemmel bir teknik. Ancak taş maskenin kemik iğneleri gibi, beyin üzerindeki etkisi nedeniyle, başka bir deyişle zihinle doğrudan bir bağlantı içerdikleri için, kurbanın Standgücünü ve Standlarını kullanma yeteneklerininde düşüşe sebep olma zayıflığına sahiptirler.
Jean Pierre Polnareff ve Noriaki Kakyoin gibi "et tomurcuğu" kullanarak yardımcı edindiğim kişiler muazzam Stand kullanıcılarıydı, ama tomurcuğu kullandığım için Stand güçlerinin düştüğü tartışılmaz bir gerçek.
Yine de, oldukça faydalı Stand kullanıcılarılar. Bunlar mümkün sınırlar içerisinde çıkan hatalar. "Cennete" gitme yolunu bulmamın önüne geçen hatalar.
36 veya daha fazla ruh.... Eğer D'Arby'nin güçlerini kullanırsam neredeyse hiç vakit harcamadan onları bulurum.
Sorun uygun günahkarları bulmakta yatıyor, 36'dan fazlası ---- Bu dünya bir asır öncesine göre çok daha huzurlu hale geldi. Daha az günahkar var. Kötüler bile rasyonellik kazandı.
Tıpkı "henüz bulunmamış arkadaşım"ı aradığım gibi, bu günahkarları da aramak zorundayım. Şu ana kadar edindiğim dostlar arasında bile günahkar denebilecek katiller var--- Stand'ı "Ebony Devil" ile Devo ve Stand'ı "Sethan" ile Alessi gibi adamlar. Yani hiç bulamadığımı da söyleyemem.
Bu bana anahtar kelimeleri yazmam gerektiğini hatırlattı.
Cennete ulaşmak için gerekli olan 14 anahtar kelime.
Anahtar kelime oldukları kadar da aynı zamanda bir şifre görevi görüyorlar---- Cennet'in kapılarını aralamak için gerekecek olan birer anahtarlar.
"Spiral Staircase."
"Rhinoceros Beetle."
"Ghost Town."
"Fig Tart."
"Rhinoceros Beetle."
"Road to Dolorosa."
"Rhinoceros Beetle."
"Singularity Point."
"Giotto."
"Angel."
"Hydrangea."
"Rhinoceros Beetle."
"Singularity Point."
"Secret Emperor."
Gereken şey bu "14 kelime."
Bu yüzden unutmayayım diye, bu kelimeleri kendi Stand'ıma kazıyacağım.
Aslında, endişelenmeye pek gerek yok. Onları unutmaktan falan korkmuyorum. Bu yüzden şifre onlar zaten. Bu kelimelerin kendi başlarına anlamları yok. Küçük bir çocukken uykuya dalmam için annemin bana okuduğu ninnilerden derleme bazı sözler yalnızca.
Ya da belki de bunlar cennete girmek için söylenmesi gereken ninninin sözleridir.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.
