Yukarı Çık




2   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   4 

           
https://img.wattpad.com/story_parts/1188569440/images/177ce05f2440b05c923704039574.jpg


Sesim bir erkek gibi kalın çıkıyordu.

Yerden niye bu kadar yukarıdayım. Boyum uzamış gibi .

O sırada küçük bir makyaj aynasında siyah saçlı siyah gözlü bir adam gördüm.

"Heeh-" şaşırdım.

Arkamı döndüm ama kimse yoktu.

Yoksa bu ben miydim? Ama bu nasıl mümkün olurdu?

Gözlerime inanamakla birlikte yüzüme dokunmaya başladım, aynadaki yansıma da hareket edince yere düştüm.

"Hey sen kimsin nasıl bedenime girdin?"

Ses yok

"Çabuk çık! Sana diyorum"

Kapıdaki çan şıngırdadı içeriye güneş ışığından suratını göremediğim birisi geldi.

"Kapalı yazdığını görmüyor musunuz? Ne-"
Gözlerim kamaştı

Aşağıya eğildi

Beyaz saçları ışıkta parlıyordu gözü kehribar rengindeydi.

Küpeleri de eğilme hareketiyle beraber sallandı .

"Lao-" ağzımı elimle kapattım.

Eğer bu gördüğüm gerçekse Laoron olmalı hikayedeki 2.erkek karakter!

Karşımda kaşlarını çattı ve parmağımdan demin taktığım yüzüğü hızla çıkarttı.

Puuf*

Bu ani hareketine şaşırmıştım.

Saçlarım gözümün önüne geldi, yine eski boyutundalar. Hemen ayağa kalkıp aynaya baktım bu benim görüntüm.

Laoron da kalktı ve " Dükkanın kapalı olduğunu gördün yine de içeri girdin ve izinsiz bir şekilde bu yüzüğü mü taktın? Bu ne cüret! Rütbeniz ne olursa olsun bu haneye tecavüz. Sizi hırsızlıkla bile suçlayabilirim." dedi.

Sesi ne kadar sinirli çıksa da etkilendim.

Bu kadar olay bana fazla gelmiş olacak ki ne diyeceğimi şaşırdım.

"Bakar mısın, kapı açıktı bu yüzden girmekte bir sakınca görmedim, kimsenin olmadığını fark edince çıkmak üzereydim ki yüzüğü gördüm ve- Bi saniye sizin de bir açıklama yapmanız gerekmez mi? Demin ne oldu öyle ? Ben erkeğe mi dönüştüm? Bu yüzük de neyin nesi?" dedim.

Sıkılmış görünüyordu, yüzüğü geri kutusuna koydu ve söze girdi

" Bu benim özel ürünüm ve işlevini şimdiye kadar herkesten sakladım. Hiç görülmemiş bir büyü içeriyor. Takan kişiye özel bir görüntü ile ses veriyor. Cinsiyet değişikliğini yaptığını görmemiştim. Buna ben de şaşırdım. Yüzük takılan kişiyi efendisi gibi görür ve ona göre şekil alır. Tamamen uymaması için özel bir parçanızı saklar örneğin siz taktığınızda siyah saçlarınız olmasına rağmen gözleriniz yeşil değildi. Satışa çıkarmak istemiyordum ama siz ne olduğunu öğrenmiş oldunuz."

O sırada bu yüzüğün ne kadar işe yaracağını düşündüm. Bir savaşa hazırlanıyordum eğer erkek olsaydım bu çok daha kolay olurdu. Görüntüm de farklı olduğundan dikkat çekmem ayrıca Kont’un daha yakınında durabilirdim.

" Satın almak istiyorum! Lütfen onu bana satın!" dedim.

Büyücü gülmeye başladı. Niye güldüğünü anlamadım ama kalbim gümledi.

"Satmak istemediğimi söyledim ayrıca beni dinlemediniz sanırım. Oldukça özel ve benzersiz bir ürün. Size öylece ucuza verebileceğim bir şey değil. Paha biçilemez." dedi.

Kaşlarımı çattım " Ucuza vermenizi istemedim zaten. Ne kadar pahalı olsada ona ihtiyacım var. Parası önemli değil!" diye karşılık verdim.

Şimdi ilgisini geri kazanmış gibiydi hafif eğildi ve yüzünü bana yaklaştırdı ciddi bir ifadeyle

" Uhm,pekala küçük hanım. O zaman bu değerli parça için sizden canınızı istiyorum."

Ne! Şu an alay mı ediyordu. Canım mı? Ama onu kesinlikle istiyorum yani bir anlaşmaya varmam gerekiyordu.

Endişeli bir ses tonuyla " Yani başka bir yolu yok mu? Canımı neden istiyorsunuz? Eminim size değerli başka bir sürü şey verebilirim."

Bunu dememle beraber büyük bir kahkaha patlattı.

Biliyordum benle alay ediyordu.

Gerçekten mi Laoron! Hikayede Lylia Heilonu seçse de hep senin tarafındaydım. Fanına bu şekilde mi davranacaksın.

" Ah ah gülmemi durduramıyorum gerçekten buna inandınız ahaha ay karnım ağrıdı." güldüğünden konuşmasını zor anladım.

"Laoron artık ne kadar tuttuğunu söyleyecek misin?" dedim.

Birden gülmesi kesildi. Yüzü nasıl bu kadar hızlı değişim gösterebilir?

" Adımı nerden biliyorsun? Sana söylememiştim." dedi.

Olamaz! Büyük bir hata yaptım. Şimdi ne olacaktı?

Sizin romanı okurken kalp krizi geçirdim ve bir baktım burdayım, ordan biliyorum diyemem herhalde. Ben bittim. Kesinlikle çok pis batırdım.

" Aahaha nerden mi şey,şeyden biliyorum-"

Laoron kutuyu elinde tutuyordu.

O da ne?

Buldum, evet. Yüzük kutusunun altında adıyla yaptığı altın renkte bir imza kazılıydı.

"Yüzüğün kutusunun altında adın yazılı eğer sen yaptıysan adın bu olmalı değil mi?" rol yaparken sesimde hiçbir şüphe yoktu,ben bile inanmıştım.

Sonra kutuyu çevirdi ve yüzü yeniden eski haline geldi.

"Yani adımızla sesleneceğiz. Bu haksızlık ben müşterimin adını daha bilmiyorum." dedi.

Elini yanağıma götürmüştü.

Uzaklaştım.

"Bana satacaksınız öyle değil mi?" dedim.

"Hmm bir düşünmeliyim. Ürünüme bayılmış olmalısınız ne istersem vereceksiniz gibi duruyor. Canınız hariç ahahah. O zaman şuna ne dersin? Önemli bir parça ve satmak istemiyorum sana ödünç vereceğim. Bu yüzüğe ihtiyacın olduğunu söylemiştin neden ihtiyacın olduğunu ve bana büyük bir sırrını söyle." dedi.

Sırrım mı? Bunu mu istiyordu gerçekten. Ben de sır çok ama ona söylemek ne kadar doğru. Yine de bu yüzüğü elde etmem gerekiyordu.

"Eğer istediğin buysa kabul ediyorum. Neden altın ya da mücevher istemediğini anlamadım. Sana sırrımı vereceğim bu aynı zamanda yüzüğü istememin de nedeni. Bana güvence verebilir misin,kimseyle paylaşmayacağını bilmem gerekiyor." dedim.

Hoşuna gitmiş gibi görünüyordu.

"Olduça ilginç. Sırrını kimseye söylemeyeceğim bunun için bir büyü yapabilirim. Bana söyledikten sonra ağzım bu konu hakkında mühürlenir. Sen bana izin vermediğin sürece de söyleyemem." dedi.

Evet Laoran bir büyücüydü. O kadar güçlüydü ki güçleri keşfedilince kraliyet peşine düşmüş ve onu kendi tarafına çekmek için her şeyi yapmışlardı. Ne var ki Laoran Azize’ye aşık olmuştu ve onun yanından ayrılmadı. Kendini ona adamıştı.

"Tamam dediğini yap. Buraya gelme amacım babamı kurtarmak. Babam yakında olacak bir savaşta ölecek. Bunu güvenilir bir kaynaktan öğrendim. Onu kurtarmak istiyorum bu yüzden savaşa gizlice katılıcağım. Gizlenmek zor olacaktı. Yüzük işimi çok kolaylaştıracak." dedim.

Bunu dedikten sonra yine değişime uğradı.

Gözleri parlıyordu. Sanırım onları daha çok sevmeye başladım.

" Bu tehlikeli değil mi? Güvenilir kaynağınız bunu nasıl biliyor? Siz basbayağı savaşa katılacaksınız!" endişeli bir ifadeyle bunları söyledi.

Benim için endişelenmiş miydi? Biraz sevindim.

" Evet ama babamı kaybedemem. Oturup ölümünü bekleyemem ya. Ayrıca bu sır yeterli mi? Senden başka kimseye söylemedim. Eğer ailemin bundan haberi olursa cezalandırılabilirim." dedim.

Laoron
" Anladım sırrın benle güvende ve yeterli. Sen garip bir kızsın. Adını bahşedecek misin?"dedi.

"Melanie benim adım. Yüzüğüne iyi bakacağım. Şimdi izninle."

Dedikten sonra arkamı dönmüştüm ki kolumdan hızla tuttu ve beni kendine çevirdi.

Uzun siyah saçlarım havada süzülüyordu.

"Dur, yüzük ile ilgili bilmen gerek bir şey var. Eğer yüzüğü bir başkası senden izinsiz çıkarmaya zorlarsa yüzük efendisini korumak için elektrik yüklenecek. Karşı tarafı çarpması için tasarlamış olsamda bu takan kişiyi de çok etkiliyor. Dikkatli olman gerekli." dedi.

"Peki, demin sen çıkardığında çarpmadı neden?" diye sordum.

"Yüzüğü benim tasarladığımı unuttun galiba" dedi gülümseyerek.

Geçerli sebep. Teşekkür ettim.

"Melanie geri dönmelisin. Yani yüzük için."

ismimi söylemesi beni garip hissettirdi.

Sıcaklamış gibiydim.

Başımla onu onaylandıktan sonra arkamı döndüm ve uzaklaştım.

Planımı gerçekleştirmeye çok yakınlaşmıştım. Bu yüzük tesadüfen karşıma çıksada buna ihtiyacım olduğunu hemen fark ettim.

Geriye son bir işim kalıyordu...


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


2   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   4 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.