Yukarı Çık




36   Önceki Bölüm 

           
37.Bölüm - ??? Sunlight

—————————————————————

> “Anlamıyorum… neden insanlar, kendi kanlarından gelen birini bile böyle kontrol eder?”

Carlos gözlerini Syr’e çevirdi, sesinde hem acı hem de kararlılık vardı:

> “Çünkü bazı güçler… doğru ellerde bile tehlikelidir. Ve bazen sevdiklerini korumak, onları görünmez bir şekilde saklamak demektir.”

—————————————————————

...

Tarih 2 Ocak 19.911 idi—Kael’in doğum gününün hemen ertesi günü.
Kısa kutlamanın sıcaklığı henüz evin duvarlarından tamamen silinmemişken, Kael’in içindeki yolculuk ateşi yeniden parlamaya başlamıştı.

Eğitime dönme vakti gelmişti.

> “..Bu sefer yaklaşık yarım yıl kalacağım. Uzun olacak… kardeşim daha da büyüyecek, kızlar güçlenecek… Belki bazı şeyleri kaçıracağım ama…”

Kael yumruklarını hafifçe sıktı, sesi kararlı bir tona yükseldi:

> “Ama bunlar gelişimim için gerekli. Üstelik… Syr ile olan ilişkimizi kimsenin bozmasına izin vermeyeceksem, Velathar’da düzenlenecek Dahiler Turnuvası’nı kazanmak zorundayım.”

Sözleri odada yankılandı.
Ailesi, Syr, kızlar ve Henry konuşmadılar.
Ancak hepsi, gözlerinde aynı duyguyla ona baktı: Kabul. Destek. Kararlılık.

Annesi ile Syr aynı anda yaklaşarak Kael’i sıkıca sardılar.

Annesi, gözleri hafif nemli, ama dudaklarında her zamanki o sıcak gülümsemeyle konuştu:

> “Seni burada bekliyor olacağız Kael. Daha da güçlen ve geri dön. Eğer sebepsiz yere bizi terk edersen… sana kızarım, haberin olsun~”

Syr ise dudaklarını büzdü, ardından ona hafifçe omzuyla vurdu.

> “Hıh… daha evlenmedik bile, ama sen yine de beni bırakıp gidiyorsun. Acaba şu yıllardır terk ettiğin önceki kardeşlerim, senin hakkında ne düşünüyor olurdu?”

Söylediği şey dışarıdan şaka gibi görünüyordu…
Ama aslında öyle değildi.
Henry ve diğer kızlar anlamasa da, Kael ve ailesi Syr’in ne demek istediğini gayet iyi anladı.

Trilyonlarca yıl boyunca Kael’in önceki versiyonlarını görmüşlerdi.
Onlarla konuşmuş, beklemiş, kaybetmiş ve yeniden bulmuşlardı.

Kim bilir… o kadar uzun zaman boyunca ne kadar yalnız hissetmişlerdi?

Tam o anda Kael’in zihninde tanıdık bir ses yankılandı.

> [..Merak etme Kael. Biz iyiyiz. Yeter ki sen güçlen… ve bize geri dön!]

Catherine’di.
Kael hafifçe gülümsedi ve zihninden ona cevap verdi:

> “Merak etme Catherine… düşündüğünden daha erken görüşeceğiz.”

[( =^ω^ )]
Catherine’in tatlı yanıtı, Kael’in kalbindeki ağırlığı biraz olsun hafifletti.

...

Vedalaşmalar bittikten sonra Kael derin bir nefes aldı ve kendi boyutundaki eğitim alanına geri döndü.
Bu sefer antrenman planı çok daha farklıydı.

Yerçekimi eğitimi.
Hem de boşluk elementinin manipülasyonuyla.

Ocsilaus’un yerçekimi Dünya’nın yaklaşık iki katıydı, ve Kael’in boyutundaki normal yerçekimi de aynı şekildeydi.
Ama Kael için karışık hesaplarla uğraşmaktansa Dünya’ya göre oranlamak daha kolaydı.

Avuçlarını açtı, boşluk elementi çevresinde sessizce akmaya başladı.
Elementi, boyutun uzay dokusuna ince bir işçilikle dokuyormuş gibi işletti.

> 10× yerçekimi.

İlk artış hafifti.
Derin bir nefes, ufak bir baskı…
Ve alanın ağırlığı bir anda çöktü.

Bu Kael’i zorlamıyordu bile.

Tahminine göre 100× civarında sıkıntı hissetmeye başlardı.

Ama bu sadece başlangıçtı.

Dakikalar geçti.

Boşluk dalgaları genişledi, katmanlar üst üste bindi, alanın dokusu Kael’in iradesine boyun eğdi.

Ve sonunda—

> Dünya’ya göre 500× yerçekimi!

Anında Kael’in dizlerine görünmez bir dağ binmiş gibi oldu.
Kasları titredi, nefesi ağırlaştı.
Vücudundaki her lif sivri bir ağrı ile kendini duyuruyordu.

Ama Kael’in gözleri parıldıyordu.

> “Mükemmel… tam da aradığım zorluk.”

Bu acı, onun için sadece bir şey demekti:

Gelişim.

Ve Kael bu gelişimin peşini asla bırakmayacaktı.

Yerçekimi eğitimini 500× seviyesine oturttuktan sonra Kael, derin bir nefes aldı.
Göğsünün içi bir kova taşla doldurulmuş gibi ağırdı… fakat zihni bir o kadar berraktı.

> “Tamam. Sırada Henry’nin verdiği element taşı var…”

Kael parmaklarını uzattı ve koyu yeşil, hafifçe titreşen o taşı avucuna çağırdı.
Bu taş Henry’nin ona verdiği: Yaşam Elementi Taşıydı.

Sakin bir nefes aldı.
Yaşam elementinin titreşimi, boşluk elementinin soğuk sessizliğinden tamamen farklıydı; daha sıcak, daha ritmik… sanki nabız atışı gibiydi.

Taşla mana rezonansı kurmaya çalışırken kendi içindeki mana çekirdeği hafifçe titredi.
Kael, taşın lif gibi ince enerjisini damarlarına, ruhuna ve çekirdeğine yavaşça dokutmaya başladı.

> “Yaşam Elementi… sen de bu koleksiyona eklenmelisin.”

Boyutun içine yayılan element dalgaları, Kael’in hâlihazırda tam uyumlu hale getirdiği 10 elementle çarpıştı.

• Su Elementi: 100%!
• Ateş Elementi: 100%!
• Rüzgar Elementi: 100%!
• Toprak Elementi: 100%!
• Buz Elementi: 100%!
• Doğa Elementi: 100%!
• Yıldırım Elementi: 100%!
• Işık Elementi: 100%!
• Karanlık Elementi: 100%!
• Boşluk Elementi: 100%!

Kael tüm bu elementleri, çekirdeğinin merkezindeki özel bir düğümde tamamen harmanlamıştı.
Bu harmanlanmış merkeze saniyede her bir element için 1,7 trilyon mana aktarıyordu — hiç durmadan.

Bunun amacı basitti:
Mana kapasitesini genişletmek.
Günlük değil, aylık değil… her saniye, her nefes, her an.

Ve bu süreç yalnızca onun mana çekirdeğini değil, bedenini, ruhunu ve elemental uyumunu da dönüştürüyordu.

Tam o anda, Kael’in zihninde sistem pencereleri birer birer açıldı.

[Beceri: Kalıcı Mana Arttırma

Kademe: Süper Efsanevi
Tür: Pasif

Açıklama:
Kullanıcının büyü enerjisini kalıcı biçimde genişleten efsanevi bir yetenek.
Arka arkaya 30 milyar (30B) Mana harcandığında, kullanıcının maksimum Mana kapasitesi kalıcı olarak 28 milyar (28B) artar.

Bu beceri, Gerçekliğin Etkisi nedeniyle yalnızca Obsidyen Kademeye kadar çalışır.
Daha yüksek kademelerde gerçeklik kuralları mana yoğunluğunu bastırdığı için beceri etkisizleşir.

Yükseltme = [14/3]
Etki = 8×]

Kael hafifçe güldü.

> “17 trilyon mana… saniyede. Sadece 30 milyarı doldurmak saniyenin yüzde biri bile etmiyor.”

Bu becerinin onun elinde sonsuz bir makineye dönüştüğünü bilmek ona tuhaf bir özgüven veriyordu.

Ama bir beceri daha açılmıştı…
Belki de daha önemlisi:

[Beceri: Antrenman Verimliliği

Kademe: Süper Efsanevi
Tür: Pasif/Aktif**

Açıklama:
Bu beceri, kullanıcının uzun süreli antrenmanlardan elde ettiği verimi olağanüstü artırır.
Zamanla vücut, zihin ve mana kusursuz bir uyuma ulaşır.

Etkiler:

• Kalıcı Artış:
Her 1 saatlik antrenman = +%1 kalıcı verimlilik
(Maksimum: +500%)

• Geçici Artış:
Kesintisiz her 1 saat = +%10 geçici verimlilik
(Maksimum: +1000%) ]

...

Kael gülümsedi.

> “Bu beceri… uzun süre eğitim yapmam için yaratılmış gibi.”

Yerçekimi hâlâ 500×’di.
Yaşam Elementi henüz çekirdeğine tam oturmamıştı.
Ama içindeki mana akışı, element uyumu ve zihinsel netlik gitgide keskinleşiyordu.

Tam o anda Yaşam Elementi taşının içindeki enerji Kael’in çekirdeğine bağlandı—ve etrafında yeşil renkli, hafif titreşen bir hale oluştu.

Boyutun zemini bile minik otlarla kaplanmaya başlamıştı.

> “Demek bu Yaşam Elementi…”
“Güzel. Şimdi seni de uyuma dahil edelim.”

Kael, var gücüyle taşı eritmeye, özünü çekirdeğine eklemeye başladı.

Aynı anda:

17 trilyon mana hâlâ akıyor,
yerçekimi hâlâ ezici,
beceriler hâlâ çalışıyordu.

Bu onun için ölümcül bir yük olması gerekirdi.
Ama Kael’in gözleri sakin bir kararlılıkla parlıyordu.

> “Ben… bundan çok daha fazlasını kaldırabilirim.”

Boyut sessizce titredi.
Çekirdeği genişledi.
Elementler birbirine kenetlendi.
Ve Kael bir kez daha sınırlarını kırmaya başladı…

...

İki ay geçti.

Her gün, her saat, her saniye Kael aynı şeyleri yaptı:
Yükseldi. Genişledi. Güçlendi.
Ve sınırlarını acımasızca parçaladı.

Yerçekimi artık eski bir dost gibiydi.
500× ile başlamıştı…
Ama zamanla 600×, 700×, hatta 900× seviyelerine çıkarmıştı.

Sonunda ise Kael, iki ayın sonunda kendi boyutunda 1.200× yerçekimini sabit bir şekilde taşıyabilir hale geldi.

Bu iki ay boyunca boşlukla örülü boyutu sürekli genişledi.
Beceri hâlâ aynı açıklamaya sahip olsa da, Kael’in içine doldurduğu mana miktarı artık düzenin kendisini zorlamaya başlamıştı:

[Beceri: Bağlantılı Boyut

Kademe: Süper Efsanevi
Tür: Pasif/Aktif**

Açıklama:
Beceri, kullanıcının ruhunu ve çekirdeğini temel alan alternatif bir Boyut oluşturur. Boyut gerçek bir gezegen gibi davranır; madde, enerji ve zaman akışı doğallaşır.

> • Boyutun Büyüklüğü: 1.899.300.000m³ → 3.200.000.000m³
• Dönüşüm Oranı: 100.000.000 Mana = 2,5 m³ genişleme
• Kişi Sınırı: 1.000 / 7]

3,2 milyar metre küp, bu ise neredeyse 30 milyon dünya eder!

Bir dünya için en azından 10.250.000 metre³ gerekirken bende 3,2 milyar metre³ var!

...

Çekirdek Genişlemesi

Başta 10 milyar mana sınırına sahip olan çekirdeğim, sürekli yaptığım “fazla mana → boyuta atma → çekirdeğe yer açma” döngüsü sayesinde yavaş ama kararlı bir şekilde genişliyordu.

Her element için saniyede 1,7 trilyon mana aktarılıyor olması, toplamda:

1,7T × 10 element = 17 trilyon mana/saniye
demekti.

Bu akış önce çekirdeğe yükleniyor, sınır dolduğunda fazla mana Kael’in Bağlantılı Boyutuna aktarılıyordu.
Yani her saniye çekirdeği yeni bir basınca maruz bırakıyor, her saniye genişliyordu.

Bu döngü 2 ay boyunca hiç durmadı.

Ve sonuç—

Çekirdeği eski sınırlarının milyarlarca kat dışına taşmıştı.

...

Yaşam Elementi – %100 Uyum

Henry’nin verdiği Yaşam Elementi Taşı, iki ay boyunca Kael’in çekirdeğinde çözülmüş, özü Kael’in manasıyla kaynaşmış ve sonunda boyutun içinde dallar, çiçekler, hatta kendi kendine oluşan küçük ekosistemler ortaya çıkmıştı.

Artık Kael’in element listesi şunu gösteriyordu:

• Su Elementi: 100%
• Ateş Elementi: 100%
• Rüzgar Elementi: 100%
• Toprak Elementi: 100%
• Buz Elementi: 100%
• Doğa Elementi: 100%
• Yıldırım Elementi: 100%
• Işık Elementi: 100%
• Karanlık Elementi: 100%
• Boşluk Elementi: 100%
• Yaşam Elementi: 100%

Kael bunun farkına vardığı anda zihninde sıcak, yeşil bir ışık patladı.
Ruhu genişledi.
Bedenindeki tüm hücreler taze bir canlanma hissetti.

> “Yaşam Elementi… tamamen benim oldu.”

Kael’in avucu bir an parladı, yeşil ışık kaybolduğunda çevredeki otların boyu bir anda iki katına çıkmıştı.

İki ay sonraki istatistikler

[Kullanıcı: Kael Oksileon  
Yaş: 2 → 3(+20)  
Tür: İnsan  
Durum: Sağlıklı

Yetiştirme: Gümüş (Zirve) (99,9%)  
Beden Arıtma: Gümüş (Zirve) (99,9%)  
Sistem Kademesi: Düşük (10%)

———○ Fizikler ○——— 
+
 • ??? (Kademe Yetersiz)
• Kozmik Varlık Fiziği (Süper Efsanevi)
• Sonsuz Fizik (Süper Efsanevi)

———○ İstatistikler ○———

Can: 6.499.900 / 6.499.900(100%)

Mana: 17,9T / 17,9T → 30T/30T (100%)

Güç: 64.999 [MUTLAK SINIR]
Canlılık: 64.999 [MUTLAK SINIR]
Çeviklik: 64.999 [MUTLAK SINIR]
Zeka: 64.999 [MUTLAK SINIR] ]

Mana Değişimi – Sonuç

Başlangıçta çekirdeğinin sınırı yalnızca 10 milyardı.
Aylarca sürem antrenman sonucunda ise

• 10 element × 1,7T mana/s
• Boyuta sürekli fazla mana depolama döngüsü
• Çekirdek basıncı → çekirdek genişlemesi
• Gümüş Seviye yetiştirmesinde zirveye ulaşması

sonucunda Kael’in maksimum mana kapasitesi şu an:

30 trilyon mana

Bu rakam, Gümüş Kademedeki bir varlık için tamamen imkânsız kategorisindeydi.

Ama Kael, imkânsızı kırmak için doğmuştu.

Kael, iki ay boyunca süren yoğun eğitim ve çekirdekteki mananın kontrolü sayesinde artık Boşluk ve Yaşam Elementlerini tam anlamıyla yönetebiliyordu.
Ama o durmak bilmiyordu; sınırları zorlamak ve boyutunu daha da genişletmek istiyordu.

Hedefi açıktı: iki yeni Yüksek Element yaratmak ve onları tam uyumlu hâle getirmek.

...

Kael, zihninde ve çekirdeğinde iki elementin temelini attı:

1. Uzay Element – Boşluk Elementi gibi çevresel kontrol sağlayan, ama tamamen kendine ait bir yapıya sahip.

2. Ölüm Elementi – Yaşam Elementi gibi yaşam üzerinde kontrole sahip bir element, büyüme hızlanması, veya lanet gibi küçük etkilerden, ani ölüme kadar büyük etkilere kadar etki edebilir.

Kael, bu elementleri yaratırken dikkatini sadece elementlerin doğasına verdi. Karmaşık isimler veya fantastik etkiler eklemedi; her şey sade, saf ve kontrol edilebilir olmalıydı.

...

Yeni elementlerin yaratılması sadece başlangıçtı.
Kael, bundan sonraki 4 ay boyunca, her gün saatlerce süren yoğun bir eğitim planı uyguladı:

Yerçekimi artışı:

1. ay: 1.500×

2. ay: 1.800×

3. ay: 2.100×

4. ay: 2.500×

Kael, her element için ayrı ayrı saniyede 2,2 trilyon mana aktarıyor, çekirdek ve mana arasındaki dengeyi sağlıyordu.

Artan yerçekimi her adımda bedeni zorladı, kaslar gerildi, her nefes bir direnç oluşturdu. Ama Kael, her antrenmanda güçlendi; kaslar ve kemikler maksimum baskıya uyum sağladı, beyin ve mana çekirdeği arasında sinyaller hızlandı ve kusursuz çalışmaya başladı.

Boyutun atmosferi de bu süreçten etkilendi.
Enerji dalgaları, Kael’in konsantrasyonunu ve elementlerin uyumunu yansıtıyordu.
Her artış, boyutun dokusunu titretiyor, ışık ve gölge dalgaları her elementin ritmine uyum sağlıyordu.

Dört ayın sonunda Kael, yeni elementlerin rezonansını %100’e çıkardı.
Artık:

Boşluk Elementi: %100

Yaşam Elementi: %100

Ölüm Element: %100

Uzay Element: %100

Bu %100 uyum, sadece rakam değildi; boyutun dokusu, enerjinin akışı ve çekirdeğin sınırları tamamen Kael’in iradesine bağlanmıştı.

2.500×’lik yerçekimi artık onun için normaldi.
Boyutun merkezinde yeni elementler çekirdeğe uyum sağlamış ve Kael’in hareketleri artık herhangi bir sınır hissettirmiyordu.
Her adımda, her nefeste elementler ve boyutla olan uyumu derinleşiyordu.

Bu antrenmanın sonuç ve etkileri ise oldukça etkileyiciydi

Yerçekimi: 2.500×

Elementler: Boşluk (%100), Yaşam (%100), Uzay (%100), Ölüm (%100)

Fiziksel ve zihinsel gelişim: maksimum verimlilik, kalıcı güç artışı

Mana kapasitesi: çekirdek ve boyut birleşimiyle sürekli artış

Kael, bu dört ayın sonunda sadece güçlenmekle kalmadı; sınırlarını, elementleri ve boyutla olan bağlantısını yeniden şekillendirmişti.

> “Her şey artık bir bütün… elementlerim, boyutum, bedenim… ve ben, hepsinin merkezindeyim.”

Boyut, Kael’in iradesine tam uyum sağladı.
Yerçekimi 2.500× olmasına rağmen, Kael rahatça hareket ediyor ve her adımda elementlerin enerjisini hissediyordu.
Yeni elementler artık sadece birer sayı değil, onun iradesinin ve kararlılığının canlı birer yansımasıydı.

...

Kael bir anda kapalı gözlerini açtı ve gözlerini açmasıyla beraber, etrafındaki sonsuz aurora dalgalandı, boyut titredi, ama bir saniye sonrasında gücünü tam hakimiyeti altına aldı

>“Tam olarak altı ay oldu, acaba ailem ve diğerleri nasıldır?” diye düşündü Kael

Sonuçta oda bir insan, sonuçta hükümdarda bir insan..

Normal canlılar gibi o da ailesini özlüyor ve şefkat duyuyor.

Her ne kadar, hâlen daha geçmiş hayatlarını hatırlamasa bile Kael hiçbir zaman zayıf değildi, güçlü ama şefkatliydi.

Gerçi bu şefkatinde bir sınırı vardı, Sonsuzluğun Kadim Hükümdarı’nın bile sinirlerini gerecek canlılar hâlen daha vardı.

...

???

...

>“Ben sonsuzluklar arasında seçilmiş tek ve gerçek olanım.

Ben Sonsuzluk boyunca, ebedi koruyucu –masumların yoldaşı, zalimlerin korkulu rüyasıyım.

Bil ki eğer ben senin zalimliğini reddediyorsam, sonsuzluklar bile seni benden kurtaramaz.

Ben, ??? Sunlight, ailemden bana geriye kalan tekşey –Sunlight, güneşin ışığı soyadını, hakkımca taşıyacağım, ve ailemi gururlandıracağım.

...

...

...

>“Hmm, o da neydi öyle?”

Kael’in bir yaşamından bir anı parçası—

>“...Hı, demek Sunlight ha.. inanıyorum ki güneşin ne olursa olsun doğduğu gibi, insanlara asla sönmeyen bir ışık kaynağı olmuşsundur..”

...

Bölüm Sonu

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.

36   Önceki Bölüm