Yukarı Çık




15   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   17 

           
[ltr]Li teyze yaram iyileştiği zaman beni görmeye geldi ve evde bıraktığım kıyafetlerimi, kimlik kartımı ve banka kartımı getirdi. Li teyzenin kocası şantiyede yaralanmış. Çok ciddi değilmiş ama ona bakmak için gidecek ve kısa süre de dönmeyecekmiş. Li teyze annemin nereye gömüldüğünü biliyordu, daha önce de ziyaret etmişti. [/ltr]


[ltr]"Koşullar oldukça iyi, endişelenme." Li Teyze yatağımın önüne oturdu ve benim için elmaları soydu. [/ltr]


[ltr]"Eh, hastaneden taburcu edildikten sonra onu görmeye gideceğim." Li Teyze bunu söylediğinde rahatladım. [/ltr]


[ltr]"Sana yardım eden kişi senin arkadaşın mı? O kişi gerçekten çok iyi." Li Teyze bana elmayı verirken sordu. Yi Tian hakkında konuştuğunu biliyordum. O an nasıl cevap vereceğimi bilmiyordum, zoraki bir gülümseme ile başımı sallamakla yetindim. Bu konu hakkında konuşmaya devam etmek istemiyordum bu yüzden, “Çin Yeni Yılı için annemi ziyaret edemeyeceğim, benim yerime anneme lezzetli yemekler götürür müsün? Bu kartım ve bu da  şifresi.” Ardından banka kartımı ona verdim. [/ltr]


[ltr]"Ne yapıyorsun!" Li Teyze aniden ayağa kalktı ve kartı geri itti. "Hala hastasın ve gelecekte daha iyi bir yaşam için paraya ihtiyacın var. Kendine sakla." [/ltr]


“Bir şeyler satın almak için para gerekir. Gelecekte bu şeylerle ilgilenemeyebilirim. Kartta fazla para yok. Lütfen kabul et.” Kartı vermekte ısrar ettim. 



[ltr] Li Teyze dondu ve bana şüpheyle bana sordu: "Küçük Mu, gelecek için planların mı var?" [/ltr]



[ltr]"Muhtemelen bu şehirde kalmayacağım," diye gülümsedim ona, "muhtemelen gelecekte geri dönmeyeceğim." [/ltr]


[ltr]Li teyze beni ikna etmek istedi, ama ifademi gördükten sonra hiçbir şey söylemedi, sonrasında içini çekti: "İlk başta hiç ameliyatı yapmamış olsaydım, belki ... belki ..." Sesi kısılmıştı ve gözleri kırmızıydı. [/ltr]


[ltr]Li teyzenin hala bana yakındığını biliyordum. Kaybolduğum günlerde nereye gittiğimi hala bilmiyordu. Eğer kaybolmasaydım, anneme de bir şey olmazdı. Sadece incindiğimi gördüğü için sempati duyuyordu ve hiçbir şey sormamıştı. Daha fazlasını açıklamak da istemiyordum, ne kadar açıklasam da kimse geri dönmeyecekti. [/ltr]


Sonunda, Li teyze kartımı kabul etmedi ve sadece yaralarıma dikkat etmemi söyleyerek aceleyle hastaneden ayrıldı. Hala treni yakalamak zorundaydı ve başka şehirde endişelendiği biri daha vardı. 


[ltr]Geçen sefer uyandığımdan beri Yi Tian’ı görmemiştim. Sadece onunla gelen iki kadın arada uğruyor, temizlik yapıyor ve kıyafetlerimi değiştiriyordu. Bu Yi Tian’ın ayarlamasıydı. Endişe etmedim, muhtemelen gelecekte ona tekrar takılmamamdan emin oluyordu. Bunları önemsemek pek mantıklı değildi. Belki de yanlış anlaşılmaya neden olmuştur. Sadece düşünmedim ve kabul ettim. [/ltr]


[ltr]Akşam yemeğinden sonra doktorun izniyle yavaşça bahçeye çıkmıştım. Hava almak için hastanenin bahçesinde oturdum. Uzun süre yatakta kaldığım için vücudum paslanmış gibi dokundukça ağrıyordu, ayrıca odada da bunalmıştım. Uzun bir süre oturduktan sonra depresyona girmiş gibi hissettim. Etraftaki insanlar aceleciydi, çirkin yüzlü hastalar aileleri tarafından destekleniyordu. Beyaz kıyafetli doktorlar, ellerinde tıbbi kayıt defterleri ile yürüyorlardı. [/ltr]


[ltr]Sadece sessizce oturdum. Başkalarını gözlemlemeye devam ediyordum. [/ltr]


[ltr]“Küçük tavşan…” yanımdaki keskin ve yumuşak ses dikkatimi çekti ve bankın diğer tarafına döndüğümde, bir anne ve kız gördüm. Küçük kız benim tarafıma doğru oturmuş şarkı söylüyordu, ona baktığımı fark edince, utançla yüzünü annesinin kollarına gömdü. Annesi onun hareketini fark etti ve bana bakmak için başını çevirdi. Ona nazikçe gülümsedim, başını salladı ve gülümseyerek karşılık verdi. Küçük kız sessizce kafasını kaldırdı ve üzüm gibi büyük siyah gözlerini merakla bana dikti. [/ltr]


[ltr]Düşündüm, sadece yanlarında biraz oturdum, kibar bir mesafeyi koruyarak beni duymalarına izin verdim. [/ltr]


[ltr]"Çok güzel şarkı söylüyorsun, başka bir şarkı söylemek ister misin?" Başımı hafifçe indirdim ve küçük kızla konuştum, kızardı ve kafasını annesinin kollarına hızla gömdü ve bana güzel bir yuvarlak kafa bıraktı. [/ltr]



[ltr] "Amca seni övüyor, neden onun için bir şarkı söylemiyorsun?” Annesi onu ikna etmek için başını eğdi, küçük kız hala başını kaldırmayı reddediyor ve küçük elleriyle annesinin kıyafetini sıkı sıkı tutuyordu. Gülümsedim ve onu zorlamadım, dikkatle annesini dinleyerek sadece onunla sohbet ettim. [/ltr]


[ltr]Küçük kızın 4 yaşında ve doğuştan kalp hastalığı olduğu ortaya çıktı. Ailesinin tamamı kırsal kesimde çiftçi ve durumları pekiyi değilmiş. Durumları kötü olduğu için ameliyatı ertelemişlerdi. Daha sonra çift memleketindeki satılabilecek her şeyi satmış, akrabalarından borç alarak kızlarını başkentteki hastaneye getirmişlerdi. Sonrasında çocuklarına bakabilmek için hastanenin yakınında bir bodrum kiralamışlar. Çocuğun annesi bana söylediğinde, yüzü sakindi ve zaman zaman yüzünde bir gülümseme ile çocuğuna takıldı. Yüzünde üzücü bir ifade yoktu. [/ltr]


[ltr]Biraz şaşırdım, dürüst olmak gerekirse, haberlerde gördüklerim daha farklı oluyordu. Her zaman köydeki insanların soylarına değer verdiklerini, az çok ataerkil olduklarını düşünüyordum. Bu çiftin kızlarını her şeyin önüne koymasını beklememiştim. Bunu düşündüğümde kendimi biraz yüzeysel hissettim. Sonuçta zenginlerin çocukları da altındı, fakirlerin çocukları da. Ayrıca, ebeveynlerin çocuklarına olan sevgisi ve çocuklarının bir aileye önemi benim gibi insanlar tarafından tahmin edilebilirdi. [/ltr]


[ltr]Küçük kız bir şarkı mırıldandı. Küçük elini sıktım ve yumuşakça teselli ettim. “Şimdi bilim ilerlemiş durumda, bu ameliyat korkulacak bir şey değil. Sağlıklı olacaksın ve sağlıklı bir şekilde büyüyeceksin.’’ [/ltr]


[ltr]“İyi olduğu sürece hiçbir şey istemiyoruz. Evimiz olmasa bile, iyi olduğu sürece sorun yok.” [/ltr]


O an dondum. 

Kadın sıradan görünüyordu, haki rengi kazak giyiyordu ve üstünde zayıf kumaş tarzı eski bir siyah ceket vardı, çocuğun parmaklarını sıkı sıkı tutan el çiftlik işleri yapan birinin eline benziyordu. Böyle bir sıradan insanın kültürlü olması beklenen bir şey olmayabilirdi ama anında beni ısıtan bir şey söyledi. 


[ltr]O sırada kadının kocası geldi. Kızı ve karısı için buğulanmış çörek almıştı. Uzun boylu adam yanına oturdu ve çöreği yemeğe başladı. Çift kibarca beni buğulanmış çöreği yemem için davet etti, onlara çoktan akşam yemeği yediğimi söyleyerek teşekkür ettim. [/ltr]


[ltr]Ağzı yağlı çörek ile dolu olan küçük kız arada bana baktı, muhtemelen annesiyle konuştuğum içindi. Bazen de ağzının kenarındaki küçük çukurlarla bana utangaç bir şekilde gülümsüyordu. Kadın kızına bakarken, kocasının yemesi için çöreklerin içini çıkartıyordu. [/ltr]


[ltr]Üç kişilik bu aileyi sessizce izledim ve aniden ağlayacak kadar kendimi dolmuş hissettim. [/ltr]


[ltr]Bu dünya hep böyle olmuştur. Kalbinizin sert buza sarıldığını ve zaten yenilmez olduğunu düşündüğünüzde, perdeyi hafifçe açacak ve size yaşamın değerli aşkını ve hassasiyetini gösterecektir. [/ltr]

 
[ltr]Gün boyu olumsuz ve karanlık duygularıma dalmıştım ve kör gözlerim hiçbir şey göremiyordu. Uzun zamandır sevginin hoşgörü, sabır ve sıcaklığı tanımlayan birçok kelimeden oluştuğunu unutmuştum ama kesinlikle aşağılık yöntemlerle değildi. Eğer bir mucize olmazsa bir şeyi kaybettiğim anda onu sonsuza kadar kaybetmiş olurdum. Birçok kötü şeyle suçlandım, kötü anıldım ama gerçek acı kalbimin derinliklerinden geliyordu. Bazı insanlar bana durmadan “Bak, bu senin cezan.” diyordu. [/ltr]


Üzgünüm. 

Çok, çok üzgünüm. 


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


15   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   17 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.