Yukarı Çık




Sonraki Bölüm   1 

           
ÖNSÖZ

 

 

“Tanıştığımıza memnun oldum. Benim adım Miyo Saimori.”
 
Tatami döşeli zeminde diz çökerek, elinden geldiğince zarafetle derin bir şekilde eğildi; tanıdık taze hasır kokusunu, evin kendisine yabancı gelen kokusuyla birlikte içine çekti. Hoş karşılanmadığını çok iyi biliyordu ama yine de görgü kurallarına sahip olduğunu göstermek istiyordu.
 
“…”
 
Onun varlığından habersizmiş gibi, kocası olacak adam yazı masasının üzerine yayılmış kâğıtlarla ilgilenirken ona tek bir bakış bile atmıyordu. Miyo yerde eğilmiş hâlde kalmaya devam etti; cevabını beklerken en ufak bir hareket bile yapmamaya özen gösterdi. Görmezden gelinmek ya da yok sayılmak ne yazık ki alışık olduğu bir şeydi ve ilk kez, üstelik yabancı bir yerde karşılaştığı bu adamı kızdırma riskini almak istemiyordu.
 
“Daha ne kadar böyle secde eder gibi durmayı düşünüyorsun?”
 
Sessizliği sonunda onun alçak ama buyurgan sesi bozdu. Miyo başını kaldırdı ve ilk kez onun bakışlarıyla karşılaştı, ardından hemen yeniden eğildi.
 
“Lütfen beni bağışlayın.”
 
“…Bir özür istememiştim.” Yakışıklı nişanlısı içini çekti ve ona doğrulup oturmasını emretti.
 
Bu kez ona daha dikkatli bakma fırsatı bulan Miyo, nişanlısı Kudou Kiyoka’nın beklediğinden bile daha etkileyici olduğunu gördü. Porselen gibi teninde tek bir kusur yoktu; soluk mavi gözleri, neredeyse saydam denecek kadar ince, kül sarısı uzun saçlarla çevrelenmişti. İnce yapılı bedeniyle birleşince, bu açık renkli görünüm bir erkekte görmek için şaşırtıcı derecede geçici, uhrevi bir güzellik veriyordu.
 
Rakiplerini hiç tereddüt etmeden kılıçtan geçiren acımasız bir asker olarak zalimliğinden söz eden hikâyeler, bu yüzün karşısında tuhaf bir uyumsuzluk yaratıyordu. Yine de, diye düşündü Miyo, görünüşler aldatıcı olabilir. Göze hoş gelen insanların bile zehir dolu kalplere sahip olabileceğini bizzat deneyimlemişti. O da mutlaka bu tür insanlardan biriydi. Yoksa önceki tüm gelinler neden evliliklerinden üç gün içinde kaçmış olsunlardı?
 
Ama Miyo için geri dönüş yoktu. Dönebileceği bir evi de, yardım isteyebileceği bir kimsesi de yoktu.
 
Burada onu ne tür zorluklar beklerse beklesin, kalmaktan başka çaresi yoktu.

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.

Sonraki Bölüm   1